Yap-İşlet-Devret modeli Harvard'da

Yeni Şafak
15:3929/09/2016, Perşembe
G: 29/09/2016, Perşembe
AA
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, yap-işlet-devret modelindeki başarının  Harvard'da okutulduğunu vurguladı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, yap-işlet-devret modelindeki başarının Harvard'da okutulduğunu vurguladı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye'nin çok güzel bir yap-işlet-devret modeli uyguladığını, bu projelerin başarısının Harvard'da doktora dersi olarak okutulduğunu ifade etti.

Bakan Arslan, Türkiye'nin yaşanan olumsuzluklara rağmen büyümesini, gelişmesini sürdürdüğünü belirterek, güven ve istikrar ortamının dünyada yatırım yapmak isteyenler için çok önemli olduğunu söyledi.



İzmir'de basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Arslan, bakanlığın İzmir ve çevresinde yürüttüğü projelerle ilgili bilgiler verdi.



İzmir'deki en önemli projelerinin "İzmir Körfez Geçiş Projesi" olduğunu anımsatan Arslan, "Bunun sebebi İzmir'in şehir içi trafiğini bir ring oluşturarak rahatlatacak olmasıdır. İkincisi de ülkemiz son dönemlerde gerçekten dünya çapında ses getiren büyük projeleri yapıyor. Gerek teknik yönleriyle gerek kullanılırlık anlamında körfeze yapacağımız proje hem köprü hem de batırma tüp tünel içeriyor. Biraz daha nevi şahsına ait özel bir proje. Bununla ilgili şu anda özellikle gerek proje çalışmaları gerek ÇED süreci devam ediyor." dedi.



Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yürüttükleri Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu sürecini yıl sonuna kadar tamamlamayı ve ardından ihaleye çıkmayı hedeflediklerini aktaran Arslan, tarama sürecinin başlatılıp körfezin derinleştirilmesi ve daha büyük gemilerin limana gelmesini sağlama sürecinin başlayacağını kaydetti.



Devam eden projelerle ilgili de bilgi veren Bakan Arslan, İzmir-İstanbul Otoyolu'nu 2018 sonunda tamamlamayı hedeflediklerini, İzmir-Ankara arasındaki yüksek hızlı tren çalışmalarının sürdürüldüğünü anlattı.




"Moody's siyasi manipülasyon yaptı"


Bakan Arslan, son yıllarda Türkiye'nin Gezi Parkı olayı, 17-25 Aralık süreci ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimini yaşadığını anımsatarak şunları kaydetti:



"15 Temmuz, gerçekten bir şey gösterdi bize. Türkiye'de elbette bir takım olaylar olabilir. Bütün bunlara rağmen test edildi ki Türkiye demokrasisi daha da güçlenerek çıkıyor bu süreçlerden. Etrafımızda ateş çemberi var, 3 milyonun üzerinde mülteciyi ağırlar hale geldik. Bütün bunlara rağmen Türkiye'nin büyümesi, ülkenin gelişmesi devam ediyor. Türkiye'nin oluşturduğu güven ve istikrar ortamı bence dünyada yatırım yapmak isteyenler için çok önemli bir yolda. Dünyada 2008-2009 krizi yaşanırken, özellikle likidite sıkışıklığı varken ve kimse kimseye para satmıyorken biz İzmir-İstanbul Otoyolu'nu Osmangazi Köprüsü de dahil 8,5 milyar dolara yap- işlet-devretle yaptırdık. Bu Türkiye'ye olan bir güvenin göstergesi. 3. havalimanı 10 milyar avronun üzerinde. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yaklaşık 5 milyar dolarlık proje. Bütün bunlar yatırımcıların gözünü kırpmadan elini taşın altına koyarak ülkemize güveninin bir göstergesi."



Bakan Arslan, Moody's'in Türkiye notuna ilişkin "Kredi derecelendirme kuruluşları siyasi manipülasyonlar yapmaya başladılar." ifadesini kullandı.



Kredi derecelendirme kuruluşlarının kararlarının uluslararası yatırımları etkilemeyeceğini vurgulayan Arslan, "Çanakkale 1915 köprüsüne de İzmir Körfez Geçişi Köprüsüne de bundan sonra çıkacağımız otoyollar da dahil hepsine yatırımcı buluruz. Osmangazi, Yavuz Sultan Selim köprülerindeki gibi Güney Korelilere ve Japonlara taşeronluk yapmıyoruz. Bizim yatırımcımız alıyor, onlar bize taşeronluk yapıyor. Moody's çıkıp açıklama yapıyor arkasından Japon kredi kuruluşu tam tersine açıklama yapıyor. Japonlar, 13-14 yıldır Türkiye'de her işin içinde yer almak için gayret sarfediyorlar, buna Güney Koreliler de dahil." dedi.



Erken seçim söylentileri


Bakan Arslan, bazı yatırımların tamamlanma süresinin erkene alınması ve erken seçim söylentilerine ilişkin de şunları kaydetti:



"İşlerin bitiş tarihini erkene alma bizim geleneğimizde var. (İZBAN'ın Selçuk hattı) İş başladıktan, rayına girdikten sonra pazarlığı yaptık. 2 seneyi bir seneye düşürdük. Biraz yüklenilirse vardiyalı çalışılırsa bir senede bitirilebileceğini gördük. Sabuncubeli Tüneli'nde biliyoruz ki zemin yumuşaklılığından zorluktan kaynaklı daha erken bitirme şansı yok. Mümkün olanları bir an önce bitirmek istiyoruz.



Doğrusu bu ülke o kadar çok alışmış ki yılda bir bazen iki seçime herhalde boş duramıyoruz. Seçimden çok güçlü çıkmış bir parti var. İstikrarlı yürüyen hükümet var. Kimsenin böyle bir beklentisi yok. Ne güzel seçim olmadan 3-3,5 yıl daha hizmet edip insanlarımızı ve ülkemizin ihtiyacını karşılayabilecekken ha bire seçim tartışması getiriliyor ülke gündemine. Gerek kişisel olarak gerek kabinenin bir üyesi olarak herhangi bir seçim söz konusu değil. Olması için bir gerekçe de yok."




Yap-İşlet-Devret modeli Harvard'da okutuluyor


Türkiye'nin çok güzel bir yap-işlet-devret modeli uyguladığını, bu projelerin başarısının Harvard'da doktora dersi olarak okutulduğunu ifade eden Arslan, dünya çapında konuşulan kamu özel işbirliklerinin Türkiye olarak çok üzerine çıkıldığını, dünyanın birçok yerinde herkesin bu konuda kendilerinden bu başarıyı anlatmalarını istediğini belirtti.



Arslan, yap-işlet-devret modeliyle yapılan havalimanlarından yaklaşık 10 milyar dolar ilave gelir elde edildiği bilgisini verdi.



Bakan Arslan, bir gazetecinin yerel seçimlerin erkene çekilerek siyasette FETÖ temizliğinin yapılabileceği yönündeki yorumu üzerine, "Başta FETÖ üyeleri olmak üzere onlardan temizlenme süreci niye seçimden seçime olsun ki. Bizim partimizde, muhalefet partilerinden de eğer bunlarla bağlantısı olduğu tespit edilen olursa ki belediye başkanları da dahil ilişkileri kesildi, teşkilatlarda varsa ilişkileri kesildi, bundan sonra da ilişkisi kesilir." diye konuştu.



#Ahmet Arslan
#Moody's