Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde işçi ve işveren temsilcileri ile yeni asgari ücrete ilişkin basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına, vatandaşları selamlayarak başlayan Erdoğan, bir sonraki yılın asgari ücretinin her yılın aralık ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının nezaretinde, çalışan ve işveren kesimlerinin iştirakiyle belirlendiğini hatırlattı. İşçi ve işverenlerin gelecek yılın aralık ayında da aynı çalışmayı sürdüreceğini belirten Erdoğan, bu görüşmelerle seçime gidileceğini belirtti.
Gerek işçi kesimini, gerek işveren kesimini temsilen tarafların çok farlı bir anlayış içerisinde, özveriyle bu süreci işlettiğini vurgulayan Erdoğan, bunun, bugüne kadar alışılmış bir yaklaşım metodu olmadığına, bunların ilk defa olduğuna dikkati çekti.
Bu durumu toplu sözleşmelerde de gördüklerini ve bundan dolayı bir Cumhurbaşkanı olarak çok mutlu olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Bakanlığımız tarafından şahsıma aktarılan bu görüş çerçevesinde biz de asgari ücreti belirledik. Buna göre, 2022 yılında asgari ücretin en alt rakamı 4 bin 250 lira olarak uygulanacaktır. Çalışanın evli olmasına ve çocuk sayısına göre bu rakam daha da yükselmektedir. Son 50 yılın en yüksek rakamını ifade eden, yüzde asgari ücret olarak söylüyorum, asgari ücret artışı yüzde 50 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yeni asgari ücretin çalışanlarımıza, işverenlerimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası'nda belirtildiği şekilde demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun ifadesi olan bu artışla, çalışanlarımızı fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığımızı ortaya koyduğumuza inanıyorum. Ülkemizin içinden geçtiği şu zor dönemde elbette çalışanlarımız çok daha fazlasını hak ediyor."
"Çalışan olmadan, işveren de olmaz. İşveren olmadan, çalışan olmaz. Hepsi birbirinin adeta mütemmimi. Dolayısıyla bu mütemmim cüzler, bu ülkenin kalkınması, devletin güçlü olması noktasında taraflar olarak bizim sırtımızı dayadığımız iki önemli unsurdur. " diyen Erdoğan, Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, imkanları arttıkça bundan çalışanların da hak ettikleri payı alacağının altını çizdi.
Kimsenin, işveren ve çalışan işçi üzerinden herhangi bir spekülasyona girmemesi, istismarını yapmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Yani, 'yok geçmişte dolar şuydu ve doların o olduğu dönemden, hesabı dolar üzerinden yaparak şu anda da asgari ücreti tespit etmek gerekir' gibi yaklaşımlar bir defa bu ülkenin şu andaki çalışan-işveren, bu noktadaki istismarından başka bir şey değildir. Bunlara sormak lazım, sizin geçmişinizde acaba siz, Türk lirasının olduğu bu ülkede dolarla mı çalıştırıyordunuz bu insanları? Veya avro ile mi çalıştırıyordunuz bu insanları? Bu tür spekülatörlüğe gerek yok. Bizim paramız bellidir, o da Türk lirasıdır. Ve biz, Türk liramızı yedirmeyeceğiz. Ve şu anda bazı sıkıntılar var, bu sıkıntıları da evelallah en kısa zamanda aşacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Yeni ekonomi programımızda önceliğimizi istihdamın korunmasına ve geliştirilmesine verdiğimizi her fırsatta altını çizerek tekrar söylüyoruz. Salgın sürecinde hayata geçirdiğimiz istihdam merkezli destek politikaları sayesinde hamdolsun bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Son dönemde döviz kurundaki dalgalanma ve buna bağlı fahiş fiyat artışlarıyla ortaya çıkan belirsizliğe de en kısa sürede son vermekte kararlıyız."
Türkiye'nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyümesini hızlandırmak için gereken adımları atmayı sürdüreceklerini anlatan Erdoğan, "Önümüzdeki günlerde hayata geçireceğimiz yeni tedbirlerle inşallah istikrar ve güven ikliminin güçlendirilmesi yolunda çok önemli mesafe kat edeceğimize inanıyorum." diye konuştu.
Asgari ücrette tarihi bir artışı gerçekleştirirken, bunun işveren üzerindeki yükünü azaltacak adımları da ihmal etmediklerinin altını çizen Erdoğan, Türkiye'de onlarca yıldır asgari ücretin vergiden muaf tutulması tartışmalarının yaşandığını hatırlattı. Yeni asgari ücret düzenlemesiyle, on yıllardır konuşulan işte bu özlemi de hayata geçirdiklerine işaret eden Erdoğan, "Önümüzdeki yılbaşından itibaren asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırıyoruz. Bu iki verginin kalkmasıyla işveren kesimini 450 liralık ilave bir yükten de kurtarmış oluyoruz. Bir başka ifadeyle, asgari ücrette tarihi bir artış yaparken, bunun işveren üzerindeki ilave maliyetini 450 lira aşağıya çekmiş bulunuyoruz." dedi.
2021 yılı asgari ücreti, bekar bir işçi için aylık brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak uygulanıyor.
Apartman görevlileri için ise normal işçilerden farklı olarak gelir ve damga vergileri kesilmediği için net 3 bin 40 lira 87 kuruş olarak hesaplanıyor.
Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 4 bin 203 lira 56 kuruş. Bunun 3 bin 577 lira 50 kuruşu brüt asgari ücret, 554 lira 51 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 71 lira 55 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.