Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, Yıldırım Holding Üst Yöneticisi Yüksel Yıldırım'ın yönettiği "Global Fırsatların Geleceği" başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, yurt dışına ilk açılacakları zaman "Simit Sarayı" isminin değiştirilmesinin teklif edildiğini ancak bunu kabul etmediğini söyledi.
"Simit Sarayı" markasını dünyada da insanlara ezberletme hedefiyle yola çıktıklarını belirten Kavukcu, şöyle konuştu:
Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, ilk kez geldiği etkinliğin büyüklüğünden etkilendiğini söyledi.
İçinde bulunulan dönemde global fırsatların geleceğinden ziyade geleceğin belirsizliğinin öne çıktığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Dünya, birçok yönden kartların yeniden karıldığı ve yeni düzenin oluştuğu bir evrede. Bir taraftan dünyada ekonomik büyüklük anlamında lider oyuncular yer değiştiriyor. ABD'nin yerine Çin, küresel olarak da Batı dünyası yerine aslında Asya ekonomideki ağırlıklı aktör oluyor. Bu anlamda geleceğin Asya'dan yükseleceğini söyleyebiliriz. Bu tablo şirketleri her yönüyle ekonominin yeni coğrafyasına ve oyun sahasına hazır hale gelmeye de zorlayacak. Diğer taraftan da dördüncü sanayi devriminden söz ediyoruz. Onun oluşturacağı yeni bir dünya düzeni var. Bu pek çok öngörülebilir ve öngörülemez şeyler getirecek. Öngörülebilir durumların başında Batı dünyasının kendine daha fazla yeter hale gelecek olması. Robotik, 3D teknolojileri, internet tabanlı yeni ticaret platformları, yapay zeka, yeni malzemeler tüm bunlar Batı dünyasındaki üretimi düşük maliyetle yapılabilir hale getirecek. Sonuçta Batı dünyası aslında kendi kendine daha fazla yeter hale gelecek gibi görünüyor."
Yılmaz, Batı dünyasındaki bu yeni üretim yöneliminin pek çok mavi yakalı işsizi ortaya çıkaracağını ifade ederek, "Beyaz yakalılar arasında ancak sofistike işlerde çalışabilecek nitelikte insanlar ortaya çıkabilecek. Dolasıyla hem dünya ölçeğinde hem de Batı dünyasındaki toplumlar ölçeğinde üretim ilişkilerinde alttakiler ve yukarıdakiler arasındaki farkın da açılacağını söyleyebiliriz. Yeni dünya aslında çok zor olacak. Ağır prosedürlerle kurumsallaşma adına ağır süreçlerle çalışan hantal şirketler gelecekte çok zorlanacaklar. Aslında global fırsat bizim içimizde ve organizasyon biçimimizde. Türk hazır giyiminde iki önemli fırsat görüyorum. Biri hızlı moda sektöründe gelişmek ikincisi ise hızla globalleşen Türk markaları. Dünyada son yıllarda bazı niş segmentlerin dışında gelişen bütün markaların aslında hızlı moda sektöründen çıktığını görüyoruz. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde Türk hazır giyim sektörünün çok büyük orandaki ihracat payı globalleşen Türk markalarından gelecek. Hazır giyim sektöründe fırsat çok." dedi.