Vekon markasıyla modüler konteyner, panel prefabrik, hafif çelik ve hibrit yapı sistemleri alanında faaliyet gösteren Vefa Group, üretimini her geçen yıl artırıyor. Yurt dışında bugüne kadar 120 projenin altına imza atan firma, oluşturduğu yenilikçi yaşam alanlarıyla, kullanıcılarına yeni bir yaşam kapısı açıyor. Şirketin faaliyetleri hakkındaki röportajımızdan satır başları şu şekilde; Vefa Group’un faaliyet alanları hakkında bilgi verebilir misiniz? 34 yıldır ön üretimli yapılar ve yapı malzemeleri alanında faaliyet gösteriyoruz. Vekon markamızla modüler konteyner, panel prefabrik, hafif çelik ve hibrit yapı sistemleriyle tasarım, üretim ve uygulama süreçlerini entegre bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Bu yapı sistemleriyle, şantiye mobilizasyonundan acil yerleşim yapılarına, toplu konutlardan okul, hastane ve öğrenci yurdu gibi çok amaçlı kalıcı yapılara uzanan çok geniş bir alanda ön üretimli yapı çözümleri geliştiriyoruz. Nestavilla markamızla prefabrik ve çelik yapı sistemleriyle bireysel konut çözümleri sunuyoruz. Yapı malzeme alanında Profacto markamızla özel yapı profilleri, çatı örtüsü kaplama malzemeleri ve Ekobord markamızla ise fibercement levhalar üretiyoruz.
1999 depreminden sonra firma olarak önemli çalışmalar yürüttük. Bu noktada dünya genelinde araştırmalarda bulunduk ve hafif çelik yapıların Türkiye için oldukça uygun olduğunu gördük. 2000 yılında da Türkiye’de örnek teşkil etmek ve tanıtımını gerçekleştirmek adına, yapı fuarında 3 günde 2 katlı hafif çelik bir yapıyı anahtar teslim olarak hayata geçirdik. 2008 yılında Türkiye’de ilk kez hafif çelik yapının 350 sayfalık detay kitapçığını hazırladık ve bugün de sektörde hala kullanılan bir kaynak olarak kullanılmaktadır. 2020 Elâzığ ve Malatya depremi sonrası, TOKİ’nin öncülüğünde sektör temsilcilerinin bir araya gelmesiyle çelik yapı şartnamesi oluşturuldu. Biz de bu şartnamenin oluşturulmasına katkı sağladık. Bu şartname ile Türkiye’nin farklı bölgelerinde hafif çelik köy evleri inşa edildi. Biz de hem geçmişte hem de 6 Şubat depremlerinde etkilenen illerde bu projelerde yer aldık. Venezuela’da hafif çelik yapıdan 4 katlı 100 bloktan oluşan 1.600 dairelik toplu konut projesi geliştirdik. Yine Gabon’da toplu konut projeleri, Somali’de 200 yataklı hastane, Irak’ta 1.000 konut, Malezya’da 80 bin metrekarede 2.000 modülden oluşan yapılar yaptık. Dünyada bu ve bunun gibi pek çok projeye imza attık. Ülkemizde de çelik yapı sisteminden çok sayıda hastane, okul, öğrenci yurdu ve belediye binası gibi kamu yapıları ile bireysel yapılar inşa ettik.
Bizim gibi deprem kuşağında yer alan Japonya’da toplam yapı stokunun yüzde 80’i çelikten oluşuyor. Amerika’da, Avrupa’da hatta İran’da şu an yapılan yapıların %50’si çelik yapı sistemlerinden oluşuyor. Çelik yapının ülkemizdeki kullanım oranı ise yüzde %5 seviyelerinde. Bunun da büyük bir çoğunluğunu sanayi yapıları oluşturuyor.
Öncelikle çelik yapı bugünün ve geleceğin yapı sistemidir. Çelik yapılara yönelik ülkemizdeki farkındalık hala çok düşük. Bu konuda yetişmiş mühendis, mimar, tekniker, uygulayıcı sayısı çok az. Üniversitelerin mühendislik fakültelerinde çelik yapıya yönelik dersler yer almalı. Bu alanda uzmanlıklar oluşturmalıyız. Devlet çelik malzeme üreticilerini desteklemeli. Çelik yapı devlet politikası olarak benimsenmelidir. Özellikle bizim gibi deprem kuşağında yer alan bir ülke için çelik yapı tercih değil, zorunluluk olmalıdır.
Bugüne kadar 7 milyon metrekareyi aşan üretimimizle, 120’den fazla ülkede projeler hayata geçirdik. İhracatı kurum kültürü haline getirmiş bir firma olarak üretimimizin büyük bir bölümünü ihraç ediyor Venezuela’dan Malezya’ya, Güney Afrika’dan İngiltere’ye dünyanın dört bir yanına çözümlerimizi ulaştırıyor, yalnızca ülkemiz için değil dünya için de yeni ve yenilikçi yaşam alanları oluşturuyoruz.