Albayrak Grubu şirketlerinden Yeşil Adamlar'ın Genel Müdürü Selahattin Albayrak, çocuklara çöpü yere atmamayı öğretmeden, neyin çöp, neyin geri dönüştürülebilir atık olduğunun öğretilmesinin daha önemli olduğunu belirterek, "Atık yönetimi, tüm alanlarıyla okuma yazmayı öğrenmek gibi en azından bir seçmeli ders olarak okullarda verilebilir." dedi.
Albayrak Grubu şirketlerinden Yeşil Adamlar'ın Genel Müdürü Selahattin Albayrak, çocuklara çöpü yere atmamayı öğretmeden, neyin çöp, neyin geri dönüştürülebilir atık olduğunun öğretilmesinin daha önemli olduğunu belirterek, "Atık yönetimi, tüm alanlarıyla okuma yazmayı öğrenmek gibi en azından bir seçmeli ders olarak okullarda verilebilir." dedi.
Albayrak, yaptığı açıklamada, atık yönetiminin toplumsal bilinçlenmeyle gelişeceğini, bu konuda verilecek eğitimin toplumun geleceğinde belirleyici olabileceğini söyledi.
Atık yönetiminin tüm yönleriyle öğretilmesi gerektiğini belirten Albayrak, "Çocuklarımıza çöpü yere atmamayı öğretmeden, daha önemli olan neyin çöp, neyin geri dönüştürülebilir atık olduğunu öğretmeliyiz. Bu bakımdan bugün çocuk olan fakat gelecekte toplumu oluşturacak bireyler bu bilinçle yetiştirilmelidir. Atık yönetimi, tüm alanlarıyla okuma yazmayı öğrenmek gibi en azından bir seçmeli ders olarak okullarda verilebilir. Çocuklarımıza geçmişlerini, yaşadıkları dünyanın özelliklerini, insanlara faydalı olacakları alanları öğrettiğimiz tarih, coğrafya, matematik ve benzeri dersler gibi, yaşayacakları dünyanın güzelleşmesi adına atık yönetimini de ders olarak verebiliriz." ifadelerini kullandı.
Selahattin Albayrak, Türkiye'de yaygın olarak atıkların kağıt, metal ve plastik kısımlarından tekrar faydalanıldığını aktararak, şunları kaydetti:
"Bazı şehirlerimizde farklı yöntemlerle atıktan enerji üreten tesisler de mevcut. Ürün olarak bakıldığında, çoğu atık çeşidinden farklı yerlerde bir ürün elde ediliyor. Ülkemizde neredeyse yüzde 100 yerli ekipmanları kullanarak her türlü atığın işlenebileceği tesisleri yapmak mümkün. Burada önem verilmesi gereken, tesise gelecek atığın kalitesi ve miktarı. Bunu da sağlayacak olan bireysel bilinçlenme. Örneğin, bireysel çaba göstererek çoğumuzun önemsemediği bir pet şişe kapağını biriktirip onlarca insana bağlı bulunduğu yatağından veya evinden dışarıya çıkması için tekerlekli sandalye temin eden insanlar görüyoruz etrafımızda. Çok basit aslında, kullandığımız bir ürünün küçük bir parçasıyla, bireysel çabayla gerçekleşen fayda. Bunu toplumsal olarak bütün atıklarımızda uygulayabilirsek hedeflediğimiz yere varmış oluruz."
Bireysel bilinçlenmenin tüm sistemi etkileyeceğini ifade eden Albayrak, "Toplama kapları, toplama yöntemleri, toplama saatleri... Bunlar işin organizasyon kısmı. Bu alanda yıllardır faaliyet gösteren firmalar var. Kurumlarımız son derece konuya hakim. Ama bireysel olarak görevimizi yapmazsak sistemin ne kadar iyi olduğunun bir önemi yok. Bazı ülkeler, bu sistemleri çok katı kurallar ve cezalar uygulayarak kurdu. Bu da bir tercih meselesi fakat insanımız gerekli özveriyi gösterecektir." şeklinde konuştu.
