Türk tohumculuk sektöründe ilk kez geçen yıl ihracat ithalatı geçti. Geçen yıl 260 milyon dolarlık ihracat, 240 milyon dolar ithalat yaptık. TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, “2023 yılında toplam ihracatımızın 500 milyon dolar olması için dünya kazan biz kepçe dolaşıyoruz” dedi.
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, kısa sürede 10 milyar dolarlık katma değer üreten tohumculuk sektörünü değerlendirdi.
Dünyada tarımsal üretimini geliştirmeden tam anlamıyla kalkınmayı başarmış tek bir ülke olmadığını vurgulayan Akcan, “Tarımsal üretiminin en stratejik girdisi tohumluktur. Biz, tohum, fide, fidan ve süs bitkilerine, diğer anlamda bitki üretim materyallerinin hepsine birden ‘’tohumluk’’ diyoruz. Bu alanlara birlikte baktığımızda 4 milyar dolarlık üretim değerine, 10 milyar dolarlık katma değere ulaştık. 2018 yılında 260 milyon dolarlık ihracat, 240 milyon dolar ithalat yaptık. İlk kez ihracatımız, ithalatımızı geçti. 80 ülkeye tohum satıyoruz. Bu ivme devam edecek. 2023 yılında toplam ihracatımızın 500 milyon dolar olması için dünya kazan biz kepçe dolaşıyoruz” dedi.
ÜRETİMDE YERLİ VURGUSU
2018 yılında 1 milyon 60 bin ton sertifikalı tohum, 190 milyon adet meyve fidanı, 4 milyar adet sebze fidesi, 1.7 milyar adet süs bitkisi ürettiklerini belirten Akcan, “Tüm gruplarda her yıl artan bir üretim grafiği var. Örneğin birliğimizin ve alt birliklerimizin kurulduğu 2008 yılından bu yana sertifikalı tohum üretimi yüzde 366, fidan üretimi yüzde 292, fide üretimi yüzde 53, süs bitkileri üretimi yüzde 15 dolayında arttı. Süs bitkilerinde ayrıca üretim alanları son 15 yılda yüzde 250 artarak, 50 bin dekara ulaştı. 10 yılda tüm üretim kollarında bu oranlarda artış yakalayan başka bir sektör var mı, siz söyleyin. TÜRKTOB ve alt birlikleri olarak 50 bin üyemizle bitkisel üretimin tamamen milli tohumluklarla yapılması ve sertifikalı tohum kullanımının artması için yoğun bir gayretimiz var” diye konuştu.
TOHUMCULUKTA BAĞIMLI DEĞİLİZ
“Tohum ithalatı tamamen yasaklandı diyelim; emin olunuz hiçbir temel ürün grubunda üretim sıkıntısı yaşamayız” diyen Akcan, “Çeşitlilikte sıkıntı olabilir ama aç kalmayız. Meşhur İsrail tohumu konusunun da bir şehir efsanesi olduğunu bir kez daha ifade edeyim. 2018 yılında bu ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın sadece yüzde 5’idir. 12 milyon dolarlık ithalat yaptığımız bir ülkeye bağımlıyız diyebilir miyiz? Ayrıca İsrail’e 1milyon dolarlık tohum ihracatımız var” şeklinde konuştu.
- Ülkemizde GDO’lu tohum üretimi yasak
- GDO’lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) tohumların üretimini ve her türlü ticaretinin yasaklı olduğunu hatırlatan Akcan, “Aksi halde çok ciddi miktarda maddi ve 12 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Hibrit (melez) tohumlar ise daha yüksek verim ile pazar değeri yüksek, kaliteli, standardı değişmeyen, iç tüketim ve ihracatta tercih edilen ürünlerin arzı için doğal yöntemlerle üretilir. Hiçbir genetik değişiklik, müdahale söz konusu olamaz. Hibrit tohumlarla üretilen ürünlerin insan sağlığına zarar verdiği iddiası gerçek dışıdır” dedi.