Dünya çapında büyük bir etkiye sahip olan ve bu yıl "Pandemi Sonrası Dünya’da Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler" başlığı altında düzenlenen TRT World Forum 2020 sona erdi. Güncel konuların tartışıldığı forum, bu yıl sanal ortamda birçok ülkeden çok sayıda uluslarası isme ev sahipliği yaptı. Pandeminin yanı sıra dünya gündemine ilişkin diğer konuların da ele alındığı forumda çeşitli konularda oturumlar düzenlendi.
Türkiye’de ilk kez TRT tarafından kullanılan yerli yazılım ile iki gün boyunca katılımcılara eşsiz bir deneyim sunan ve tartışılan konularla bu yıl da dünya basınında yoğun ilgi gören TRT World Forum 2020, "Pandemi Sonrası Dünya’da Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler" başlığı altında gerçekleşti. Yüksek teknoloji ile dünyayı bir araya getiren etkinlikte, 9 açık oturum, 8 uzmanlarla yuvarlak masa toplantısı, 4 özel söyleşi ve ünlü sanatçılar tarafından icra edilen canlı performanslar düzenlendi. Dünyanın dört bir yanından ulusal ve uluslararası 150’nin üzerinde uzman üst düzey konuşmacının katıldığı forumda, dünya gündemi masaya yatırıldı.
Çevrim içi düzenlenen TRT World Forum 2020’nin açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı medyasının üç maymunu oynadığına dikkat çekerek, “Medya organlarının İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığına bayraktarlık yapması gerçekten utanç vericidir. Basın özgürlüğü kılıfı altında sergilenen çirkeflikler, farklı din ve kültüre mensup insanların bir arada yaşama iradesini zehirlemektedir.” dedi
Erdoğan, bu konuda "özü, sözü insan" felsefesiyle Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı olan TRT'ye, özellikle de TRT World'e önemli sorumluluklar düştüğünü vurguladı.
TRT World'ün "yeni bir dil ile hikayeyi yeniden anlatmak, mikrofonu konuşturulmayanlara uzatmak, kamerayı görülmeyenlere çevirmek" hedefini, son derece kıymetli bulduğuna işaret eden Erdoğan, "Uluslararası medyanın tekdüzeleştiği günümüzde, TRT World haksızlıklara karşı haklının, zalimlere karşı mazlumun, adaletsizliklere karşı adaletin sesi oluyor. Kuruluşundan bu yana geçen 4 yıllık sürede TRT World'ün, aralarında dünya çapında üne sahip gazetecilerin yer aldığı nitelikli kadrosuyla, önemli bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum. Kendilerine üstlendikleri ağır ama onurlu görevde başarılar diliyorum. Genel Müdüründen muhabirine, teknik elemanlarına kadar tüm TRT çalışanlarını can-ı gönülden tebrik ediyorum." ifadesini kullandı.
Forum’un açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Eren’de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Fahrettin Altun konuşmasında AB ve ABD’nin Türkiye olan ilişkisine değinerek, “Avrupa Birliği ile daha yakın bir ilişki kurmak istiyor ve buna gayret ediyoruz. Birliğin, dünyadaki Müslümanlarla bir sorunu olmadığını kanıtlamasının tek yolu, Türkiye'ye saygılı davranmasıdır. Türkiye'nin 'taviz vererek Avrupa'nın dostluğunu kazanması gerektiği' fikri hem haksızdır hem de gerçeklikten uzaktır” diye konuştu. Altun, NATO müttefiki Türkiye’nin son yıllarda Washington’da benzeri görülmemiş hasmane bir muamele gördüğüne vurgu yaparak, “ABD’nin, yeni yönetimle birlikte, geleneksel müttefikleriyle gerilen ilişkilerini onarma ve onların hayati çıkarlarına gereken saygıyı gösterme yoluna gideceğini temenni ediyoruz” dedi.
Açılışta konuşan TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, “Bütün meselelerde yıllardır görmezden gelineni ve duyulmayanı duyurmak için çok çabaladık. Kısık seslere ses olduk,” vurgusunu yaparak, “TRT'nin uluslararası etkisinin altında yatan ana felsefenin bu olduğuna işaret ederek "Sessizlerin sesi olmak, bir değer olarak TRT’nin düsturudur. İşte TRT World Forum'u da bu hassasiyetle oluşturduk." ifadelerini kullandı.
