Draghi, faiz kararının açıklanmasının ardından, Frankfurt'ta düzenlendiği basın toplantısında düzenli yapılan ekonomik ve parasal analizlerin sonucunda anahtar faiz oranlarını değiştirmeme kararı aldıklarını belirtti.
Standart dışı para politikası önlemleriyle ilgili varlık alım programlarının iyi yönde ilerlediğini ifade eden Draghi, "Daha önce de açıklandığı gibi aylık 60 milyar avroluk varlık alım programının, 2016 yılının eylül ayına kadar ve her halükarda enflasyonda orta vadede yüzde 2'nin altında ancak yüzde 2'ye yakın seviyelere ulaşma hedefinde sürdürülebilir düzeltmeler görene kadar devam ettirilmesi amaçlanıyor" dedi.
Yönetim kurulunun yaptığı bu değerlendirmeyle para politikası stratejisini takip edeceğini, enflasyondaki eğilimlere ve orta vadede fiyat istikrarı görünümüne odaklanacağını vurgulayan Draghi, "Genel olarak bakıldığında, haziranın başındaki Yönetim Kurulu toplantısından bu yana gelen bilgiler beklentilerimiz doğrultusunda gerçekleşti. Kısmen daha fazla belirsizlik yansıtan finansal piyasalardaki son gelişmeler Yönetim Kurulu'nun gelecek yıllarda Avro Bölgesi'ndeki toparlanmaya ve enflasyon oranındaki kademeli artışa ilişkin değerlendirmelerini değiştirmedi" diye konuştu.
Draghi, alınan önlemlerin etkisini gösterdiğini ve kredi büyümesine katkı sağladığına dikkati çekerek, "Tüm para politikası önlemlerinin tam olarak uygulanması, orta vadede yüzde 2'ye yakın seviyedeki enflasyona sürekli bir dönüş yaptıracak, orta ve uzun vadedeki enflasyon beklentilerinin sıkı tutulmasını sağlayacak" değerlendirmesinde bulundu.
Draghi, finansal piyasalardaki durumun yanı sıra para politikası duruşu ve fiyat istikrarı görünümü için de potansiyel etkileri izlemeye devam edeceklerine de işaret etti.
İleriye dönük ekonomik toparlanmanın genişlemesini beklediklerini aktaran Draghi, iç talebin, para politikası tedbirleriyle ve bunların finansal koşullar üzerindeki olumlu etkisinin yanında yapısal reformlarda kaydedilecek ilerlemeyle daha da desteklenebileceğini belirtti.
Bölgede ihracat talebinin fiyat rekabetindeki gelişmelerden yararlanması gerektiğini savunan Draghi, "Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünü çevreleyen aşağı yönlü riskler, genel olarak para politikası duruşumuz, petrol fiyatları ve döviz kurundaki gelişmelerin bir sonucu olarak sınırlı" dedi.
Para politikası önlemlerinden tam verim alabilmek için diğer politika alanlarının da kararlı şekilde katkıda bulunması gerektiğini vurgulayan Draghi, şunları kaydetti:
"Avro Bölgesi'nde devam eden yüksek yapısal işsizlik ve düşük potansiyel üretimi göz önüne aldığımızda, devam eden döngüsel toparlanma etkili yapısal politikalarla desteklenmelidir. Özellikle, yatırımı artırmak, istihdam oluşumunu hızlandırmak ve verimliliği artırmak için hem ürün hem de iş gücü piyasası reformları hem de şirketler için iş ortamının iyileştirilmesi bazı ülkelerde hızlanmalı. Bu reformların hızlı ve etkin şekilde uygulanması genişletici para politikası olan bir ortamda yalnızca yüksek sürdürülebilir bir ekonomik büyümeyi değil aynı zamanda daha yüksek kalıcı gelir beklentilerinin de beraberinde getirecektir."
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Draghi, Yunan bankalarına sağlanan Acil Likidite Desteği (ELA) miktarını bir hafta için 900 milyon avro artırdıklarını açıkladı.
ELA miktarını Yunanistan Merkez Bankası'nın talebi üzerine yükselttiklerini aktaran Draghi, "Bizim kurallarımıza göre likidite koşulları asla koşulsuz ve sınırsız olmamıştır" dedi.
Mario Dragni, Yunanistan'daki sermaye kontrollerine ilişkin de sermaye kontrollerinin Yunan hükümetinin sorumluluğunda olduğunu anımsatarak, bunun mevduat sahiplerini koruduğunu kaydetti.
Draghi, Yunanistan'ın borcunun hafifletilmesine ilişkin, "Yunanistan'ın borcunun hafifletilmesinin gerekli olduğu tartışmasız ve bence kimsenin buna itiraz ettiğini düşünmüyorum. Burada soru, 'bizim yasal kurumsal çerçevemizde bunun en iyi şekli nedir?'. Önümüzdeki haftalarda bu noktaya odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.
Her zaman Yunanistan'ın Avro Bölgesi üyesi olduğu varsayımıyla hareket ettiklerini belirten Draghi, "Bizim görevimiz Yunanistan'ın bir Avro Bölgesi olduğu ve bölgede kalmaya devam edeceği varsayımıyla hareket etmektir" diye konuştu.
Mario Draghi, ayrıca Yunanistan'ın ECB'ye 20 Temmuz'da süresi dolacak olan borcunu zamanında ödeyeceğine inandığını sözlerine ekledi.