Uşak'ta üniversite mezunu Armağan Sekendiz yaklaşık 8 ay önce kurumsal bir firmadaki yöneticilik işini bırakıp Uşak'ta pilav satmaya başladı. 11 metrekare dükkanda işe başlayan Sekendiz vitrine astığı diplomalı pilavcı tabelası sayesinde işlerini artırdı, dükkanını büyüttü.
İki tane diploma sahibi olduğunu söyleyen Sekendiz; "Muhasebe bölümünde okulumu ilk 10'da bitirdim, sonra da açık öğretimden devam etme kararı aldım. Muhasebe ve üzerine işletme okudum. Daha önceki iş tecrübelerimden dolayı İki yıllık okulu bitirdikten sonra özel bir bankada çalışmaya başladım, ondan sonra Uşak'ta bir restoranda devam ettim. 7 sene boyunca işletmelerde çalıştım. Çalıştığım yerde 70 tane personelle uğraşıyordum,fabrika vardı, restoran vardı, bar kısmı vardı, muhasebe vardı. Belli bir süre sonra Bursa'ya taşındım, 5 ay kadar oradaki bir holdingde çalıştım. İnsan kaynakları anlamında 700-750 personelden sorumluydum. Yapılması güzel işler ama bana göre olmadığını anladım" dedi.
- Aslen İstanbullu olduğunu söyleyen Sekendiz; " Zeytinburnuluyum ama Eminönü doğumluyum Süleymaniyeli. Zeytinburnu'nda böyle özel bir şey yok ama Eminönü'nde hep bir pilav vardı, çocukluğumuzdan beri hep yediğimiz. Tabi biz bunu hep ayak üzeri el arabalarında yiyorduk. Pilava ilgim o dönemden kalma. Çocuğum olacağını öğrenince muhasebelik mesleğini bıraktım, işin manevi kısmına baktım. Dedim ki insanların 50 kuruşuna talip olacağım. İşe başladığımda dükkanım ufacıktı, 11 metrekare yerde çalışmaya başladım, iş aldı başını gitti, şu an burayı açtık, sonradan Güzel Sanatlar Lisesi'nin kantinini aldık, orayı işletmekteyim. Sabah saat 07'de başlıyorum gece saat 01'e kadar buralardayım. İşimi seviyorum" şeklinde konuştu.
Sekendiz diplomalı pilavcı olmasının asıl sebebini ise şu şekilde anlattı; "Benim ağabeyim polis memuru, babamın bütün isteği memur olmamdı, memur zihniyeti var, bana 'Diplomaları bedavaya mı aldın, 4 yıllık Üniversite mezunusun asker ol, polis ol' diyordu. Ben de baba bu diplomaları bir gün bir yerde kullanacağım dedim ve diplomalı pilavcı diye tabela yazdım. Babam bunu ilk gördüğü gün güldü. Sonra dedi ki 'Ufak dükkandan başlayacaksın sen bu işten anlamıyorsun bak zarar edersin.' Diplomalı pilavcı yazdığımdan bu yana üniversitelilerden talep gelmeye başladı. İnsanların dikkatini çekti. Şimdi her tarafta bir pilavcı tabelası var, ama öyle ama böyle. Bizimki diplomalı pilavcı olunca herkesin dikkatini çekti. Severek yaptığımı da görüyorlar. Sosyal medyada da takipçilerim çoğalmaya başladı. Şükürler olsun açtığımızdan beri zarar etmedik, hep devam ettik."
İşi ustalarından öğrendiğini belirten Sekendiz konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı; " Ne döner takmayı ne pilav yapmayı biliyordum. Burada çalışa çalışa öğrendim hem pilavı normal yapılanlar gibi hemen karıştırıp hazır et sularıyla yapmıyoruz, tamamen bitkisel, 70 sene öncesi nasılsa şimdi de aynı. Her gün sabah kemik suyumuz kaynar, kendimize özel baharatlarımızla harmanlanır sevgiyle birlikte ikram edilir."