Eren, bu yıl ortaya çıkan küresel salgının, dünyanın nasıl ayrılamaz bir şekilde bağlantılı olduğunu bir kez daha ortaya koyduğuna dikkati çekerek, "Bu bizi daha da fazla çalışmaya ve daha yüksek sesle ifade etmeye teşvik etti. Bu durum, hoşumuza gitsin ya da gitmesin 'aslında hepimiz aynı gemideyiz' inancımızı yinelemiştir. Bunu, önümüzdeki yıllarda daha birçok TRT World Forum'da daha da vurgulamayı umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Aynı zamanda Asya-Pasifik Yayın Birliği’nin (ABU) fiilen başkanlığını yürüten İbrahim Eren, uluslararası medyanın; toplumun koronavirüs hakkındaki görüşlerini nasıl etkilediği ve benzer krizlerin etkilerini hafifletmek için nasıl yapıcı bir rol izleyebileceği “Pandemi Döneminde Yayıncılık ve Medyanın Rolü” başlıklı oturuma da katıldı.
TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, Dünyanın en büyük medya organizasyonlarının yöneticilerinden; Avrupa Yayın Birliği (EBU) Genel Müdürü Noel Curran, Asya-Pasifik Yayın Birliği (ABU) Genel Sekreteri Javad Mottaghi, Afrika Yayın Birliği (AUB) Yönetim Kurulu Başkanı Gregoire Ndjaka, İtalyan Radyo Televizyonu (RAI) Başkanı Marcello Foa’nın da katıldığı oturumda yaptığı konuşmada pandemi sürecinin yayıncılara olan etkilerini anlattı.
Salgın sürecinde dünya genelinde sahte ve yalan haberlerin yayılmasına ilişkin Eren, bunun habercilikte en çok karşılaştıkları sorunlardan biri olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Örneğin, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres şöyle demişti; 'Evet, Kovid-19 bizim ortak düşmanımız ama 'infodemik' dediğimiz bilgi salgını da bu noktada bizim ortak düşmanımız. Biz, bu süreçte kamu hizmeti sağlayan haber kaynaklarına baktık.”
Eren, salgın günlerinde televizyonun rolünün tekrar önem kazandığına dikkati çekerek "Saha araştırmalarımız oldu. Doğru bilginin verilmesi noktasında, reytingler konusunda televizyonlarda haber kanallarında en yüksek reytingleri gördük çünkü insanlar televizyona daha çok ilgi gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.
TRT World Forum 2020’de “Pandemi Döneminde Çok Kutuplu Dünya: Küresel İşbirliğinin Geleceği” başlıklı oturuma katılan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, tek bir olayın her şeyi değiştirmesini ilk kez yaşadıklarını ve bunun da ciddi sonuçları olacağını söyledi. Konuşmasında zengin ülkelerin mülteci konusunda başarısız olduğunu vurgulayan Kalın, “30 yıl içerisinde özellikle son 6 yıl içerisinde Suriye’den çok yüksek sayıda sığınmacı aldık ve dünyada 4 milyon sığınmacıyı barındırıyoruz. Özellikle bazı zengin ülkeler mülteci krizini ele almada gerçekten başarısız oldu. En zengin ülkeler sadece göçmenleri sınırlarının dışında tutmakla yetindiler” dedi.
Avrupa Komisyonu Başkan Vekili Margaritis Schinas, Bosna Hersek Dış İşleri Bakanı Bisera Turković, Harvard Üniversitesi Kennedy Kamu Politikası Okulu Eski Dekanı, Ordinaryüs Profesör Joseph S. Nye ve FutureMap Stratejik Danışmanlık Kurucu Ortağı Parag Khanna’nın da katıldığı oturumda Joseph S. Nye, “Bu son salgın değil. Bu bizim birbirimize bağlı olduğumuzu gösterdi” dedi.
Prag Khanna ise virüsün Çin’in imajını negatif şekilde etkilediğini söylerken, Margaritis Schinas da Avrupa’daki orantısız göç yüküyle ilgili Türkiye’nin rolünün çok farkında olduklarını belirtti.
