Ankara 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nden görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklar Mehmet Hanifi Bak, Ahmet Şahin ve Ömer Esener ile avukatları katıldı.
Savcı, iki sanık yönünden mütalaasını aynen tekrar ederken, ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ ve ‘terörizmin finansmanın önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet’ suçundan cezalandırılmasını istediği Mehmet Hanifi Bak’ın, gizli tanık ‘Şimşek’in ifadelerinden sonra FETÖ/PDY örgütünün mütevelli heyetinde olduğunu anlaşıldığını belirterek, sanığın kararla birlikte tutuklanmasını talep etti.
Bakpiliç şirketindeki ortağı, davanın firari sanıklarından Zafer Dereköylü’nün, o dönemde bu yapıyla irtibatını bildiğini ancak ilişkisini ne boyutta olduğunu bilmediğini ileri süren Bak, yine KHK ile kapatılan Feza ve Akasya adlı okullarda ortaklığı olduğunu kabul etti.
Sanık Bak, Feza Okulları’ndaki hissesinin yüzde 20 civarında, Akasya adlı okuldaki hissesinin ise maddi bir karşılığı olmadığını, sadece ihtiyacı olan çocuklara eğitim desteği vermek için ortak olduğunu ileri sürdü.
Gizli tanık ‘Şimşek’in hakkında verdiği ifadeleri de kabul etmeyen Bak, “Bu örgütün mütevelli heyetinde yer alsam, o dönem Polatlı’daki üst düzey yöneticileriyle ilişkim olurdu. Örgütün okullarına ve yurtlarına beyaz et satardım. Böyle bir şey kesinlikle yok. Benim ilişkim sadece çocuklarımın eğitimden dolayıdır. 2006’dan sonra da bunların hiçbiriyle ilişkim olmadı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beratımı talep ediyorum" diye konuştu.
Diğer sanıklar Ahmet Şahin ve Ömer Esener de suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini talep etti.
Savunmaların tamamlanmasının ardından kararını açıklayan mahkeme, Mehmet Hanifi Bak’a, ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçundan 7 yıl 6 ay, sanık Ahmet Şahin’e de aynı suçtan 6 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, karar kesinleşene kadar her iki sanığın yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartının devamına hükmederek, Bak yönünden savcının tutuklama istemine uymadı.