Kurların yükselmesini bahane ederek fahiş zam yapan kesimlerden biri de ambalajlı su sektöründe faaliyet gösteren yabancı firmalar oldu. Son yıllarda sayıları hızla artan ve satın aldıkları markalarla pazar paylarını arttıran yabancı sermayeli su firmaları, yüzde 50’lere varan zamlar yaptı. Nestle (Nestle Su, Erikli, Alaçam, Sanko), Danone (Sırma ve Hayat) ve Saka Su (Drinco)’nun başını çektiği yabancı markaların, 19 litrelik damacana suyunun fiyatına yüksek zam yapması dikkat çekiyor.
Yarım litre, 1 litre, 1,5 litre, 5 litre ve 10 litre su fiyatlarına da akıl almaz zamlar uygulanıyor. Daha önce 1 liraya satılan yarım litrelik pet şişe suyunun fiyatını 2 liraya çıkaran firmalar var.
Zam furyası en çok sokaktaki dar gelirliyi etkilerken, fırsatçılar fedakarlık yapmak yerine piyasa gerçekleriyle bağdaşmayan zamlar yapması eleştiriliyor. Tüketiciler ve sektör temsilcileri; kur artışını adeta ellerini ovuşturarak karşılayan ve yabancı markanın öncülük ettiği bu açgözlülüğe müdahale edilmesini istiyor.
Suya gelen fahiş zamlarla alakalı görüşlerine başvurduğumuz İstanbul Sucular Esnaf Odası Başkanı Ahmet Turan Akkaya, dolardaki artışın su firmalarının hemen hepsinin işine geldiğini söyledi. Özellikle yabancı firmaların kurların yükselişini adeta ellerini ovuşturarak karşıladığına dikkat çeken Akkaya, “Dolar arttıkça yapacakları zamlardan dolayı hepsi memnuniyet duyuyor” dedi.
İçme suyu fiyatlarındaki zammın her firma tarafından yapıldığını ifade eden Akkaya, yabancı firmaların sektöre yavaş yavaş girerek kontrolü ele geçirdiğinin de altını çizdi. İçme suyuna uygulanan fiyat artışında yabancı ve büyük markaların öncü olduğunu söyleyen Akkaya, yüzde 10 oranında zamlara hak verebileceklerini fakat yüzde 60’a dayanan zam oranlarının apaçık kurnazlık olduğunu aktardı.
İstanbul’daki bazı bölgelerinde büyük markaların 19 litre damacana su fiyatlarının 20-22 lira seviyelerine kadar çıktığını belirten Ahmet Turan Akkaya, kendilerinin bu konuda bir tarife çalışması sürdürdüğünü söyledi. Ticaret odalarında da temel gıda maddeleriyle alakalı oluşturulan tarifeye yabancı ve büyük firmaların katılmadığını dile getiren Akkaya, “Serbest piyasa ekonomisi adı altında fahiş zamlar ve fiyat politikası izliyorlar. Bu firmaların başında da yabancı markalar geliyor çünkü onlar bayrak tutuyor” şeklinde konuştu. Firmaların en büyük bahanesi olan maliyet girdilerine de açıklık getiren Ahmet Turan Akkaya, polikarbon ham maddesinin hemen tükenen bir malzeme olmadığını ve stoklar tükenmeden maliyet giderlerinin bu kadar çabuk artamayacağını vurguladı. Polikarbondan üretilen damacanaların başına bir şey gelmediği sürece 35-40 defa kullanılabildiğini ve bu maddenin geri dönüşümle tekrar kazanılabildiğini söyledi.
Büyük markaların suyu yumuşatarak tüketicide ‘kaliteli su’ algısı yarattığına da dikkat çeken Akkaya, yumuşak hale getirilen suyun içindeki minerallerin kaybolduğunu bu sebeple ince diye tabir edilen yumuşak içimli suyun her zaman kaliteli su anlamına gelmediğini söyledi. Akkaya; su zamlarıyla ilgili çalışma yürüten Ticaret Bakanlığı’nın bu konuda engelleyici tedbirler alması gerektiğini söyledi.
Tablodaki fiyatların markaların Türkiye ortalamasındaki fiyatları yansıtıyor. Ancak aynı markaların İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerin belli bölgelerinde 19 litrelik damacana suyun fiyatını 11-12 liradan 20-22 liraya kadar çıkardığı tespit edildi.