Vakit geçirmek ve hobi olarak cezaevlerinde 20 yıl önce kurulmaya başlanan atölyeler şimdi birer üretim merkezi gibi çalışıyor. Türkiye’deki 374 ceza infaz kurumunun 302 tanesinde mahkumların çalıştığı atölye var. Otel ve eviçi terlik üretildiği İstanbul Maltepe 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki atölyede çalışan mahkumlarla konuştuk. Tekstil, terzicilik ve fotoğrafhane atölyelerinde çalışanlar hem meslek öğreniyor hem de para kazanıyor.
Türkiye’deki 374 ceza infaz kurumunun 302 tanesinde kurulu bulunan işyurdu müdürlükleri birer fabrika gibi çalışıyor. Burada mobilyadan tekstile, tarım ve hayvancılıktan inşaat ve onarım işlerine, sosyal tesis işletmeciliğinden elişi ürünlerine kadar 180’den fazla değişik işkolunda üretim yapılıyor.
Cezaevlerinin içinde bambaşka bir atmosfer oluşturan atölyelerde her yıl ortalama 58 bin 500 hükümlü ve tutuklu üreterek mesleki eğitim alıyor. Bu sistemin asıl amacı hükümlü ve tutukluların eğitim ve iyileştirme faaliyetleri ile ıslah edilerek yeniden suç işlemelerini engellemek ve topluma kazandırmak. Mesleki Yeterlilik Kurumu ile imzalanan protokol ile bir yıl içinde 1000 hükümlüye Avrupa standartlarında mesleki yeterlilik belgesi verilerek tahliye sonrası hayata hazırlanmaları sağlanmaya çalışılıyor.
MAAŞ VE KAR PAYINDAN GELİR
İşyurtlarında çalışan hükümlü ve tutuklular çalışmalarının karşılığında günlük ücret alıyor. Yevmiye iaşe bedeli ve kar payı İle birlikte usta bir hükümlü 750-850 lira arasında bir gelir elde ediyor. Yetkililer dışardan içeriye özendirmeyecek sadece ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar para verildiğini belirtiyor. Ayrıca tahliyeleri sonrasında tüm hükümlülerden alınan iaşe bedeli (ortalama 8,5 lira) işyurtlarında çalışanlardan alınmıyor. İş kazası, meslek hastalığı ve analık sigortası yapılmakla birlikte işyurdu müdürlüğünün kar etmesi durumunda kar payı alıyorlar.
Türkiye’deki en büyük kapasiteli cezaevlerinden biri olan Maltepe 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu bünyesindeki İş Yurtları Kurumuna bağlı olarak kurulan iş atölyelerini ziyaret ettik. 2 bin 800 civarında tutuklu ve hükümlünün bulunduğu cezaevinde tekstil, terzicilik ve fotoğrafhane atölyeleri ile kantinde 300 sigortalı mahkum çalışıyor. Cezaevindeki atölyede terlik üretimi yaptıran Çiğdem Dursun mahkumlarla buluşmamıza aracılık etti.
YILDA 2,5 MİLYON ADET TERLİK ÜRETİLİYOR
Sigorta acenteliğinde çalışırken birşeyler üretip satmak isteyen Çiğdem Dursun, çevresinden gelen itirazları ve olumsuz yorumlara rağmen bu sosyal işe giriştiğini anlattı. Otel ve ev terliği sektöründe ilk kadın üretici olarak 2000 yılında adım atan Dursun, 2004’te tescil ettirdiği CROCO markalı terlikleri; Maltepe 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde kurduğu iki iş atölyesinde ürettiriyor. 2014 yılında sosyal sorumluluk projelerine destek amaçlı olarak mahkumlara tekstilden yapılma terlik üretimini öğreten Dursun, cezaevinden tahliye olduktan sonra mesleği olmayanların birer meslek sahibi olabilmeleri adına mutlu olduğunu ifade ediyor. Yıllık 2 ile 2,5 milyon adet otel ve eviçi terlik ürettiren Dursun, bunun 500 bini ihraç ediyor.
TAHLİYEDEN SONRA DA ÇALIŞMAK İSTİYORLAR
Ziyaretimiz sırasında mahkumlar ve tutuklularla yaptıkları üretimi konuştuk. Sabah 9’dan akşam 5’e kadar çalışan mahkumlar aylık ortalama 500-600 lira alıyor. İlk girdiğimde tıpkı bir fabrika gibi üretim yapıyor. Dikiş makinaları çalışıyor. Ziyaret sırasında atölyedeki hükümlülerle konuşma fırsatı da bulduk. 17 yaşında olan da var 50 yaşında olan da. Hepsi çok heyecanlı işine dört elle sarılmış çıktıktan sonra da bu sektörde çalışmak istediklerini anlatıyor. Bazılarının tahliyesine 7 ay bazılarına 15 yıl kalmış. Kazandıkları parayı ihtiyaçları için harcayanlar olduğu gibi az da olsa ailesine katkı sağlamak için gönderdiklerini söylüyorlar. Konuştuğum bir genç ise açık öğretimden eğitimlerine devam etiğini paylaştı.
İsteyen çalışıyor zorunluluk yok
- Programda bize eşlik eden Adalet Bakanlığı İş Yurtları Kurumu Daire Başkanlığı Tetkik Hakimi Murat Ünlü, iş yurtlarında dünyada önemli noktada olduklarını söyledi. Ünlü, hiçbir hükümlünün bir cezaevinden alınıp başka bir yere götürüp çalışma zorunluluğu olmadığının altını çiziyor. Hükümlülerin ve tutukluların atölyelerde bir işle meşgul olmalarının suç işleme oranını azalttığından bahseden Ünlü, aynı zamanda mesleki yeterlilik belgesi verdiklerini belirtti.
- MESAİ ÖDEMESİ DE ALIYORLAR
- Türkiye’de 1998 yılında hayata geçen İş Yurtları Kurumu modelini birçok ülkenin almak istediğini söyleyen Ünlü, şu bilgileri veriyor: “Bu modeli biz oluşturduk. AB ülkelerinde bizimkine benzer uygulamaları almak istiyor. Cezalarını çekerken ıslah faaliyeti yapıyoruz. Programa başvuranlar önce eğitimden sonra da psikolog ve sosyolog gözetiminden geçiyor. Çalışma saatleri 09:00-12:00, 13:00-16:00 arasında. Daha fazla çalışmak isteyen olursa mesai ödemesi yapıyoruz.”
Öncelikli satış bakanlık teşkilatına
- Hükümlülerin ilk başta suç işlemesini önlemek için hobi olarak başlatılan tespih ve boncuktan zirai faaliyetlere kadar uzanan bir değişim söz konusu. İş yurtlarında üretilen mal ve hizmetlerin öncelikle Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı kuruluşlarının ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik üretildiğini öğreniyoruz.