TANAP’ın ulusal gaz iletim şebekesine bağlanmasına yalnızca iki ay kaldı. Şu anda inşaat çalışmaları yüzde 93 oranında tamamlanan projede, haziran ayı sonu itibarıyla Eskişehir’de ticari gaz akışının başlatılması bekleniyor. TANAP Genel Müdürü Saltuk Düzyol, “30 Haziran’da vanayı açarak ticari gaz akışını başlatmayı planlıyoruz” diye konuştu.
Azerbaycan ve Türkiye’nin enerji alanında bugüne kadar süregelen başarılı işbirliğinin en önemli sembollerinden birisi olan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) Azerbaycan’ın Şahdeniz Doğal Gaz Sahası İkinci Faz Geliştirme Projesi kapsamında üretilen doğal gazın Türkiye Gaz Piyasasına arzına adım adım yaklaşılıyor. Şu anda Eskişehir’de inşaat çalışmaları %93 tamamlanmış olan proje, Haziran sonu itibarıyla Türkiye’ye ticari gaz akışının başlaması için hazır hale gelecek.
6 MİLYON METREKÜP GAZ GİRİŞİ
TANAP projesi bitiminde, 6 milyon metreküp gaz Azerbaycan’dan ülkemize giriş yapacak. Projenin TAP kısmının da bitmesiyle birlikte Avrupa’ya aktarılacak 10 milyon metreküp ile toplamda 16 milyon metreküp gaz Türkiye’ye ulaşacak. 6 milyon metreküp gaz BOTAŞ tarafından ülkemize sağlanacak, geri kalan 10 milyon metreküp gaz ise TAP ile Avrupa’ya aktarılacak.
TÜRK ENERJİSİ ŞAHLANACAK
TANAP’ın, Türkiye ve Avrupa Birliği için arz ve güzergah çeşitliliği yaratması, bölgenin enerji arz güvenliğine ve gazın gazla rekabet ettiği bir piyasa yapısının oluşmasına katkı sağlaması bekleniyor. İlerleyen yıllarda taşıma kapasitesi 31 milyar metreküpe kadar çıkabilecek şekilde tasarlanan proje, tamamlandıktan sonra, “Enerji İçin Anahtar Ülke Türkiye” sloganıyla faaliyetlerini sürdüren ve özellikle son yıllarda ciddi ivme kazanan Türk enerji sektörünün gücüne güç katacak, kardeş ülke Azerbaycan’ı Avrupa Birliği’nin önemli gaz tedarikçisi ülkelerinden birisi konumuna getirecek. Azerbaycan gazının yanı sıra diğer kaynak ülkelerde üretilecek doğal gazın Türkiye üzerinden ticarileşmesine de vesile olabilecek potansiyele sahip olan TANAP’la, Türkiye transit ülke olmaktan çıkarak, üreticiden nihai tüketiciye kadar oluşan değer zincirinin her aşamasında söz sahibi olan bir ülke konumuna gelecek.
SÜREÇ KUSURSUZ İŞLİYOR
Eskişehir Kompresör ve Ölçüm istasyonunda dün düzenlenen organizasyonda basın mensuplarıyla bir araya gelen TANAP Genel Müdürü Saltuk Düzyol, şu açıklamalarda bulundu: “2015 yılında inşaatına başladığımız projemizde çalışmalarımızı, uluslararası kalite, iş sağlığı ve güvenliği standartlarında çevre ve insana gereken hassasiyeti de göstermek suretiyle süresi ve bütçesi içerisinde sonlandırmak üzereyiz. Ocak ayında başlattığımız test çalışmalarından da TANAP’ta süreç kusursuz ilerliyor. Türkiye ve Avrupa doğal gaz piyasalarının yanı sıra tüm bölge ülkelerinin yakından takip ettiği TANAP’ın Haziran sonunda devreye girmesiyle birlikte, Türkiye’nin dost ve kardeş ülke Azerbaycan ile Avrupa Birliği arasında bir enerji koridoru olma hedefi doğrultusunda önemli bir adım daha atılmış olacak.”
- FİNANSAL BAŞARI SAĞLADIK
- Proje için ayrılan bütçenin titiz bir biçimde kullanıldığını ifade eden TANAP Genel Müdürü Saltuk Düzyol, “Projenin tahmini yatırım bedeli 11,7 milyon dolar fakat gerek satın alma süreçleri, gerekse proje yönetiminde sağladığımız başarıyla bu rakamı 7,99 milyar dolara kadar çekmiş durumdayız. Bu rakamın içerisinde halen ciddi miktardan yedek akçe var. Korkunç bir finansal başarı, gurur duyarak söylüyorum rekor söz konusu. Ayrıca, uluslararası finans kuruluşlarından 3,75 milyar dolarlık kredi kullanımı için ortaklarımız hak kazanmış durumda. Avrupa Birliği 10,2 milyon dolarlık hibe yardımı sağladı” şeklinde konuştu.
GELECEK YIL SONUNDA TAP’A GAZ GİDECEK
Saltuk Düzyol, proje takvimine göre en geç 2019 yılı sonunda Trans Adriyatik Boru Hattı’na (TAP) gaz vermeye hazır hale gelineceğini de belirtti. Avrupa’ya ticari gaz akışının başlayabilmesi için TAP projesinin tamamlanmasını bekleyeceklerini söyleyen Düzyol,bunun 2020 yılını bulacağını ifade etti. Gelecekte başka bölgelerden de gaz alımı yapılıp yapılamayacağı sorulan Düzyol, “İleride Kuzey Irak ve Doğu Akdeniz gazının girmesi de yapılacak anlaşmalarla mümkün olabilir. Ayrıca, proje kapsamında hiçbir yeraltı depolama tesisine bağlantı öngörülmüş değil. Giriş ve çıkış noktalarında gaz taşıma hizmeti vereceğiz. Önümüzdeki yıllarda düşünülebilir. Ben bunun sürekliliğin sağlanması adına da önemli bir durum olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.