Bakan Berat Albayrak, Silivri ve Tuz Gölü depolama tesislerinin tamamlanmasıyla Türkiye’de bir daha doğalgaz sorunu yaşanmayacağını söyledi. 2020’ye dek yerli güneş paneli ve rüzgar türbinlerinin devreye sokulacağını belirten Albayrak, “Hedef, elektrik üretiminde yerli payını 3’te 2’ye çıkarmak” dedi.
Gazetelerin Ankara Temsilcileriyle biraraya gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, yeni enerji yatırımlarından, doğalgaz depolamaya, Doğu Akdeniz gazından, yürütecekleri yeni stratejilere kadar birçok konuda önemli bilgiler paylaştı. “Kömürde yeni süreci başlattık” diyen Albayrak, “Önümüzdeki hafta güneşte Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modeli dediğimiz bin megavatlık Karapınar Projesi'nin süreci başlayacak. Yaz bitmeden de bin megavat RES'te (rüzgar enerjisi santrali) ihaleyi gerçekleştireceğiz. Tüm bu projelerle birlikte güneş, rüzgar ve yerli kömüre dayalı yerli kaynaklara dayalı üretim stratejimizi hayata geçirmiş olacağız” ifadelerini kullandı. Yenilenebilir enerjide 'yerli üretim' vurgusu yapan Albayrak şöyle konuştu:
“Yenilenebilir enerjide yerli üretim, ar-ge, yerli mühendislikle Türkiye'de üretimin de önünü açacak sürecin adımını atacağız. Orada da hedef, 2020'ye kadar Türkiye'nin yerli, milli, Türkiye'de üretilen rüzgar ve güneş panel ve türbinlerini sisteme dahil etmek. Yerli üretimi sağlayacak bu model ile hedefimiz maliyetleri de düşürmek. Ve göreceksiniz, bugün 13.3 cent alım garantisi verirken, yenilenebilir enerjide fiyatlar çok önemli oranda düşecek. 2020'lerde enerjimizin 3'te 2'sini yerli kaynaklardan sağlamayı hedefliyoruz. 2017'de ise elektrik üretimimizde yerli kaynaklarımızın payı, yüzde 50'yi geçecek inşallah. Yerli kaynaklarınızın oranını 3'te 2'ye çıkardığınızda çok önemli bir mesafe kat ediyorsunuz. Enerjide de kendi kendine en zor dönemde yetecek altyapıya sahip olmayı hedefliyoruz.”
- 10 yıl sonra ihraç ederiz
- “Bu kadar bağımlı bir ülkeyken, bu kadar büyük ithalat yapan bir ülkeden, bir de bakmışsınız Türkiye 10 sene sonra enerji ihraç eden bir ülke olmuş” diyen Albayrak, sözlerine şöyle açıklık getirdi: “Enerji ithal eden bir ülkeden enerji ihraç eden bir ülke olmanız için, sadece doğal kaynak noktasında rezervinizin olması gerekmiyor. Bunu yapan doğal enerji rezervi olmayan ülkeler var. O zaman bunun şartlarını sağlamalıyız. Altyapı, tedarik, iyileştirme, sistem genişletilmesi... Kore'ye, Japonya'ya, Almanya'ya, İtalya'ya bakın. Bu ülkelerde zengin doğal kaynaklar yok. Ama büyük enerji şirketleri, oyuncuları çıkarmış.”
“Yılbaşından sonraki ilk pazartesi günü doğalgaz tüketimi 232 milyon metreküple rekor seviyede gerçekleşti. Bu durum sorunsuz bir şekilde yönetildi. Sistemde oluşabilecek arızalara ve yaşanabilecek her türlü riske hazırlıklı bir altyapıya sahibi olunması gerekiyor. Kış aylarında hep belli sıkıntıları yaşıyorduk. Belli günlerde tüketim artışı yaşanıyor, aynı dönemde sistemdeki basıncın kaynak ülkelerde yaşanan teknik sıkıntılardan dolayı azalması da eklenince sıkıntılar oluşuyordu. Bundan dolayı, konutlarda kesinti yaşanmaması için doğalgaz çevrim santrallerine kısıyorduk. Çok büyük boyutta arızalarda ise çevrim santrallerin dışında, özellikle kış da çok sert geçiyorsa, demir-çelik ve çimento fabrikaları gibi yoğun gaz tüketen fabrikalarda kısıntılara gitmek zorunda kalıyorduk. Hamdolsun o günler artık geride kalıyor.”
“Her senaryoya hazır olunması gerek. Doğalgaz aldığımız 4 ülkenin tamamıyla sıkıntı yaşansa dahi, biz en yoğun gaz tüketiminin olduğu dönemde kendi depolarımızla, kendi LNG terminallerimizle, kendi FSRU'muzla (yüzer LNG terminali) vatandaşımızın ısınmada, elektrik üretiminde, sanayinin çalışmada ihtiyaç duyduğu gazı sağlayabilelim. İnşallah 2 tane LNG terminalinde kapasite genişletilmesi ve ikinci FSRU'nun da devreye girmesiyle 107 milyona çıkarıyoruz. Sisteme günlük en az 300 milyon m3 gaz sağlama kapasitesine erişmeyi hedefliyoruz.”
