Türkiye otomotiv pazarında yerli üreticinin payı yüzde 7 gerileyerek ilk 9 ayın sonunda yüzde 31’e düştü. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Bu ÖTV sistemiyle ithalatla gelen araçlar avantajlı konumda. Yerli üreticide fiyatlama stresi var” dedi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Türkiye’nin ilk 9 aylık üretim verilerini açıkladı. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, otomotiv gazetecileriyle yapılan toplantıda artan rekabet koşullarına değinerek otomotiv fiyatlarına yansımasını değerlendirdi.
TEDARİKÇİLER İHRACATI BÜYÜTÜYOR
Türk otomotiv üretiminin geçen seneye ilk 9 ayda yüzde 7 gerileme gösterdiğini söyleyen OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Bu tabi ağırlıklı olarak iç piyasadaki yerli üreticilerin zemin kaybetmesinden geliyor. İç pazardaki yerli payımız ise 2023 yılının aynı dönemine göre 6 puan azalarak yüzde 31’e gelmiş durumda. Toplam ihracatımız ise 26,7 milyar dolarla artmaya devam ediyor. Burada tabii ki tedarik sanayisinin de payı önemli. Avrupa’da artan enflasyonun Türkiye’den tedarik motivasyonunu artırdığını, bunun da ilk sonuçlarını görmeye başlıyoruz. Aslında ana firmalardan çok ihracatı büyüten biraz da tedarik sanayisinin ihracatının artmış olması” şeklinde konuştu.
AVRUPA’NIN FAZLASI TÜRKİYE’YE GELECEK
Eroldu, Avrupa’da elektrikli araç yatırımlarının istenen seviyeye ulaşmaması ve teşviklerin kesilmesiyle yavaşlayan satışların yanı sıra yoğun Çin rekabetinin gelmiş olmasının atıl kapasite oluşturduğuna dikkat çekti. OSD Başkanı, bu durumların Türkiye için tehdit olduğunun altını çizerek, “Avrupa’daki potansiyel pazar daralması sebebiyle oluşabilecek araç fazlasının da Türkiye pazarına kaydırılması muhakkak söz konusu olacak. Otomotiv sanayi olarak bizi endişelendiren kısmı Avrupa'da oluşan atıl kapasiteyle ürettiğimiz araçları onlara satamayacak olmamız. Bu durum ithalatı artırdığı gibi hem pazar payları hem de karlılıklar üzerinde baskı oluşturacak. Buna karşı yerli üreticiyi korumalıyız. Tekstildekine benzer bir akım başlayabilir yani elimizdeki tesisleri de koruyamayabiliriz” ifadelerini kullandı.
DÜZENLEMELER ÇİN’İ ENGELLEDİ
Çin’den yapılan ithalatın payının yapılan yasal düzenlemelerle düşüşe geçtiğini söyleyen Eroldu, “Burada temmuzda biliyorsunuz bu tedbirler devreye girmişti. Dolayısıyla göreceli olarak bir azalmanın başladığını görüyoruz. İşte yüzde 10-11’lerden 8-7’lere doğru toplam ithalatta Çin’in payında bir azalma var. Aynı zamanda buna paralel Çin markalarının pazar payında da yüzde 11’lerden yüzde 8’lere doğru giden bir hareket olduğunu görüyoruz. Bildiğiniz gibi çok yakın zamanda otomobil üzerinde olan bazı önlemler ticari araçlara da yaygınlaştırıldı. Fakat Türk otomotiv sanayi baktığımız zaman bizim en büyük sorunumuz rekabetçilik kaybımız. Türkiye , dünya rekabetinde 44’ncü sıradan 49’uncu sıraya geriledi” şeklinde konuştu.
ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN YÜZDE 95’İ ESKİ ARAÇLAR
- Türkiye’deki araç parkının yarısının yaşlı olması sebebiyle çevre kirliliğinin yüzde 95’ini oluşturduğunu söyleyen Cengiz Eroldu, “Türkiye parkındaki neredeyse 10 milyon adet kadar 13 yaş üzeri araç var ve bu araçlar çevre kirliliğinin kabaca 95’ini yaratıyor sonuçta. Bu parkın da ortadan bertaraf edilmesi lazım çünkü bu araçlar çok büyük oranda zehir saçıyorlar. Burada da bunu vergisel olarak değil de bir fon oluşturma yoluyla yani bir Çevre Bakanlığı üzerinden bir fon oluşturup o fon ile eski aracını bertaraf edene belli bir rakam verilmesi bize mantıklı geliyor. Diğer türlüsü geçmiş dönemde çok suiistimal edildi” dedi.