Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, "Yer altı zenginliklerimizin henüz yüzde 30'unu keşfetme noktasındayız. Bunun için bir seferberlik başlattık ciddi bir şekilde" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi için önemli bir çalışma başlattıklarını anımsatarak, "Artık vagon değil, lokomotif olma stratejisinin bir parçası olarak, 'Gelin Ar-Ge'yi, teknolojiyi burada kurun, üretin' dedik. Gelişmiş teknolojileri hem iç hem bölgesel pazar için üretilmek için düğmeye bastık. Bununla ilgili yetişmiş insan kaynağı için de her türlü iş birliğine destek veriyoruz." dedi.
Albayrak, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nda (YÖK), enerji ve maden alanındaki eğitim, araştırma ve akademik çalışmalar üzerine düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, akademik camiayla buluşmanın kendisi için güzel bir beyin cimnastiği olacağını ifade etti.
Albayrak, Türkiye'nin son 10 yılda enerji ithalatına yıllık ortalama 40 milyar dolar ayrıldığını ve maden ithalatının bu miktarın içinde olmadığını aktardı.
Türkiye'de Ar-Ge, bilimsel gelişim ve katma değerli ürünlerin oluşturulması için akademik camiaya iş düştüğünü dile getiren Albayrak, şöyle devam etti:
"Türkiye eğitim alanında büyük bir dönüşüm gerçekleştiriyor. Bütçe sıralamasında eğitim ilk sıraya geldi. Türkiye'nin ihtiyacı olan insan kaynağı ciddi oranda arttı, 15 Temmuz'da zirveye çıkıp 80 milyonun gündemine gelen bir ulusun bağımsızlık mücadelesi içinde olduğu o gün ihanet şebekesiyle yüzleştiği bir gün oldu. FETÖ'nün Türkiye'de her alanda açtığı yaranın en çok hissedildiği, hissedileceği alanlardan birinin akademik camia olduğuna eminim. Son 15 yılda sahip olduğumuz insan kaynağımızı nasıl bir ihanet şebekesine çevirdiklerini görmüş olmaktan hareketle, inşallah bu kaybı telafi etme şansını yakalarız. İş gücümüz, yetişmiş insan kaynağımız var. Bu boşluğu kapatırız ama zaman kaybı oldu. Türkiye olarak bizim çok daha fazla çalışmamız gerekiyor. Bu noktada Türkiye'nin son 14 yılda ortaya koyduğu performansın ötesinde bir performansla gelecek 10 yılı bir millet ve toplum olarak... Sadece bir kesim açısından değil, 15 Temmuz ortaya koydu ki millet olma şuurunu yakaladığımız o günden hareketle artık herhangi bir taassubun içine girmeden sadece bu milletin bir bireyi olarak hangi alanda ilmimizse ilmimiz, yeteneğimizse yeteneğimiz ne varsa bu ülke için kullanmamız gerektiğini bir kez daha hatırladık."
Albayrak, Türkiye'nin bulunduğu bölgenin dünyadaki petrol ve gaz rezervlerinin yüzde 60'ını barındırdığını, şu anda çok kritik krizlerin döndüğü ve haritaların yeniden şekillenme arifesinde olduğu bir süreçten geçildiğini anlattı.
Türkiye olarak enerji ve yerel kaynaklar başta olmak üzere eskisinden çok daha farklı ve milli bir maden kaynakları stratejisi yürütmek zorunda olduklarını aktaran Albayrak, "Bu çerçevede yapılabilecek çok fazla kamu-özel-akademi iş birliğine ihtiyaç var. Dünyadaki en iyi örneklerle birlikte kamu-özel-akademi iş birliğiyle ilgili benzer modelleri hızlı bir şekilde hayata geçirecek adımları atmamız lazım. Tüm akademik camiaya sesleniyorum. Her türlü iş birliğini artırmak için elimden geldiğince uğraşacağım. Bürokraside tıkandığınız yerlerde kapı kapı, telefon telefon bürokrasi yürüteceğimi taahhüt ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Albayrak, Türkiye'nin madencilikte çok bakir bir noktada olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Yer altı zenginliklerimizin henüz yüzde 30'unu keşfetme noktasındayız. Bunun için bir seferberlik başlattık ciddi bir şekilde... 2023 hedefleri doğrultusunda önemli adımlar attık. Ulusal Madenlerde Rezerv ve Kaynak Raporlama Sistemi (UMREK) için bir adım attık. İnsan kaynağı noktasında küresel rekabet edebilecek yetişkinlik için iş birliğine ihtiyacımız var. Bu iş birliğini sağlama noktasında yetkin ve yeterli insan kaynağını yetiştirmek için önemli bir sürece doğru ilerliyoruz. Yerli ve yenilenebilir kaynakların değerlendirilmesi noktasında, artık vagon değil lokomotif olma stratejisinin bir parçası olarak, 'Gelin Ar-Ge'yi, teknolojiyi burada kurun, üretin' dedik. Gelişmiş teknolojileri hem iç hem bölgesel pazar için üretilmek için düğmeye bastık. Bununla ilgili yetişmiş insan kaynağı için de her türlü iş birliğine destek veriyoruz. Milyonlarca gencimiz var. Nükleer alanındaki süreç de yoğunlukla gidiyor, ama sadece Hacettepe Üniversitesinde bununla ilgili bir bölüm var. Bence yeterli değil. 2030'a kadar olan süreçte üç nükleer santral için yoğun bir insan kaynağı ihtiyacı var. Bu alanda da lokalizasyon hedefliyorsak, bunu dolduracak insan kaynağı için de gerekli süreci bugün başlatmamız lazım."
Albayrak, kurumlar ve üniversiteler arasındaki iş birliğini geliştirmek için yeni modeller ortaya konulabileceğini, bununla ilgili çıkabilecek bürokratik engellere de takılınmaması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ankara bürokrasisine takılmadan kalıcı çözümlerle neticeye bakarak hızla hareket etmemiz lazım. Ekonomi doğuya doğru kayıyor. Gelecek 10 yılda ekosistemin nasıl şekilleneceği çok önemli. Ben burada rektörlerimizden işletme, uluslararası ilişkiler gibi bölümlerde enerji diplomasisi alanında dersler konulmasını talep ve rica ediyorum. Bölgesel ve küresel anlamda bu alanda da rekabet edecek yetişmiş insan gücümüzün olması için bu derslerin çok faydalı olacağını düşünüyorum. Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insan herkesin aklını kullanır. Güçlendirdiğimiz vizyonumuzu başkalarının aklıyla daha da geliştirebileceğimize inanıyorum."