Pandemiden sonra veri merkezlerinin stratejik önemi iyice anlaşıldı. Pandemi öncesinde veri merkezlerinde Ankara'da doluluk oranı yüzde 85, İstanbul'da ise yüzde 80 civarındaydı. Bu oran son yıllarda yaklaşık yüzde elli arttı. Ülkemizde verileri koruyan ve gerektiğinde kullanılabilir olmasını sağlayan Bankaların dijital dönüşüm ofisleri, Uluslararası teknoloji ve GSM şirketlerinin veri merkezlerinin Türkiye’de inşa etmesi hem stratejik hem de güvenilirlik açısından önemli.
Cumhurbaşkanlığı'nın Dijital Dönüşüm Ofisi'nden yayınlanan rapor ile Türkiye'nin bölgede veri merkezi üssü olması için adımlar atıldı.
GÜVENLİK AÇISINDAN SIKINTILIYDI
Yeni Şafak'a konuşan Uptime Instute Tier sertifikalı Makine Yüksek Mühendisi Cemil Çalıkıran, "Türkiye'nin data merkezi olmasında bazı avantajlar var. Önceden bu bilgilerimiz başka ülkelerde depolanıyordu. Bu hem döviz cinsinden paranın çıkmasını hemde güvenlik açısından sıkıntılar doğuruyordu. Şimdi ise hem kendi verimizin güvenliğini sağladık hemde uluslararası firmaların verilerini depolamaya başladık. Böyle giderse yakın gelecekte bölgenin veri üssü Türkiye olabilir" dedi.
NÜFUSUN GENÇ OLMASININ AVANTAJI
Türkiye'nin konumunun avantaj sağladığını kaydeden Çalıkıran, "Avrupa'da böyle bir şey yapmak Türkiye'den zor. Burda Türkiye'nin daha genç bir ülke olmasınında avantajı var. Yetişmiş ve genç eleman var. Data merkezlerini yapabilecek servis elemanları bulunuyor. Dolayısıyla adamlar gidip İrlanda'da merkez kurmaktansa Türkiye'yi tercih ediyor" şeklinde konuştu.
TÜM BANKALAR VERİ MERKEZLERİNİ AÇTI
2015'den önce küçük veri depolama merkezlerinin olduğuna dikkat çeken Çalıkıran, " son beş yılda hemen hemen tüm bankalar veri merkezlerini açtı. GSM firmaları yatırım yaptı. Türkiye'nin güvenirliği için önemli adımlar. Çünkü bu veri merkezlerinde önemli yada önemsiz bütün bilgiler saklanıyor. Cumhurbaşkanlığı'da data merkezlerine yeni bir standart getirmek için çalışmalar yapıyor " ifadelerini kullandı.
