İstanbul Ticaret Odası, Suriyelilerin İstanbul ile Türkiye ekonomisine katkılarını “İstanbul Ekonomisinde Suriyeli Girişimciler” çalışmasında mercek altına aldı. Çalışmada, Suriyeli ve Suriye ortaklı şirketlerin toplam sermaye miktarının 2 milyar TL olduğu vurgulanırken, çeşitli girişimci örneklerine de yer verildi.
İstanbul Ticaret Odası, Suriyelilerin İstanbul ile Türkiye ekonomisine katkılarını “İstanbul Ekonomisinde Suriyeli Girişimciler” çalışmasında mercek altına aldı. Bekir Berat Özipek ile Faik Tanrıkulu imzalı kitapta, “Göçmenlerin dünya ve Türkiye ekonomisine yansımaları neler?”, “Göçmenler İstanbul ve benzer büyükşehir ekonomilerini ne derece etkiliyor?” sorularına cevap arandı. Çalışmada ayrıca Suriyeli girişimcilere yönelik istatistiklere de yer verildi.
ORTAK SERMAYELİ 9 BİN 131 ŞİRKET VAR
Çalışmada, Suriyeli ve Suriye ortaklı şirketlerin toplam sermaye miktarının 2 milyar TL olduğu vurgulanırken, çeşitli girişimci örneklerine de yer verildi. Kayıtlı olmayan Suriyeli girişimcilerle birlikte Suriyeli işletme sayısının 20 bine ulaştığı tahmin edilirken, 2018 yılı başından 2021 yılı Nisan ayına kadar İstanbul’da Suriyeliler tarafından 6 bin 176 şirket kurulduğu bilgisine yer verildi. Türkiye’deki yabancı ortak sermayeli şirketler il bazında incelendiğinde en fazla şirketin 762 taneyle İstanbul’da kurulduğu görülüyor.
GİRİŞİMCİLER BİRÇOK FARKLI SEKTÖRE DAĞILDI
Yabancı ortaklı kurulan şirket oranın en yüksek olduğu il ise yüzde 47,8 ile Yalova. Ardından Gaziantep yüzde 30,7, Mersin yüzde 21,1 ve İstanbul yüzde 19,3 ile takip ediyor. Suriyelilerin ortağı olduğu şirketler ilaç ve tıbbi cihazdan bilgi teknolojilerine, restorandan seyahat acenteliğine kadar geniş bir sektörel çeşitlilik arz ediyor. Suriyeli girişimcilerin yüzde 17,4’ü gıda sektöründe, yüzde 12,4’ü ticaret (satış ve pazarlama), yüzde 12,4’ü toplumsal ve kişisel hizmetler ve tekstil, hazır giyim ve deri sektöründe yüzde 10,7’si faaliyet gösteriyor. Önümüzdeki 5 yıl boyunca, Suriyelilerin yatırımının ulusal yatırıma göre payının tüm simülasyon dönemi boyunca yüzde 0,5 civarında kalacağı hesaplanırken, bu dönemde Türkiye GSYİH’sı ile aynı oranda büyüyeceği öngörülüyor.