Konuya ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Şahin, ilgili kuruluşlarla beraber çok özenli bir çalışma yürüttüklerini, özel sektörün hassasiyetlerini dikkate aldıklarını belirterek, uygulamaya konulacak modelin başarılı olacağına inandıklarını, şu ana kadar aldıkları tepkinin gayet olumlu olduğunu söyledi.
İnşaat firmalarının fonlanma imkanlarının son yıllarda daraldığını dile getiren Şahin, krediye erişim imkanlarının zorlaştığını, faiz oranlarının yükseldiğini, bu durumların inşaat maliyetini yükselttiğini bildirdi.
Şahin, eskisi gibi satış hızlı olmadığı için inşaat firmalarının vadeye girmek zorunda olduğuna değinerek, betoncu, pimapenci, fayanscı gibi tedarikçilerle daha uzun vadeli çalışıldığını ve bunların da maliyeti yükselttiğini anlattı.
"Mevcut ekonomik durum, satışların azlığı, finansman maliyetlerinin yüksekliği inşaat maliyetlerini artırıyor, bu da ev fiyatlarını yükseltiyor." diyen Şahin, önerdikleri modelle inşaat firmasının ihtiyaç duyduğu fonun yatırımcıdan toplandığını vurguladı.
Şahin, inşaat firmasının bu modelle finansman için bankaya faiz ödemeyeceğini, nakit akışının belirgin hale geleceğini, inşaatın ucuza mal edileceğini aktardı.
Gayrimenkul sertifikası sayesinde müteahhit tarafından bankaya faizin, tedarikcilere vade farkının ödenmeyeceğini dile getiren Şahin, bu sayede konutun daha uygun fiyatlara mal edileceğini, yatırımcıların daha uygun fiyatla konut alabileceğini söyledi.
Şahin, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Belirttiğim gibi sertifikanın amaçlarından biri de, bu yöntemle elde edilen iskontoyu yatırımcıya, vatandaşa yansıtarak daha ucuz konut almasını ya da konut yatırımı yapmasını sağlamak. İnşaatçı firmaya, bankaya vereceğin kredi faizini, diğer taraftan betoncuya, demirciye, fayanscıya tüm tedarikçilere ödeyeceğin vade farkını verme, peşin alım indirimlerinden yararlan. Buradan elde ettiğin avantajı da vatandaşa yansıt. Bu kısım sertifikanın daha ucuz gayrimenkul yatırımı yapmaya imkan vermesiyle ilgili. Bir de daha kolay yatırım yapmaya olanak sağlama yönü var."
Şahin, uygulamanın yatırımcı için de çok avantajı olduğunu belirterek, yüksek fiyatlı projelerden konut almanın zorlaştığını, gayrimenkul sertifikası sayesinde tüketici için ev satın almanın imkansız olduğu projelere bile yatırım yapılabilecek şartların oluştuğunu söyledi.
Gayrimenkul sertifikası uygulamasının Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) izin verdiği ve borsa gibi her şeyin şeffaf olduğu bir platformda hayata geçeceğini dile getiren Şahin, inşaatla ilgili tüm gelişmelerin Kamuyu Aydınlatma Piyasasında (KAP) yayınlanacağını bildirdi.
Şahin, elde edecekleri fonun tamamını inşaat firmasına aktarmadıklarını kaydederek, inşaat ilerledikçe fonun yüzde 10'luk dilimler halinde yüzde 80'inin serbest bırakıldığını, paranın tamamının serbest kullanıma bırakılmayacağını bildirdi.
Şahin, ortalama metrekare fiyatının pazarlığını yaptıklarını belirterek, kendilerinin yatırımcıya karşı da sorumlu olduklarını bildirdi.
Sertifika fiyatının belirlenmesine ilişkin Şahin, "Toplam daire fiyatını sertifika adedine bölüyoruz. Diyelim ki daire fiyatı 600 bin lira. Sertifika adedi de 42 lira. Bunu bölerek kaç sertifika ile daire alınabileceğini söylüyoruz." dedi.
Şahin, sertifika ihracı yapacakları projede bir metrekarenin 4 bin 250 lira olduğunu kaydederek, sertifika fiyatını ise 42,5 lira olarak belirlediklerini aktardı.
Bir metrekarenin 100 sertifika ile alınabileceğini dile getiren Şahin, burada bir metrekareyi 100'e bölerek düşük rakamlarla yatırım yapılabilmesinin önünü açtıklarını vurguladı.
Şahin, "Vatandaş, bütçesi kadar yatırım yapabilir, kendi gelirine göre kafasında bir ödeme planı yapar gibi sertifika biriktirebilir. Paraya ihtiyacı olduğunda kolaylıkla borsada satar. Tasarruf aracı olarak yatırım yapar. Evrak yok, vergi yok, beyanname yok." diye konuştu.
Sadece yeterli sertifikayı biriktirerek ev almak isteyenlerin tapu devrinde yüzde 1 KDV ve tapu harcı ödeyeceğini ifade eden Şahin, dairelerin ise 9 bin, 10 bin, 11 bin adet sertifikalarla satılabileceğini bildirdi.
Şahin, şu anda ülkenin her yerinden önemli dönüşler aldıklarını belirterek, gayrimenkul sertifikasının aynı zamanda faizsiz bir yatırım aracı olma özelliği de taşıdığını bildirdi.
İlk ihracın 29-31 Mart'ta yapılacağını dile getiren Kemal Şahin, şu bilgileri verdi:
"SPK, Borsa İstanbul, MKK, TOKİ ve Makro İnşaat yetkililerinin katılımı ile bir yıldır titizlikle yürütülen çalışmalar sonucunda ihraç aşamasına gelmiş bulunuyoruz. TOKİ'nin sertifika ihraççısı, Makro İnşaat'ın gelir paylaşımı yüklenici olduğu Kayaşehir Park Mavera 3 projesiyle modeli hayata geçiriyoruz. Kayaşehir sertifika modeline yakışan bir bölge. Avrupa yakasında kentsel yapılaşmaya uygun kalan ender yerlerden. İkinci ve üçüncü köprü bağlantı yolları üzerinde. Metro, tramvay, havaray gibi ulaşım araçlarına sahip. Bölgede ülkemizin en büyük şehir hastanesi inşa ediliyor. 3. Havalimanına en yakın bölge. Kısaca projemizin şerefiyesi de yüksek. Metrekare fiyatı oldukça makul."
Şahin, 50 TL'si olanın da 500 bin TL'si olanın da yatırım yapabileceğini kaydederek, ev sahibi olmak istemeyip yatırım yapanların projenin değer artışından faydalanabileceğini bildirdi.
Şahin, sertifika ile konut almanın ortalama yüzde 20 daha ucuza geleceğini dile getirerek, "Çünkü biz pazarlığını yapıyoruz. İhraç edilecek sertifika adedi de sınırlı. 139 milyon TL'lik sertifika ihraç edilecek." dedi.
Nakit parası olan için sertifika alarak konut sahibi olmanın daha karlı olacağını dile getiren Şahin, halka arzda yatırımcının para kazanmasının önemli olduğunu, kendilerinin de yatırımcıları teşvik etmek için böyle bir esneklik bıraktıklarını sözlerine ekledi.