Çalıştığı iş yerindeki maaş adaletsizliğinden yakınan bilgisayar uzmanı, iddiaya göre, temizliğini ve yedeklemesini yaptığı bilgisayarlardan işçilere yapılan zam oranlarını içeren belgeyi mesai arkadaşları ve amiriyle paylaştı.
’Meslek sırlarını ortaya koymak, hırsızlık’ gibi gerekçeler gösterilerek tek taraflı olarak iş akdi feshedilen bilgisayar uzmanı, İş Mahkemesinin yolunu tuttu.
Ücret düzenlemesine ilişkin belgenin sadece departman şefi ile aynı işi yapan kişiler arasında farklı ücret uygulanması sebebiyle mağduriyetini göstermek amacıyla paylaştığını öne sürdü. Çalıştığı süre nazara alındığında iş akdinin feshinin ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu belirterek haksız feshin geçersizliğine, işe iadesine yasadan doğan hakların ödenmesine karar verilmesini istedi.
Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire; Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesinden hareketle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesinde işverenin eşit davranma ve ayırım yapmama borcu yer aldığını hatırlattı. Eşit davranma ilkesi olarak da adlandırılan bu yükümlülükte işveren, işyerinde çalışan işçilere eşit işlem yapmak zorunda olduğuna vurgu yapıldı. Yargıtay kararında, aynı durumdaki işçilere objektif ve farklı davranmayı haklı kılacak sebepler bulunmadıkça eşit davranılması zorunlu olduğu dile getirildi.
Kararda, "Aynı yerde çalışan işçilere verilen ücretlerin, yapılan zam oranlarının eşit işlem borcu kapsamında denetlenebilmesi için işçi tarafından bilinmesi gerekir. Eşit işlem ilkesi gizlilik ilkesinden önce gelir. İşçinin aynı işte ve aynı kıdemde iken aldığı ücret ve zam oranının, kriterler belli değil ise diğer işçilere göre farklı olup olmadığını bilmesi gerekir. Bu durumda da işyerinde alınan ücretlerin ve zam oranlarının kötü niyetle kullanılmadığı sürece işçi açısından gizliliğinden söz edilemez. Dâvânın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe dâvânın reddine karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. Hükmün bozulmak sûretiyle ortadan kaldırılması ve dâvâcının işe iadesine oy birliği ile karar verilmiştir" denildi.