WGC'nin üçüncü çeyrek altın talebi raporuna göre, dünya genelinde altına olan talep artmaya devam ederken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), dünya merkez bankaları arasında 3'üncü çeyrekte en fazla altın alan merkez bankası oldu.
Rusya aynı dönemde altın rezervlerini artıran ülkelerde ön sıralarda yer aldı. Bu ülke toplam altın rezervlerini 34,9 ton artarak 2 bin 241,9 ton seviyesine yükseltti.
Bir süredir rezervlerini çeşitlendirmek adına dolar varlıklarını azaltan Rusya Merkez Bankası'nın altın rezervlerinin toplam rezervler içindeki payı yüzde 20'ye yükseldi. Bankanın altın rezervlerinin dolar karşılığı yaklaşık 100 milyar dolar seviyesinde hesaplandı.
Altın rezervlerini artıran bir diğer ülke de Çin olurken, bu ülke üçüncü çeyrekte 21,8 tonluk altın alımı gerçekleştirdi.
Son dört yılda miktar bazlı en yüksek artışın sağlandığı üçüncü çeyrekteki altın talebinde merkez bankalarının genişleyici para politikası önemli rol oynadı.
Söz konusu çeyrekte Kuzey Amerikalı fonların ellerindeki altın miktarı 184,9 ton artış kaydetti. Üçüncü çeyrekteki altın alım miktarının yüzde 71,6'sına denk gelen bu alım, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimleriyle yakından ilgili olarak değerlendirildi.
Avrupalı fonlar, üçüncü çeyrekte 55,8 tonluk alım yaparken, Asya fonları rezervlerini bu dönemde 14,3 ton artırdı.
Altın arzı üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4'lük artışla 1222,3 tona çıktı. Bu durum geri dönüşümde yaşanan yüzde 10'luk artıştan kaynaklandı.
Madenlerdeki altın üretimi 2018'in üçüncü çeyreğinde 883,3 ton iken, bu yılın üçücü çeyreğinde yüzde 1'lik düşüşle 877,8 tona geriledi.
Yılbaşından bu yana geri dönüşümden kazanılan altın miktarı da 963,1 tona ulaştı.
Rapora göre jeopolitik riskler, altın fiyatlarını yukarı yönlü desteklemeye devam etti. Altının ons fiyatı için 1.500 dolar önemli bir seviye haline geldi. Küresel ekonomideki yavaşlama beklentisi ile ticaret savaşlarının ortaya çıkardığı belirsizlikler risk iştahını azalttı ve altındaki trende destek verdi.
Raporun ele aldığı dönemde yaklaşık 17 trilyon dolar seviyesine çıkan negatif getirili tahviller de altını yatırımcılar açısından cazip bir yatırım aracı haline getirdi.