SIPRI uyardı: ABD’nin S-400 tehdidi NATO’yu sarsar

Ömer Faruk Aktaş
Kenan Biter
05:305/07/2019, Cuma
G: 26/09/2019, Perşembe
Yeni Şafak
S-400 anlaşması NATO için büyük bir sınav olacak.
S-400 anlaşması NATO için büyük bir sınav olacak.

ABD’nin yaptırım tehditlerine rağmen Rusya ile S-400 anlaşması yapan Türkiye, son dönemin en çok konuşulan hava savunma sistemine sahip olacak. CAATSA gibi ekonomik yaptırım silahını müttefik ülkeler üzerinde dahi kullanmaktan çekinmeyeceğini açıklayan Amerikan hükümetinin hangi adımları atacağı ise büyük merak konusu. Güvenlik politikaları alanında dünya genelinde kabul gören Stokholm merkezli Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) uzmanları, yenisafak.com’a dikkat çeken açıklamalarda bulundu. SIPRI Silah ve Askeri Harcama uzmanları, ABD’nin ‘tehdit’ politikasının başta NATO olmak üzere müttefik ülkelerle ilişkileri altüst edeceği uyarısında bulunurken, son yirmi yılda önemli ölçüde büyüyen Türk savunma sanayisinin hangi risklerle karşı karşıya kalacağını da açıkladı.

Rusya ile S-400 anlaşması yapan Türkiye, son dönemin en çok konuşulan hava savunma sistemine sahip olacak. ‘Yüksek etkili koruma’ kabiliyetiyle dikkatleri çeken S-400’lerin 15 Temmuz’a kadar Türkiye’ye konuşlanması bekleniyor. Amerikan hükümetinin yaptırım tehditlerinin gölgesindeki anlaşma, son dönemin en büyük kırılması olarak görülüyor.

CAATSA gibi ekonomik yaptırım silahını müttefik ülkeler üzerinde dahi kullanmaktan çekinmeyeceğini açıklayan Amerikan hükümetinin hangi adımları atacağı ise büyük merak konusu. ABD’nin özellikle Rusya üzerindeki baskısını artırmak için 2 Ağustos 2017’de ABD Başkanı Donald Trump tarafından onaylanan ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası’nı (
CAATSA
)
yenisafak.com
’a değerlendiren Stokholm merkezli
Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (
)
uzmanları, ABD’nin ‘tehdit’ politikasının başta NATO olmak üzere müttefik ülkelerle ilişkileri altüst edeceği uyarısında bulundu.

ABD'nin ulusal çıkarlarının kurbanı ‘müttefik ülkeler’

Son on yılda, ekonomik yaptırımların ABD’nin daha kapsamlı ekonomik ve dış politikası çerçevesinde önemli bir araç haline geldiğini ifade eden
SIPRI Silah ve Askeri Harcama (AMEX) program uzmanı Alexandra Kuimova
, Ağustos 2017’de imzalanan CAATSA’nın, Rusya’yı engellemenin bir aracı olarak görüldüğünü belirtti. Kuimova, ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarını destekleyen ve güçlendiren CAATSA’nın, ABD hükümetine Rusya’dan silah alan ülkelere ihracatını reddetme yetkisi verdiğini, bunun da ötesinde ABD hükümetine, ülkesindeki devlet kurumlarının veya şirketlerin Rus silahlarını içeren herhangi bir işlemde bulunmalarını engelleyebileceğini açıkladı.

ABD’nin çıkarlarına aykırı olan Rus çıkarlarını köreltmek için bir araç olarak CAATSA’nın kullanılmasının bir mantığı olsa da, bu yasanın hedeflenen Rus silah alıcıları ile sorunlara yol açmadan nasıl uygulanabileceğini anlayabilmenin zor olduğunu vurgulayan Kuimova, “Çoğu Rus silah alıcısı da ABD’nin ulusal çıkarları açısından önem taşımaktadır. Bunlar, bazen Hindistan gibi ABD’nin stratejik müttefikleri veya resmi bir ittifak içindeki müttefiklerdir (Örneğin, bazı NATO ülkeleri hala Sovyet ekipmanı kullanıp, Rusya’dan yedek parça ve güncelleme satın almaktadır)” ifadelerini kullandı.

