IEA İcra Direktörü Birol, "Gelecek 25 yılda mevcut politikalar çerçevesinde büyümeye damgasını yenilenebilir enerji vuracak. İsrail'deki gazın nereye gideceği yıllarca tartışılacak. Sadece ekonomik ve maliyet açısından bakıldığında, bu gazın Türkiye üzerinden gitmesi en ekonomik çözümlerden biri olarak önümüzde duruyor" dedi.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Dr. Fatih Birol, dünyada gelecek 25 yılda enerji sektöründe mevcut politikalar çerçevesinde en ciddi büyümenin yenilenebilir enerji alanında yaşanacağını söyledi.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi'nin ev sahipliğinde düzenlenen, 2016 Dünya Enerji Görünümü Raporu'nun Türkiye tanıtımı toplantısında konuşan Birol, geçen ay itibarıyla Orta Doğu ülkelerinin dünya petrol üretiminde yüzde 35'lik payla son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını belirtti.
Birol, dünyadaki ekonomik ve jeopolitik gelişmelerin üzerinde kaya gazı ve petrolünün önemli etkisi olduğunu, sıvılaştırılmış doğalgazda (LNG) ise gelecek yıllarda ciddi gelişmeler beklendiğini anlattı.
Geçen yılın yenilenebilir enerji için rekorlar yılı olduğunu ifade eden Birol, 2015'te dünyada yeni kurulan elektrik santrallerinin yüzde 50'den fazlasının yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştuğunu dile getirdi.
- Birol, son 25 yılda dünya toplam enerji tüketimine en büyük katkının kömürden geldiğine işaret ederek, "Kömürün büyümesi gelecek 25 yılda ciddi olarak yavaşlayacak. Petrol talebi geçmişe göre daha yavaş büyüyecek. En ciddi büyüme temiz teknolojiler dediğimiz yenilenebilir ve nükleer enerjiden gelecek. Gelecek 25 yılda mevcut politikalar çerçevesinde büyümeye damgasını yenilenebilir enerji vuracak" diye konuştu.
Birol, Çin ve ABD'nin yenilenebilir enerjiyle ilgili ciddi politikalar geliştirerek teşvik tedbirlerini hayata geçirmesinin maliyetlerdeki düşüşün devam etmesine yönelik beklentileri artırdığını söyledi.
Güneş enerjisindeki maliyetlerin son 5 yılda yüzde 80, rüzgardaki maliyetlerin ise 3'te 1 oranında azaldığını belirten Birol, bu durumun yenilenebilir enerjiyi diğer kaynaklara göre daha fazla rekabet edebilecek hale getirdiğini ifade etti.
Birol, gelecek yıl beklentilerin daha pozitif olacağının altını çizerek, "Bunun olmasının şartı, hükümetlerin ciddi yenilenebilir enerji politikalarını hayata geçirmesine bağlı. Bu büyüme bile Paris'teki 2 derece hedefine (sıcaklık artış limiti) ulaşmamıza yeterli değil. Onun için çok daha hızlı büyüme gerekiyor" dedi.
Birol, ABD'nin şu an petrol ithalat eden bir ülke olduğunu belirterek, "Tahminlerimize göre 10-15 yıl içinde ABD'nin petrol ithalatı hemen hemen sıfıra inecek. Bu sadece petrol piyasalarını değil, birçok başka alanı da etkileyecek bir gelişme. ABD'de petrol üretimi ciddi olarak artacak. Özellikle yeni yönetimle birlikte petrol üretiminde hızlı artış olması beklentilerimiz içinde" dedi.
Petrol piyasalarında son derece dalgalı bir döneme girileceğini öngördüklerini ifade eden Birol, "Şu anda mevcut yatırımların olmaması, birkaç yıl sonra ciddi sorun yaratabilir. 2015 ve 2016'da yeni petrol yatırım proje sayısı 1950'den bu yana görülmemiş şekilde az. 2016'da yeni keşfedilen petrol sahaları son 40 yılın en düşüğünde. O bakımdan önümüzdeki 2-3 yıl içinde eğer talep şu andaki gibi, günlük büyüme 1 milyon varil devam ederse, dünya petrol piyasalarında büyük sıkıntılarla karşılaşılabilir" değerlendirmesinde bulundu.
- İsrail gazı için Türkiye en ekonomik çözüm
- İsrail doğalgazının rotasına ilişkinde değerlendirmelerde bulunan Birol, "İsrail'deki gazın nereye gideceği yıllarca tartışılacak. Sadece ekonomik ve maliyet açısından bakıldığında, bu gazın Türkiye üzerinden gitmesi en ekonomik çözümlerden biri olarak önümüzde duruyor" ifadesini kullandı.
- Birol, Ortadoğu ülkelerinin petrol fiyatlarının düşmesinden önemli dersler çıkardığını ve ekonomilerini tek ürün ekonomisi anlayışından çıkartmaya yönelik adımlar attıklarını söyledi.