Yeşil Adamlar Genel Müdürü Albayrak, özellikle evlerde ve alanı ne olursa olsun nasıl bir atık üretiyorsa üretsin iş yerlerindeki atıkların ayrı olarak depolanıp toplanması gerektiğini söyledi.
Atıkların karışık toplanılmasının zararlarına işaret eden Albayrak, şöyle konuştu:
"Kimyasal, organik, inşaat, ambalaj atıkları vesaire bir arada bulunduğu süre boyunca atık kalitesi bozulacaktır. Atıkları tekrar ayrıştırmak için en modern yöntemi de kullansanız elde edilecek ürün miktarı ve kalitesi azalacaktır. Bu sebeple atıkları kaynağında ayırıp, ayrı toplayıp elde edilecek ürün için doğru yöntemi kullanarak tekrar ekonomiye kazandırabiliriz. Böylece hem çevresel etkiler hem de ekonomik etkiler minimuma indirilirken ülkemize ham madde ve enerji alanında yadsınamayacak katkı sağlamış oluruz. Örneğin, cam atıklar hem ayrıştırılması hem depolanması hem de taşınması diğerlerine göre daha zor bir atık. Burada gidecek çok yolumuz var. Öncelikle camların da kendi içerisinde kolaylıkla ayrıştırılabilmesi için renklerine göre ayrılması gerekiyor. Avrupa'da bunun örneklerini görüyoruz. Türkiye'de de atık noktalarını ve ayrıştırmayı daha fazla yaygınlaştırarak camların geri dönüşümünü daha fazla işimize dahil etmeliyiz."
Selahattin Albayrak, atık kavramının uzun zamandır sözlük anlamının dışına çıkıp değer ve ham madde olarak görülmeye başlandığını ifade ederek, "Bugün ev ya da iş yerlerimizde artık faydalanamadığımız için atık diye yaşam alanlarımızdan uzaklaştırdığımız neredeyse her şey, doğru değerlendirildiğinde günlük hayatımızda tekrar kullanılabilir hale gelebiliyor. Bazı atıklar birebir (kağıt, metal, plastik, giysi, cam ve benzeri) bazı atıklar da çeşitli yöntemlerle bizlere enerji ya da tarım alanlarımıza gübre (organik, kimyasal, sanayi, ahşap, tıbbi atıklar ve benzeri) sağlayabiliyor." şeklinde konuştu.
Atık konusunun çevresel ve ekonomik etkiler olmak üzere iki noktada önemli olduğunu vurgulayan Albayrak, şunları söyledi:
"Atıkların çevresel etkileri; geri dönüştürülmeyen atıkların bertaraf edilirken çevreye verdiği zararlar, doğal kaynak kullanımının artması, bununla birlikte atıkların toplanması ve bertaraf edilmesi için kullanılan araçların emisyon, ses, görüntü ve trafik yoğunluğu olarak verdiği zararlar... Atıkların ekonomik etkileri ise ham madde tedarikinde doğal kaynakların tüketilmesi, maliyetlerdeki artış, ayrıca ayrıştırılmayan atıkların toplanmasında ve bertarafında kullanılan araç ve ekipmanların harcadığı sarf malzemelerin maliyetleri (yakıt, yedek parça ve benzeri), tüm bunlar milyarlarca liraya denk gelmektedir."
Sıfır atık sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini aktaran Albayrak, "Bu sebeple ülkemizde son yıllarda Sayın Emine Erdoğan'ın da himayesi ile önemli adımlar atıldı. Burada olması gereken tüketim, tedarik ve atık alışkanlıklarımızı çevreye duyarlı şekilde düzenleyip şehir, kasaba, köy ayrımı yapmadan atıkları kaynağında ayırmak. Yerel yönetimler de ayrı toplamaya yönelik sistemler geliştirmeli." diye konuştu.