Yarım kalmış 100 bin konuta çare bulalım

İstanbul’daki barınma probleminin en önemli ayağını konut üretimindeki aksaklıklar oluşturuyor. Arsa azlığı ve güvenli konut sıkıntısına maliyetlerden kaynaklı sınırlı konut üretimi de eklenince İstanbul’da hem konut fiyatları hem kiralar son yıllarda orantısız biçimde arttı. Kovid-19 salgınıyla başlayan konut üretimi problemi; Rusya-Ukrayna Savaşı, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerle daha da derinleşti. Son bir yılda konut arzında bir miktar hareketlilik olsa da bu sefer konut kredisi faiz oranlarının katlanmaz olması, hem müteahhitleri hem de ev almak isteyen vatandaşları zorluyor.

İNŞAATI YARIM KALMIŞ 100 BİN KONUT VAR

İstanbul’da mali zorluklar veya hukuki ihtilaflar nedeniyle tamamlanmayı bekleyen 100 bin civarında konut var. Bu konudaki sıkıntıya dikkat çeken Artaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, bu projelerin tamamlanması için hükümete girişimde bulunması çağrısında bulundu. İstanbul’da düzenlenen basın sohbet toplantısında sorularımızı cevaplandıran Çetinsaya, “Mali gücü yetersiz, tecrübesiz firmalarca İstanbul'da yarım bırakılan birçok konut projesinin atıl bekliyor. Evet, hukuki işlem başlamış ama yüzde 90'ı tamamlanmış o inşaatlar çürüyor. Devletin buna bir çare bulması lazım. Bu kaynağın atıl kalmaması gerekir. Bunu yapanlar belli. 'Parayı aldın, insanları yüzüstü bıraktın. O parayı ne yaptın' diye devletin sorması gerekiyor. Onlar sektöre zarar veriyor. Adı müteahhit oluyor ve güveni zedeliyorlar” dedi.

ARSA MALİYETİ %50’NİN ALTINA İNMİYOR

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde gayrimenkul, AVM ve sanayi yatırımları olduğunu ifade eden Çetinsaya, İstanbul özelinde, arsa bedelinin inşaat maliyetinin yüzde 50'sini bulması sebebiyle büyük bir sıkıntı yaşandığını söyledi. 10 milyon liralık bir evin 5 milyon lirasının arsa bedeli olduğunu belirten Çetinsaya, arsa bedeli düştükçe inşaat maliyetinin de gerileyeceğini ve konutun daha ulaşılabilir olacağını ifade etti.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ENGEL

Gecekondu bölgelerinde bulunan işgal altındaki hazine arazisı sorununun çözülmesi gerektiğinin altını çizen Çetinsaya, “Kentsel dönüşüm için hak sahibi ile konuşmaya başladığınızda kapıyı yüzde 50'den açıyorlar. Yüzde 40'tan aşağı kat karşılığını kabul eden çıkmıyor. Avrupa ve ABD'de arsa maliyeti toplam inşaat maliyetinin yüzde 20'si kadar. Devlet bu sorunu çözüp arsa üretimine katkı sağlarsa konut fiyatı düşer. Hazine arazilerinin daha hızlı açılması gerekiyor” diye konuştu.

Satışını yaptığımız projelere öncelik verdik

2018’den bu yana devam eden bir takım sıkıntıların olduğunu belirten Süleyman Çetinsaya, “Ama sıkıntıyı el birliğiyle aşacağız. Konut açığımız var. Depremin yarattığı maliyet hepimizi fakirleştirdi. İnşaatta bir durgunluk yaşıyoruz. Bankalar konut kredisi vermiyor. Ekonomik tedbirlere de saygımız var. Seçimi atlatalım ama 2024’ten pek umutlu değilim. 2025’te düzelme olacaktır. Devam eden 5 projemiz var. Satışını yaptığımız ve başladığımız inşaatları tamamlamaya öncelik verdik” dedi.

Yatırım amaçlı alımlar bitti

Mevduat faizlerinin yüzde 50'yi aştığı bir ortamda kimsenin yatırım amaçlı konut almadığına işaret eden Çetinsaya, "Biz kullanıcıya satıyoruz, biraz da yabancıya. Yabancıya satışın fiyatları artırdığı yönünde bir algı var ve bu kesinlikle yanlış. Konutta durgunluk var. Ekonomik tedbirler de söz konusu. Bu günler de geçecek" diye konuştu.