Normalleşmeyle beraber tekstil sektöründe toparlanma olduğunu belirten MESİAD Başkanı Yusuf Gecü, tekstilcilerin üretimlerini artırmaya başladığını söyledi. Pandemide kaybettikleri zaman ve parayı en kısa zamanda telafi edeceklerini vurgulayan Gecü, "2021’in ikinci yarısından itibaren sektörde ciddi bir hareketlilik bekliyoruz. Bunun için stok yapıyoruz“ dedi.
Türkiye’nin en önemli tekstil merkezlerinden olan Merter, normalleşme ile birlikte eski günlere dönmenin hayalini kuruyor. Merter piyasasında işlerin nasıl olduğunu, sektörün sorun ve taleplerini öğrenmek için Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Başkanı Yusuf Gecü ile biraraya geldik. Piyasada bir canlanma olduğunu ancak bunun henüz yeterli gelmediğini söyleyen Gecü, beklentilerinin bir an önce normale dönmemiz ve insanların rahatça dolaşarak alışveriş yapmaları olduğunu belirtti.
Şu anda sektörde toparlanmanın hızlı bir şekilde devam ettiği bilgisini veren Gecü, “Tekstilciler üretimlerini artırmaya başladılar. Tekrar stoklarda ciddi derecede mal yapıyorlar. 2021’in ikinci yarısından itibaren sektörde ciddi bir hareketlilik bekleniyor. Gelecek talebe karşı hazırlıklar yapılıyor” dedi.
Gecü, pandeminin Türk tekstilinin gücünü dünyaya bir kez daha hatırlattığını ifade ederek, Türkiye’nin tekstilde dünyaya gücünü gösterdiğini ve pandemiden daha da güçlenerek çıkacağını vurguladı. Türkiye’de tekstil işi ile uğraşan iş insanlarının pandemide kaybettikleri zamanı ve parayı en kısa zamanda hızlı bir şekilde tolere ederek eskisinden daha iyi iş yapacaklarına işaret eden Gecü, şöyle devam etti: “Şu anda geldiğimiz noktada Merter’de çoğu kimse işlerini bırakıp dükkanını kapatıp gitmedi. Herkes işlerine hızlı bir şekilde devam ediyor. Şu an hem e-ticaret üzerinden hem de buraya gelen alıcılarla satışlarını sürdürüyorlar. 2021’in sonbaharından itibaren artık, tamamen özellikle aşılarla beraber normale döneceğimiz konusunda ciddi bir iş beklentisi var. Yeni ürüne ihtiyaç olacağından dolayı şu anda Merter’de iş insanlarının 2021’in ikinci yarısından itibaren ciddi bir iş beklentisi var. Bu aynı zamanda ihracata da önemli katkı sağlayacaktır.”
Gecü, Türkiye’nin dünyada hazırgiyimde sayılı üretici ve ihracatçısı olan olan ülkelerden biri olduğunu belirterek, Tekstil ve ticaretin başkentinin İstanbul olduğunu söyledi. Merter’in de burada önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Gecü, “Tekstilin kümelendiği yerler arasında Merter’e büyük bir ilgi var. O bölgelerde insanlar bir an önce Merter’e gelip yeni mağaza açmak istiyorlar. Onun için şu anda boş kiralık mağaza Merter’de pandemi sürecinde bile olmadı. Tekstilin kümelendiği diğer yerlerden kaçıp Merter’e gelmek istiyorlar. Merter’in trendi hala yüksek. Çok vizyoner genç iş insanları modayı yakından takip ettiklerinden dolayı modayı da çok hızlı raflara koydukları için Merter tekstilde dünyanın cazibe merkezi haline geldi. Merter’in geleceği çok parlak. Herkes Merter’e yatırım yapsın, mağaza açsın. Tekstil ve hazırgiyim denilince Merter artık bir dünya markası oldu” diye konuştu.
Pandemi ile beraber iş yapış biçimlerinin de değiştiğini söyleyen Yusuf Gecü, şunları kaydetti. insanlar artık, eskisi gibi çok ciddi stoklara girmeden daha hızlı üretim yapıp, stok maliyetinden uzak durup ürünlerini mümkün olduğu kadar peşin alıp, daha ucuza mal etmenin ve daha ucuza üretmenin gayretine girdiler. Pandemi ile beraber internet kullanımı da arttı. Özellikle internet satışları, çok ciddi derecede arttı. Artık internetin ve sosyal medyanın hayatımızın bir gerçeği olduğu pandemi döneminde kabul edildi.”
Yusuf Gecü, sektörün sorun ve taleplerini şöyle sıralıyor: “İş insanları finansmana ulaşmayı engelleyen yüksek faizlerden çok şikayetçi. Tabii ki bu banka faizlerinin yüzde 24’lerde olduğu bir ortamda kimse yatırıma girmek istemiyor. Girse de zaten kredi faizlerini geri ödememiz mümkün değil. Onun için şöyle bir beklenti var. Kredi Garanti Fonu’ndan (KGF) geçmişte yapıldığı gibi iş insanlarımıza KGF aracılığı ile ucuz maliyetli krediye bir şekilde iş insanlarımıza ulaştırmamız lazım ki yeni yatırımlar yapılsın, hem de bir şekilde tekrar ayağa kalksınlar.”