“Pandemi Döneminde Küresel Sağlık Sorunlarına Ortak Çözümler” konulu oturum ise alanında uzman isimleri ağırladı. Cerrahi Profesörü ve Emmy Ödüllü Dr. Oz Show Sunucusu Mehmet Öz, Malezya Başbakanı’nın Kamu Sağlığı Özel Danışmanı Jemilah Mahmood, İngiltere Ulusal Sağlık Servisi Küresel Sağlık Direktörü Neil Squires, Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Bulaşıcı Hastalıklar Derneği Yeni Çıkan Enfeksiyonlar Çalışma Kolu Eşbaşkanı Eskild Petersen ve New South Wales Üniversitesi Epidemiyoloji Profesörü Marylouise McLaws yer aldı. Oturuma geçilmeden önce Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus da bir konuşma gerçekleştirdi. Aşıya karşı duyulan şüphelere ilişkin açıklamalarda bulunan Mehmet Öz, “Ben ilk aşıyı tabii ki rahatlıkla yaptırırım. ilk aşamada yeterince aşı yok, şüpheleriniz varsa olmayın. Etrafınızda aşı olmuş kişilerin sonuçlarını görün ve ona göre değerlendirme yapın. Herkes değil ama yeterli kişi aşı olduğunda salgının hızı önemli ölçüde kesilecektir” ifadelerini kullanıdı.
Oturumda, aşıya erişimin salgının süresini kısaltacağını söyleyen Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Aşıya eşit erişim hakkı her bir ülkenin ulusal çıkarının ötesindedir” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da TRT World Forum 2020’de, “Kovid-19 Sonrası Dış İlişkiler ve Devletlerarası İlişkilerde Yeni Gerçekler" oturumunda konuştu. Avrupa Birliği (AB) dayanışmasının sıklıkla suistimal edildiğini belirten Çavuşoğlu, "Son zamanlarda İrini Operasyonu, Türkiye'ye karşı bir araç olarak kullanıldı. 22 Kasım'daki operasyon, bizim ön iznimiz olmadan Türk bayraklı bir ticari gemiye çıkma emri verdi. Bu, uluslararası hukukun açık bir ihlaliydi." dedi. Oturuma, Çavuşoğlu’nun yanı sıra Pakistan Dışişleri Bakanı Shah Mahmood Qureshi ve Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto da katıldı.
Dünyanın korumacılığa geçtiğini ve tek taraflılığın arttığına değinen Pakistan Dışişleri Bakanı Shah Mahmood Qureshi, “İhtiyacımız olan şey; çok taraflı, bütüncül bir tavır” dedi.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ise, “Şu anda foruma katılırken ofisimde olmak yerine İstanbul’da olmak isterdim. Pandemi ve aşılanma sonrasında küresel meseleler önemini koruyacak, barış ve güvenlik, artan mülteci sorunu gibi önemli konularla mücadele etmek gerekecek” dedi.
Avrupa’nın işbirliği konusundaki tutumuna yönelik sorulara ise; “Ben Avrupa’yı başka ülkelerden, başka çatışmalardan kaçan çok sayıda mülteciyi kabul etmiş bir kıta olarak görüyorum. O mültecilerin hakkını korumak için çok gayret etmiştir. Fakat aynı zamanda teröristlere karşı da mücadele etmiştir. Terörist saldırılara uğrayan ülkeleri desteklemiş ve onları korumuştur. Yani Müslümanların da hakları olduğunu söylemek istiyorum ama unutmayalım ki aynı zamanda sinagoglara ve kiliselere de saldırılar oldu. Demek ki bu ortak bir sorun. Sosyal haklardan bahsediyoruz, kadın haklarından, siyahilerin haklarından… Bütün bunlar dünyayı çok değiştiriyor” şeklinde cevap verdi.
TRT World Forum 2020’de bu yıl sıra dışı birçok yeni teknoloji kullanıldı. İki gün boyunca tamamen dijital ortamda düzenlenen etkinlikteki artırılmış gerçeklik teknolojisi sayesinde katılımcılara, benzer çevrimiçi organizasyonlardan çok daha farklı bir deneyim yaşatıldı. Bir Türk yazılım firması tarafından yeni geliştirilen ve Türkiye’de ilk kez TRT tarafından kullanılan sistem, geleneksel yeşil ekran teknolojisini dünyanın en yaygın oyun motoruyla entegre etti. Bu teknoloji sayesinde TRT World Forum 2020’de dünyanın dört bir yanından moderatörler sanal stüdyoda bir araya geldi. Ziyaretçiler hem sanal bir fuaye alanını ziyaret etti hem de istedikleri panel ve söyleşilere katıldı. Simultane Türkçe tercüme ile yayımlanan forumda ayrıca sanal sergi alanları ve film gösterimlerine katılan katılımcılara gerçek bir etkinlik deneyimi yaşatıldı.