Ülker Bisküvi, 2019 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre satışlarını yüzde 31,7 artışla yaklaşık 1,9 milyar TL’ye ulaştırdı. Türkiye operasyonları yüzde 32, ihracat ve yurtdışı operasyonları ise yüzde 31,1 büyüdü. Şirketin 9 aylık cirosu ise 5.7 milyar TL oldu.
Ülker Bisküvi, 2019’un üçüncü çeyrek rakamlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladı. KAP’a yapılan açıklamaya göre, Ülker Bisküvi 2019’un üçüncü çeyreğinde cirosunu bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 31,7 artışla 1,9 milyar TL’ye ulaştırdı.
Şirketin, Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kârı (FAVÖK) 2019 yılı üçüncü çeyreğinde 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 33,7 artışla 314,6 milyon TL oldu. İhracat ve yurtdışı operasyonlarının toplam 9 aylık FAVÖK’teki payı yüzde 46,8‘ye ulaştı
- Şirketin 2019 yılının üçüncü çeyreğinde de büyümesini sürdürdüğüne dikkat çeken Ülker Bisküvi Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mehmet Tütüncü: “Toplam ciromuzu 2019 yılı üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 31,7 artırdık. Türkiye operasyonlarımızı yüzde 32, ihracat ve yurtdışı operasyonlarımızı yüzde 31,1 büyüttük. Şirketin üçüncü çeyrek konsolide FAVÖK marjını yüzde 16,6’ya ulaştırdık” dedi.
Tütüncü sözlerine şöyle devam etti: “Ülker Bisküvi olarak üretimimizle, ihracatımızla, Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyoruz. Hem Türkiye pazarında hem de ihracat ve yurtdışı operasyonlarında yılın ilk iki çeyreğinde olduğu gibi güçlü büyüme trendimizi sürdürdük. Türkiye’deki verimlilik çalışmalarımız maliyet avantajı sağlarken, ülkemizi üretim ve ihracat üssü haline getirdik. Yeni ürünlerimiz ve ürün sinerjileriyle büyümeyi destekliyoruz. Ar-Ge’ye ve inovasyona yaptığımız yatırımlar da büyümemize katkı sağlıyor. Kurulduğumuz günden bu yana israfsız ve verimli üretim prensibiyle çalışırken bunun enflasyonla mücadelede en kalıcı ve etkili yöntem olduğu bilinciyle hareket ediyoruz.”
"Maksimum değer üretmeyi hedefliyoruz"
Tütüncü, finansal ilerlemenin yanı sıra Ülker Bisküvi’nin 2015 yılında BİST Sürdürülebilirlik endeksinde ilk gıda şirketi olarak yer almaya başladığını ve bugüne kadar da endeksteki yerini korumaya devam ettiğini ifade ederken sürdürülebilirliğin, gelecek yıllarda işlerin devam ettirilmesinde temel bir nokta olduğunu söyledi.
Yatırımcıların dünya borsalarında, sorumlu kaynak yönetimi, üretim ve ticaret yapan şirketlerin hisselerini seçtiklerini vurgulayan Tütüncü, “Tüketiciler, kaynakları yarını düşünerek kullanan üreticilerin ürün ve markalarına öncelik tanıyor. Özellikle genç yetenekler dünyaya karşı sorumlu iş stratejisi olan şirketlerde çalışmayı tercih ediyor. Bunları da dikkate alarak sürdürülebilirliğe yatırım yaparken; beşerî sermaye, marka ve itibar değeri, inovasyon gücü gibi alanlardan oluşan gayri maddi varlıklarımızı en üst değerde yöneterek finansal piyasalarda kurumsal yatırımcılarımıza ve hissedarlarımıza maksimum değer üretmeyi hedefliyoruz” dedi.