Yerli ata tohumuyla verim yüzde 20 artacak

Mesude Demirhan
04:0017/07/2023, Pazartesi
G: 17/07/2023, Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Türkiye, buğdayda kendi kendine yetebilen nadir ülkelerden biri. Ancak salgın ve Rusya-Ukrayna Savaşı sebebiyle, ülkelerin en büyük sorununun ‘gıda tedariki’ olacağından yola çıkan şirketler, kuraklığa dayanıklı tohum geliştirme peşinde. Doruk Un, yerli ve milli ata tohum çeşitleri ile yüzde 20 verim artışı hedefliyor.

Koronavirüs salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı sebebiyle, önümüzdeki süreçte ülkelerin en büyük sorununun ‘gıda tedariki’ olacağından yola çıkan şirketler, hayata geçirdikleri sürdürülebilir tarım ve sertifikalı tohum çalışmalarını hızlandırdı. Onlardan biri de Doruk Un. Firma, ‘Doruk Tohumculuk’ çatısı altında Marmara Bölgesi’nde 3, İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde 5 olmak üzere toplam 8 ayrı sahada buğday, arpa, yulaf, mısır, ayçiçek, acıbakla gibi 80’e yakın tohum geliştirdi.

YATIRIM YIL SONUNDA 200 MİLYON TL’YE ÇIKACAK

Doruk Un, sürdürülebilir tarım ve sertifikalı tohum çalışmaları ve 2023 sonunda yapmış olduğu Ar-Ge çalışmalarıyla yüzde 20 oranında verim artışı yakalamayı hedefliyor. Bu alanda 75 milyon TL yatırım gerçekleştiren şirket, yıl sonuna kadar yatırımı 200 milyon TL’ye tamamlayacak. 2024 hedef cirosunu 350 milyon TL olarak belirleyen Doruk Tohumculuk, her yıl yaklaşık yüzde 20 artışla 5 yıl sonunda 850 milyon TL ciro elde etmeyi hedefliyor.

BUĞDAY ÜRETİMİ YÜZDE 60 ARTIRILABİLİR

Doruk Un Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Erbap, 2022'de yaklaşık 19 milyon ton buğday hasadı gerçekleştiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Türkiye, buğdayda kendi kendine yeten bir ülke. Doğru tarım politikaları ile hareket edilirse ve özellikle bu yıl olduğu gibi TMO, tarım desteklerini devam ettirirse buğday üretiminde önemli bir artış olacak. Türkiye, tarım arazilerinin birleştirilmesi ve toplulaştırma yaparak ekilmeyen alanları tarıma kazandırarak, verimlilik yatırımları yaparak ve teknolojiye entegre ederek mevcut üretimini yüzde 60 oranında artırabilir. Bu demek oluyor ki ithal etmeden ihracat potansiyeline kavuşarak katma değerli bir ekonomi oluşturmak mümkün.”

Gürsel Erbab (sağda).

Dışa bağımlılığı azaltacağız

Gürsel Erbab, Türk çiftçisinin ihtiyaç duyduğu yerli ve milli çeşitleri geliştirerek Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmayı hedeflediklerini anlatarak, şunları kaydetti: “Maksimumda verim ve kalitenin yanı sıra ekstrem iklim koşullarına adapte, kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara dayanıklı, gübre alamayan çiftçiler için gübreye toleransı yüksek çeşitler geliştirdik ve bu çalışmalarımız neticesinde önümüzdeki süreçte milli hasılayı yükselterek ülkeye değer katacağız."




#Tarım
#Üretim
#TMO