Türkiye’nin elektrik üretim kapasitesinde temiz enerji kaynaklarının payı artıyor. 2023’te yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücün yüzde 59’dan yüzde 65 seviyesine yükseltilmesi hedefleniyor. İlk sırada ise güneş ve rüzgar enerji santralleri var.
Türkiye’nin 2022 yılından elektrik üretim kapasitesi artışında öncelik temiz enerji kaynaklarında olacak. Gelecek yıl için en yüksek kapasite artışının yaklaşık 1000 megavatla güneş enerjisinde görülmesi bekleniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) 2023 hedeflerinin yer aldığı stratejik planında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik kurulu gücünün toplam güce oranının %59’dan %65 seviyesine yükseltilmesi hedefleniyor. Ülkemizin 100 bin MW’lık toplam kurulu gücünde yenilenebilir enerjinin payı şu anda 54 bin MW’lara ulaşmış durumda.
KAPASİTEDE HER YIL ARTIŞ OLMALI
- Ülkemizin rüzgar, güneş, hidro ve jeotermal gibi doğal, yerli ve yenilenebilir kaynaklar açısından son derece zengin olduğunu belirten GÜYAD Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök “Türkiye olarak bizim elektrik tüketimimizin yarısını yenilenebilir enerjiden karşılamamız için kurulu kapasitemizin mevcut kapasiteye oranının minimumda %70’lerde olması gerekir. Bu da yaklaşık %35 HES dışı yenilenebilir enerji kapasitesi demek. Bir başka ifade ile hedef her yıl en az 5 GW yenilenebilir enerji kapasitesi devreye almak olmalıdır.” dedi.
ALT YAPI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Türkiye’de yenilenebilir enerji kapasitesinin arttırılması için öncelikle sistem alt yapısının gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Özkök “Sistemin en zayıf halkalarını ivedilikle sağlamlaştırıp, sisteme yeni halkalar eklememiz gerekiyor. Yani bir yol haritası oluşturabilmemiz için önce yol olmalı.” şeklinde konuştu.
YABANCI SERMAYENİN ÖNÜ AÇILMALI
- Yenilenebilir enerjiye dönüşümü sağlayacak yeterli sermaye birikiminin bulunmadığına dikkat çeken Özkök kredi kaynaklarının kullanılması zorunlu hale geldiğini vurguladı ve ülkeye yabancı yatırımcının gelmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılmasının artık bir gereklilik olduğunu söyledi.
SANTRALLERİN KAPASİTELERİ ARTMALI
Atıl kalan kapasitelerin sisteme acilen kazandırılmasının büyük önem taşıdığını söyleyen Özkök ihtiyaç duyulan diğer düzenlemeleri ise şöyle sıraladı: “Yazın güneş nedeniyle oluşan ağır klima yükünün yine güneşe taşıtılması için GES kapasitelerinin açılması; kapasite artışı verilmeyen santrallere ivedilikle kapasite artışı verilmesi için gelir kaybını engelleyecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi; hibrit santrallerde yardımcı kaynak kapasitesi için başvuruda bulunanlara mevcut lisans miktarı dışında sınırlama getirilmemesi; kamu yardımı/desteği talep etmeyen yenilenebilir enerji yatırımcısına sisteme bağlanma hakkı verilmesi gibi diğer gereklilikler de yenilenebilir enerji yatırımlarının önünün açılmasını sağlayacak diğer düzenlemeler.”
Dönüşemezsek felaket olur
- 01 - 12 Kasım tarihleri arasında yapılacak Glasgow İklim Zirvesi’nden etkili ve bağlayıcılığı kararlar çıkmasını beklediklerini belirten Özkök, şöyle devam etti: “Hedef yüz yıllık süreçteki ısınmayı 1,5 derecede tutmak olmasına karşın mevcut politikalarla 2,7 derecelik bir sıcaklık artışıyla karşı karşıya kalacağız ve bu hepimiz için felaket demek. Sıcaklık artışının 1,5 santigrat derece ile sınırlandırılabilmesi için sera gazı emisyonlarının 2030’a kadar %55 azaltılması, için ülkelerin mevcut planlarını 7 kat artırması gerekiyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş ‘yaşayabileceğimiz bir dünyayı güven altında tutmaya katkı sağlamaktır.’