Suriye'nin kuzeydoğusundaki Rakka iline bağlı Tel Abyad ilçesinde, ABD'nin desteklediği terör örgütü PKK/YPG tarafından 6 yıl önce çocuğu kaçırılan anne Duhayye el-Halil, hayata gözünü yummadan evladına kavuşmak istiyor. Ekim 2019'de Barış Pınarı Harekatı'nın başlamasıyla yaşadığı evin yakınında toplanan teröristlere oğlunun akıbetini bir daha sorduğunu belirten Halil, "Bana 'Onu biz aldık, oğlun dağda. Unut onu.' dediler." ifadesini kullandı. Anne Halil, sürekli ağladığı için gözünde görme problemleri yaşadığını da söyledi
Terör örgütü PKK/YPG, Suriye'de işgalinde tuttuğu bölgelerde çocukları kaçırarak zorla silah altına alma uygulamasına devam ediyor.
Kaçırıp alıkoyduğu çocukları silahlı eğitim için kamplara götüren, ABD destekli terör örgütü PKK/YPG, bu çocukların aileleriyle iletişim kurmalarına da izin vermiyor.
2017'de PKK/YPG'nin Tel Abyad'i işgal altında tuttuğu dönemde henüz 14 yaşındayken kaçırılan Alaa el-Halil de örgütün kurbanlarından biri.
Çocuk yaşta kaçırılan Alaa'nın annesi Duhayye el-Halil, yaşadıklarını anlattı.
Oğlunun Tel Abyad'da okula giderken örgüt tarafından kaçırıldığını belirten Halil, "Okula gitti. Geri gelmedi. Çok aradım. (PKK/YPG) Yalan söyleyip yanımızda değil dediler. Oğlum kaçırıldıktan 12 gün sonra babası üzüntüden vefat etti." dedi.
Oğlunun hayatta olup olmadığını bilmediğini söyleyen anne Halil, "En küçük oğlumdu, çok nazlıydı. 6 yıldır onu gören kimse çıkmadı, kimseden de en ufak haber almadık. Ben de kendisini düşünerek hastalandım." şeklinde konuştu.
"Bana 'Oğlun dağda. Unut onu' dediler"
Anne Halil, sürekli ağladığı için gözünde görme problemleri yaşamaya başladığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"İster inan ister inanma 6 senedir hiçbir bayram gününde etli yemek yapmadık. İki parça elbisesi kaldı. Saklıyorum. Onlara bakarak hatıralara dalıyorum. Tatlıyı çok severdi, ona çok düşkündü. O günden sonra evime ne şeker ne tatlı sokmadım. O kadar onu düşünüyorum ki ondan başka oğlumun olduğunu unuttum."
Ekim 2019'de Barış Pınarı Harekatı'nın başlamasıyla yaşadığı evin yakınında toplanan teröristlere oğlunun akıbetini bir daha sorduğunu belirten Halil, "Bana 'Onu biz aldık, oğlun dağda. Unut onu.' dediler." ifadesini kullandı.
Uluslararası insan hakları örgütlerine seslenen anne Halil, "Oğlumu istiyorum. Diri ise onu istiyorum. Ölü ise onun haberini istiyorum. Dünyaya gözümü yummadan oğlumu görmek istiyorum." diye konuştu.
PKK/YPG'nin çocukları zorla silah altına alma uygulamasını uluslararası kuruluşlar da belgeliyor
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "silahlı çatışmalarda çocuklar" konusundaki özel temsilcisi Virginia Gamba, 29 Haziran 2019'da BM Cenevre Ofisi'nde bir araya geldiği PKK/YPG elebaşlarından "Mazlum Abdi" kod adlı Ferhat Abdi Şahin ile "örgütün bünyesindeki çocuk savaşçıları bırakması için" hazırlanan eylem planına resmi törenle imza atmıştı. Türkiye, BM'ye konuyla ilgili protesto notası vermişti.
BM İnsan Hakları Konseyi, 16 Ocak 2020'de yayımladığı raporda, PKK/YPG'li teröristlerin, Suriye'de çocukları "savaşçı" olarak kullandığına dair bulguları paylaşmıştı.
Terör örgütü PKK/YPG'nin çocukları savaştırması, ABD Dışişleri Bakanlığının 26 Haziran 2020'de yayımladığı "2020 İnsan Kaçakçılığı Raporu"yla da gündeme gelmişti.
Raporda, "YPG, Suriye'nin kuzeybatısındaki sığınma kamplarından 12 yaşındaki kız ve erkek çocuklarını bile zorla silah altına almaya ve kullanmaya devam etti." tespiti yer almıştı.
BM'nin hazırladığı Ocak-Aralık 2022 dönemine ilişkin "Yıllık Silahlı Çatışmalarda Çocuklar" raporunda da terör örgütü PKK ile Suriye uzantısı SDG ve YPG'nin, 2022'de 1200'den fazla çocuğu "asker" olarak kullandığı belirtilmişti.
Raporda, PKK'nın Suriye kolu SDG'nin 637 çocuğu, PKK/YPG ve SDG'ye bağlı yapılanmaların ise 633 çocuğu silahlı kadrosuna aldığı kaydedilmişti.
Raporda görüşlerine yer verilen BM Genel Sekreteri Guterres, "Çocukların HPG/PKK tarafından asker olarak kullanılmasından son derece endişeliyim. Onları, çocukları asker olarak ve farklı amaçlar için kullanmayı sonlandırmaya ve saflarındaki tüm çocukları serbest bırakmaya davet ediyorum." ifadelerini kullanmıştı.