Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen, 666 sayfalık iddianamede, dünya genelinde yaklaşık 160 ülkede faaliyet gösteren FETÖ için haberleşme, talimatların alınıp verilmesi, gelişmelerin güvenli ve zaman kaybetmeksizin aktarılmasının, faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için hayati öneme sahip olduğu belirtildi.
Faaliyet alanlarının çeşitliliğine paralel FETÖ'nün haberleşme yöntemlerinde de çeşitlilik olduğuna işaret edilen iddianamede, FETÖ için yazılı değil, sözlü iletişimle koordinasyonun ön planda ve yüz yüze iletişim tekniğinin asıl olduğu kaydedildi.
Örgüt mensuplarının haberleşmede yüz yüze, kurye, cep telefonu, internet, sosyal medya, özel not ve basın yayın organları araçlarını kullandıkları ifade edilen iddianamede, acil durumlarda görüşülmesi gereken bir kişi veya konu varsa mutlaka yüz yüze gerçekleştirildiği, mecbur kalınmadıkça telefonla görüşme yapılmadığı vurgulandı.
Cep telefonlarının örgüt içinde en önemli haberleşme aracı olduğuna dikkati çekilen iddianamede, cep telefonu hatlarının genel olarak başkası adına kayıtlı ya da FETÖ kontrolündeki kurum/kuruluş adına kayıtlı, abone bilgilerinden gerçek kullanıcısına ulaşılamayan numaralar olduğu bildirildi.
İddianamede, yaklaşık 3 ayda bir yeni bir GSM hattının temin edildiği, eski hatla birlikte telefon cihazının da değiştirildiği kaydedilerek, FETÖ üyelerinin kendi adlarına olmayan GSM hatları temin edip bunları belirli aralıklarla cihazlarıyla değiştirmelerinin dahi, faaliyetlerinin illegal ve bunları gizlemeye çalıştıklarını ortaya koymak açısından önemli bir delil olduğu vurgulandı.
FETÖ üyelerinin, tedbir olarak haberleşme araçlarını değiştirdikleri gibi isim zikretmekten imtina etmekte, "abi" ya da "hocam" şeklinde genel ifadeler kullanılmaya özen gösterildiğine dikkati çekilen iddianamede, il ve ilçe imamlarının ise genel olarak "kod" isim kullandıkları belirtildi.
Telefon görüşmelerinde örgüte ait tabirler ve Gülen'in isminin kesinlikle söylenmediğini işaret edilen iddianamede, şu bilgilere yer verildi:
"Buluşma yerlerinin isimleri açıktan söylenmeyip mutlaka karşı taraftaki örgüt mensubunun anlayabileceği şekilde şifrelendirilmektedir. Örneğin 'İzmir Caddesi'ndeki Yenirenk Dershanesi'nde buluşalım' yerine, oranın müdürü Hüseyin Bey ise 'Hüseyin Beyin yerinde buluşalım' gibi kısa cümleler kullanılmaktadır. Türkiye'de Almanya, ABD ya da başka bir ülkeye kayıtlı cep telefonu hatlarının kullanılması, FETÖ'nün üst düzey abilerinin kullandığı yöntemlerdendir. Abone bilgilerinden sadece hangi ülkeye ait olduğunun görülebilmesi nedeniyle zaman zaman tercih edilebilmektedir."
FETÖ'nün, sohbet, ders, istişare ve mütevelli türü düzenli toplantılar yaparak örgütün organize işlerini kararlaştırıp yüz yüze bilgi alışverişinde bulunduğuna dikkati çekilen iddianamede, her grubun haftanın belli günlerinde toplanarak bir araya geldiği, toplantıların amacının yalnızca dini sohbetler olmadığı, örgüt içi disiplinin sağlanması, talimatların alt birimlere ulaşması, örgütün günlük olaylar karşısında geliştireceği tavrın belirlenerek herkese tebliğ edildiği için bu toplantıların hayati bir öneme sahip olduğu kaydedildi.
Gülen Türkiye'deyken her ay il ve kurum imamlarıyla mutat toplantılar yaptığına yer verilen iddianamede, "ABD'de ise bu toplantılar üç ayda bir mutlaka yapılmaktadır. Her il veya kurum imamı yönettiği birimlerin sorunlarını doğrudan ona anlatmakta, talimatlarını almaktadır. Örgütün devlet daire imamlarının genel toplantıları yılda üç kez ve yurt dışında yapılmaktadır. Bu yurt dışındaki toplantılarda, dünyadan derlenen tüm bilgiler Fetullah Gülen'e sunulmaktadır. Toplantı yerinin deşifre olacağına dair bir şüphe oluştuğunda toplantı yerleri değiştirilmektedir ve hatta bazı toplantılar denizde vapur içerisinde yapılmıştır." ifadeleri kullanıldı.
"Örgütün mütevellisi içerisinde yer alan şahısların büyük bölümü, İstanbul'da ikamet etmekte, eğitim ve finansal anlamdaki merkezler de yine İstanbul'da bulunmaktadır. Ayrıca İstanbul'un Türkiye'nin yurt dışına açılan ana merkezi olması nedeniyle yurt dışında görevli FETÖ mensuplarının ya da Pensilvanya'dan talimatları getiren örgüt mensuplarının ilk uğrak merkezleri de yine İstanbul'dur. Bu sebeplerle örgütün en önemli toplantı merkezi İstanbul'dur. FETÖ'nün İstanbul'daki ana toplanma ve istişare merkezlerini, Bulgurlu'daki Kaynak Holding binası, Fetullah Gülen'in ABD'ye gitmeden önce uzun süre ikamet ettiği ve ofis olarak kullandığı Altunizade FEM Dershanesi, Yenibosna'daki Zaman gazetesi genel merkezi ve Fatih Koleji olarak sıralamak mümkündür."