Özellikle ihracat ve ithalatta yerel para birimleri dışında herhangi bir para biriminin kullanılması işadamları açısından kur riskini ortaya çıkarıyor. Hassas bir dengeye sahip olan kurdaki hareketliliğin sürdüğü dönemde ticarette çeşitli sorunlara neden olabiliyor. Kur hareketliliği nedeniyle reel sektörde sürdürülebilirlik sağlanmasında hesaplar karışabiliyor. Bu durumda yerel para ile ticaret yapmanın önemi gün geçtikçe artıyor.
Dolar kurunda son dönemde yaşanan hareketlilik üzerine çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleriyle birlikte dış ticarette 14 yılda TL kullanımı milyon dolardan, milyar dolara taşındı. Alınan bilgiye göre, dış ticarette TL kullanımı 2002 yılında 512 milyon 615 bin dolar iken, 2016'da yıl sonu itibariyle 5 milyar 966 milyon dolar oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun Ocak ile Ekim 2016 döneminde ihracat işlemlerinde TL'nin kullanımı yüzde 20,39 oranında arttı. 2016'nın 10 aylık süresinde 117 milyar 20 milyon dolar civarında ihracat gerçekleşirken, bunun 5 milyar 966 milyonluk kısmı TL karşılığında yapıldı. 2015 yılında ise Türkiye'nin, 2015 yılı ocak-temmuz dönemindeki 209 milyar 608 milyon 570 bin dolarlık dış ticaretinin 11 milyar 426 milyon 152 bin dolarlık kısmı TL karşılığında gerçekleşti. Bu süreçte de dolar cinsinden dış ticaret yüzde 12,3 oranında azaldı.
2002 yılında dış ticaretimizin binde 5.9'unu TL ile yapan Türkiye, 2013'te 17 milyar dolara denk gelen yüzde 4.15'lik dış ticaretini TL ile yaptı. 2014'ün ilk 9 ayında ise TL'nin dış ticaretimizdeki payı yüzde 4.61 oldu. Yılın ilk 9 ayında 186 ülkeye 5.1 milyar dolar karşılığı ihracat, 135 ülkeden 8.7 milyar dolar karşılığı ithalat TL kullanılarak yapıldı.
2011 yılında TL ile ihracat 5,8 milyar TL, diğer ifadeyle 3,4 milyar dolar. TL'nin ihracat içindeki payı yüzde 2,5, ithalat içindeki payı yüzde 3,1 oldu. TL ile ihracat 2002 yılına göre 339 milyon dolardan 3,4 milyar dolara yükselerek 10 kat arttı. TL ile ithalat ise 2002 yılında sadece 177 milyon dolardan 2011'de 7,6 milyar dolara yükselerek 43 kat arttı. 2014 yılında da TÜİK'in verilerine göre, Türk Lirası altın yılınu yaşadı. Analistler, Türkiye'nin oluşturduğu güven ve istikrar ortamının uluslararası arenada kullanılabilirliğini artırdığını söylerken, 2014 yılında her 100 dolarlık ticaretin 4 doları TL cinsinden yapılmıştı.
Türkiye'nin ihracatta TL kullanımı en yüksek ülkeler arasında Irak, KKTC, İran, Almanya, Fransa, Çin ve İrlanda yer alıyor. TL karşılığı en fazla ithalat yaptığımız ülke Almanya, en fazla ihracat yaptığımız ülke ise Irak oldu. TL ile ayrıca ABD, Çin, İspanya, İrlanda, İtalya, İran, Azerbaycan, İsviçre, İngiltere, Polonya gibi ülkelerle ticaret her geçen gün artarken, Aruba, Burma, Cocos Adaları, Ekvator, Eritre, Kribati, Maldivler, Nikaragua, San Marino gibi az bilinen ülkelerle ticaret de Türk Lirası'yla yapıldı.
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, iş dünyası olarak Türk Lirası'nda değer kazandırmak için kendilerine çok önemli görevler düştüğünü söyleyerek, "Türk Lirası'na değer kazandırmanın yolu daha fazla çalışmaktır, daha fazla üretmektir, daha fazla istihdam sağlamak. Bunun yolu, bizlere piyasalarda rekabet üstünlüğü kazandıracak katma değeri yüksek ürünleri imal etmeye başlamak" dedi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise dış ticarette Türk Lisası kullanımının çok uzun zamandır gündemde olduğunu belirterek,
"Firmalarımızın ihracatta döviz riskinden kendilerini koruyabilmelerinin bir yöntemi olarak TL ile ihracat yapmalarını telkin ediyoruz. Bu kapsamda TİM verilerine göre 2016 yılının ilk 10 ayında 182 ülke veya bölgeye TL ile ihracat yapıldı. Bu çerçevede, TL ile ihracat ve ithalatımızın daha yukarı seviyelere taşınması, dış ticaretimizde ödeme operasyonlarının kendi merkez bankamız üzerinden, başka bir ülke ve kurumun güdümüne takılmadan gerçekleşebilmesi gerek ekonomik gerek siyasi açıdan ülkemiz adına ciddi kazanımlar sağlayacaktır" diye konuştu.
DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan da ülkemizin bağımsızlığı ve egemenliğinin nişanesinin Türk Lirası olduğunun altını çizerek, "Türk Lirası'nın, hak ettiği değeri almasını ve ülkemizin güçlü ekonomisiyle diğer ülkeler nezdinde ve küresel ekonomik düzende söz sahibi olmasını yürekten istiyoruz. Öncelikle ülke vatandaşlarımızın kendi paralarına sahip çıkması, milli para birimine itimat etmesi ve ticari işlerinde kendi parasını kullanmaları gerekiyor. DEİK olarak bizler de, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Merkez Bankamızın milli paramızın değerinin korunmasına ilişkin yaklaşımlarını can-ı gönülden destekliyoruz. Bu amaçla, öncelikle çevre ülkelerle yapılan ticaretimizde yerel paraların kullanılması hususunu desteklemenin yanında, bundan sonra kendi iç muamelatımızda yurtiçinde yapacağımız alımlarımızda da tüm paydaşlarımızdan sözleşmeleri sadece Türk Lirası ile talep ederek, imzalayıp, konunun bayrağını taşıyacağız" şeklinde konuştu.