Şanlıurfa'da GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen makarnalık ve ekmeklik iki buğday çeşidi, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tescillendi- GAPTAEM Müdürü Zeyni Aktaş:- "Amacımız, ıslahta özellikle yabancı kökenli tohum ithalatını minimize etmek, kendi tohumumuzu kendimiz elde etmeyi sağlamak ve ihraç edilmesine yönelik çalışmalar yapmak. Bu bağlamda yeni geliştirdiğimiz bu iki yeni çeşidimizi inşallah belki komşu ülkelere ihraç etme şansı bulacağız"
Türkiye'de tahıl üretiminin en fazla yapıldığı kentlerin başında gelen Şanlıurfa'da geliştirilen ekmeklik ve makarnalık iki buğday çeşidinin, verimi yüzde 20 artırması bekleniyor. Bölge ürünlerinin verimliliği ve çeşitliliğine katkı sağlamak amacıyla çalışmalar yürüten Güneydoğu Anadolu Projesi Tarımsal Araştırma Enstitüsü (GAPTAEM) mühendisleri, yerli tohumların ıslahı ve geliştirilmesi için faaliyetlerine aralıksız devam ediyor. Ziraat yüksek mühendisi Memduh Serdar Polat, yerli tohumları melezleyerek Güneydoğu'nun tüm zorlu iklim koşullarında en yüksek verimi sağlamak üzere ekmeklik buğday çeşidi "Serince"yi ve makarnalık çeşit "Cudi 63"ü geliştirdi.
Her iki buğday çeşidi de üstün verim özelliği ve kalitesi sayesinde Tarım ve Orman Bakanlığı Tohumluk Tescil Sertifikasyon Müdürlüğü tarafından tescillendi. Yeni buğday çeşitlerinin un ve makarna sanayisine büyük katkı sağlaması bekleniyor. GAPTAEM Müdürü Zeyni Aktaş, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin buğdayın anavatanı sayıldığını söyledi.
Enstitülerinin uzun yıllardan bu yana buğday ıslahı üzerine çalışma yürüttüğünü belirten Aktaş, "Mühendislerimiz buğday çeşitleri üzerine melezleme ve seleksiyon ıslahı yapmaktadırlar. Enstitü olarak ilk buğday çeşidimizin 2000 yılında tescilini yaptık. Bundan sonra da 7 buğday ve 1 arpa çeşidimizi tescil ettirdik." dedi. Islah çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini dile getiren Aktaş, bu yıl da ekmeklik ve makarnalık olmak üzere 2 yerli buğday çeşidinin tescilini gerçekleştirdiklerini bildirdi. Buğday çeşitlerinin ıslahında sanayici ve çiftçilerin isteklerinin göz önünde bulundurulduğunu söyleyen Aktaş, şunları kaydetti:
- "Serince ve Cudi 63 buğday çeşitlerimiz sanayicilerimizin ve çiftçilerimizin istediği özelliklere sahip çeşitler. Amacımız, ıslahta özellikle yabancı kökenli tohum ithalatını minimize etmek, kendi tohumumuzu kendimiz elde etmeyi sağlamak ve ihraç edilmesine yönelik çalışmalar yapmak. Bu bağlamda yeni geliştirdiğimiz bu iki yeni çeşidimizi inşallah belki komşu ülkelere ihraç etme şansı bulacağız."
Ziraat yüksek mühendisi Memduh Serdar Polat da geliştirdikleri buğday çeşitlerinin 15 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu belirtti.
Serince ve Cudi 63'ün emsallerine göre daha verimli çeşitler olduğunu vurgulayan Polat, "Bu çeşitlerimiz bölgenin potansiyelini yansıtma açısından yeni, yerli ve milli çok güzel buğday çeşitleridir. Özellikle sulu alanlarda dekar başına 1 tona kadar verim potansiyeli olan çeşitler. Emsallerine göre yüzde 20 daha fazla verim sağlayacağını düşünüyoruz. Bu çeşitlerimiz inşallah bölgede çiftçimizin üretimine ciddi katkı sağlayacak, sanayicimize de kaliteli, yüksek protein ve glutenli ürün olarak katkı sağlayacak." diye konuştu.