Ekonomistler, ekonominin üçüncü çeyrekte piyasa beklentilerine yakın büyüdüğünü, son çeyrekte de ekonominin yüzde 5 ve üzerinde olabileceğini ifade etti.
Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,9 büyüyerek, AA Finans Beklenti Anketi'ndeki yüzde 1,1 artışa yakın gerçekleşti.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, yılın üçüncü çeyreğinde milli gelirin yüzde 0,9 ile beklentiye yakın artış kaydettiğini belirtti.
Böylece, 9 aylık milli gelir daralması yüzde 0,9'a indiğini ifade eden Bürümcekçi, "Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) 2019 yılı büyüme tahmini yüzde 0,5 olarak revize edilmiş, Merkez Bankasının son Beklenti Anketinde ortalama beklenti yüzde 0,3'e kadar yükselmişti." dedi.
"Son çeyrek görünümü öncü göstergelere bakıldığında; Türkiye PMI endeksi mevsimsel düzeltilmiş ekim-kasım ortalama değeri (49,3) önceki çeyreğe göre (48.2) artarken, Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksi aynı dönem ortalaması (105,1) ise önceki çeyrekten (99,5) yüksek gerçekleşti. Kapasite kullanımı ortalaması yüzde 76,4 ile önceki çeyreğe (yüzde 76) göre hafif arttı, tüketici güven endeksinde de 58,4 ile önceki çeyreğe göre (56,8) artış gözlendi. İhracatın (TİM verileri) ise aynı dönemde yıllık bazda artışının belirgin yavaşlaması ve ithalatın artmaya başlaması ise dış talebin büyümeye katkı vermeyeceğine işaret etmişti. Dolayısıyla genel olarak son çeyrekte üçüncü çeyrekten daha olumlu bir görünüme işaret etmişti."
- Bürümcekçi, büyüme eğiliminin ne ölçüde gücünü koruyabileceğini, finansal koşullardaki gevşemenin kalıcılığının, bankacılık kredi hacmindeki yükselişin ne kadar korunabileceğinin ve dış talep koşullarının belirleyeceğini söyledi.
Baz etkisinin üçüncü çeyrekten itibaren devreye girmesiyle büyümedeki toparlanmanın güçlendiğini dile getiren Bürümcekçi, "Son çeyrekte de yakalanan bu ivme ve baz etkisinin katkısı ile yüzde 5 civarı büyümenin yakalanması olası görünmektedir. Sonrasındaki görünüm ise, finansal koşullarda gözlenen belirgin gevşemenin ne ölçüde kalıcı olacağı ve kamu bankaları öncülüğünde yükselmeye başlayan ve trend büyümesi yüzde 202ye yaklaşan bankacılık kredi hacminin bu seviyeleri ne süre koruyabileceğine bağlı olacaktır. Buna karşılık, Avro Bölgesi başta olmak üzere küresel çapta gözlenmeye başlanan yavaşlamanın dış talebi olumsuz etkilemeye başlaması bir aşağı yönlü risk olarak izlenmektedir. Bu doğrultuda, 2019 yılı büyümesi için yüzde 0,5 olan tahminimiz üzerindeki risklerin dengeli devam ettiğini düşünmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Yılı yüzde 0,6 büyümeyle kapatacağız"
Virtus Glocal Yönetici Ortağı İnanç Sözer ise Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte beklentilere paralel olarak bir yıllık aradan sonra sınırlı da olsa büyümeye geçtiğini belirtti.
Türkiye ekonomisinin, son çeyrekte öncü veriler ışığında yüzde 5,5 büyüyeceğini tahmin ettiklerini söyleyen Sözer, "Böylece Ağustos 2018'de yaşanan finansal çalkantıdan sonra hem küresel talep koşullarının destekleyici modunu sürdürmesi hem de kamu otoritesince alınan önlemler sayesinde yılbaşındaki beklentilere kıyasla şaşırtıcı bir performans göstererek 2019 yılını yüzde 0,6 ile pozitif bir büyümeyle kapatabilecek." dedi.
Bu sayede işsizliği düşürecek kadar büyüyebilmek anlamına gelebilecek yüzde 5'e yakın potansiyel büyümeye ulaşabileceğini dile getiren Sözer, "Bankacılık sektöründe son dönemde arz yönlü desteklerle finansal koşullar iyileşiyor olsa da, 2020'de dış talebin bu yıla kıyasla daha zayıf kalacağını ve toparlanmada kırılganlığa yol açacağını tahmin ediyoruz." diye konuştu.