Maden Teknik Arama (MTA) kurumunun 2002 öncesi yılda ancak 30 bin metre sondaj yaptığını, şimdi rakamın 300 bin metreye çıkarıldığını söyleyen Albayrak, “1 milyon metre hedefi koyduk. Önümüzdeki yıllarda 5-6 milyona çıkaracağız” dedi. Türkiye'nin jeokimya haritasını çıkaracaklarını vurgulayan Enerji Bakanı, “Hedef, 2020'lerde Türkiye'nin MR'ını, tomografisini çekmek” ifadesini kullandı.
Bakan Albayrak, enerji politikalarında temel stratejilerin değişmemesi gerektiğini belirterek, “İşte bu noktada biz tüm hedefleri içeren bir temel kitap hazırlayacağız. Yani Türkiye'nin kırmızı çizgileri... Bugün varız, yarın yokuz. Burada bir gelenek oluşsun, bu bakanlık özelinde bir stratejik vizyon ve bunun takibi oluşsun” diye konuştu.
Tuz Gölü depolama projesine değinen Berat Albayrak, “Depolama projesinde müteahhitlerle oturduk konuştuk, bu süreyi çok ciddi bir şekilde erkene çektik. 2019'dan 2017'ye. Çünkü artık bizim bir kış daha gaz endişesini yaşama lüksümüz yok. Bu son kışımız. Allah'ın izniyle seneyi, artık herhangi bir olağandışı bir olay olmadıktan sonra gazda arz noktasında en ufak bir kaygı, endişe taşımadan geçireceğiz. Oranın kapasitesini toplamda 5.4 milyar metreküpe çıkaracağız. Bu, bu alanında dünyada rekor bir düzey” dedi. Doğalgaz depolamanın artık sorun olmaktan çıkacağını kaydeden Albayrak, Silivri'deki deponun da büyütüleceği müjdesini verdi: “Silivri'deki 2.3 milyar m3 depolama kapasitesini de 5 milyar m3'e taşıyarak, Türkiye'de düne kadar yüzde 4, yüzde 5 olan depolamayı hedeflediğimiz yüzde 20 düzeyine çıkartacağız.”
Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının dünya piyasalarına sunulmasına ilişkin İsrail'le temasların sürdüğünü dile getiren Enerji Bakanı Albayrak, “Her iki taraf için kazan-kazan bir proje olacaksa, bölgesel arz güvenliğine faydası varsa ve bölgesel-küresel barış ve istikrara katkı sağlıyorsa parçası oluruz. Bu kriterler çerçevesinde olumlu bakıyoruz” dedi. Sözkonusu gelişmenin Gazze'deki projeleri de 'kalıcı' hale getireceğine işaret eden Albayrak, şöyle konuştu: “İlk defa İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz geldiğinde Gazze ve Cenin'in insani ihtiyaçları, elektrik altyapısının iyileştirilmesi konularını ortak mutabakat metnine koyduk. Nitekim, iki koldan görüşmeler devam ediyor. Süreç iki açıdan önemli. Doğalgaz arz güvenliğinde önemli bir alternatif ortaya koyacak. İkincisi ise özellikle Gazze'de insani şartların iyileştirilmesi için, Gazze'yle alakalı somut ve kalıcı projelerin gerçekleşmesine imkan sağlayacak. Türkiye olarak biz yeni bir döneme girdik, gaz fiyatları düşüyor, düşüreceğiz. Bu hem hane halkına, hem bütçeye, hem sanayiye yansıtmak istiyoruz. Ticaret yaptığımız bazı ülkelerle bunu bir noktaya getirdik. Yeni maliyet düşüşlerini içerebilecek çok kritik bir döneme giriyoruz.”
2016'nın son günlerinde yaşanan kapsamlı elektrik kesintilerinin bir daha yaşanmaması için tedbirler aldıklarını, İstanbul hattında yaşanacak sıkıntılara karşı Çanakkale'deki hat geçişini ikiye çıkaracaklarını ifade eden Albayrak, “Normal olmayan olaylara da hazırlıklı hale gelmemiz gerekiyor. Çünkü normal günlerden geçmiyoruz. 31 Aralık günü 3 noktada yeraltı kablolarımızın kesilmesi sabotajı oldu; Ortaköy, Davutpaşa, Aksaray'da, o bölgede yeraltı kabloları kesildi. Tıpkı siber saldırılar gibi... 5 Ocak'ta, TEİAŞ'a 19:32-19:37 arası o saatte bir atak oldu. Süleyman bey (Soylu) ile konuştuk. Türkiye'de binlerce kilometre boru hattı, gaz, petrol, iletim hatları var. İçişleri ile yapılacak bir protokolle buraların güvenliğini sağlayacağız.”