Kuimova, “CAATSA yaptırımlarıyla tehdit altındaki birçok ülke, kendi ulusal çıkarlarına zarar veren ABD'nin ulusal çıkarlarının kurbanı olduklarını düşünüyor” diyerek, Rusya'nın işbirliği ve teknoloji transferi tekliflerine dayanan yerli silah endüstrilerini geliştirme çıkarlarının da dahil olduğu bu durum için, “En iyi ihtimalle bu ülkelerin ABD ile olan ilişkilerini bozuyor, en kötü ihtimalle ise onları ABD'den uzaklaştırıyor” dedi.

  • CAATSA nedir?
  • 2 Ağustos 2017 yılında ABD Kongresi'nin onayladığı yasa Rusya, İran ve Kuzey Kore'ye son dönemlerde uygulanan yaptırımların yolunu açmıştı. Bu yasa kapsamında Rusya savunma sanayi ve istihbarat servisleriyle iş yapan şirketlere yaptırım uygulanması öngörülüyor. Eylül 2018'de ise ilk kez Çin'in Merkezi Askeri Komisyonu'nun Cihaz Geliştirme Departmanı'na karşı CAATSA altında dolaylı yaptırım uygulanmıştı. Türkiye'nin Rusya'dan S-400 satın almasının CAATSA'nın 231'inci maddesini ihlal edeceği ve yaptırımların gündeme geleceği ifade edildi. Ancak özel durumlarda Başkana bu yaptırımları geçici olarak kaldırma yetkisi de veriyor.
  • G20’de gündeme geldi
  • Japonya’da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, S-400 ve F-35 konularını görüştü.
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’a adil davranılmadığını düşündüğünü ifade eden Trump, "Yani bu karmaşık bir anlaşma. Üzerinde çalışıyoruz. Ne yapabileceğimize bakacağız" demişti. Trump’ın bu açıklamalarıyla CAATSA yasası bağlamında bir kriz yaşanmadan da atlatılabileceği yorumları ağırlık kazandı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise daha sonra, Washington ile Ankara arasında yaşanan S-400 gerilimi konusunda Türkiye'nin ABD'den gelebilecek olası yaptırımlara hazırlandığını da söylemişti.

Türkiye savunma ihtiyacının yüzde 65’ini karşılıyor

Türk silah endüstrisi son yirmi yılda önemli ölçüde büyüdüğünü ifade eden Kuimova, “Türkiye bugüne kadar tanklar, savunma sistemleri, askeri elektronikler dahil olmak üzere belli başlı silah türlerini geliştirme ve üretme yeteneğine sahip. Türk yetkililere göre, Türkiye kendi savunma ihtiyacının yüzde 65'ine ulaşmayı başardı. Son yıllarda, Türkiye 2023 Vizyonu adlı ulusal kalkınma programı çerçevesinde askeri teknolojisini ve kapasitesini geliştirmektedir. Türkiye, silah tedariğinde daha yüksek düzeyde bir kendi kendine yeterlilik kazanmak adına önemli yerli silah üretim yeteneklerini geliştirme amacını ve dünyada söz sahibi bir silah ihracatçısı olma isteğini yerine getirmeyi hedefliyor” dedi.

Türk silah endüstrisinin gelişiminin etkileyici olduğunu vurgulayan Kuimova, yurtdışından gelen ekipmanların önemine değinerek, Türkiye’nin büyük bir pazarda rekabet ettiğini ifade etti. Dünyadaki silah sanayisine ilişkin Kuimova, “Görünen o ki; küresel talep artıyor, küresel arz ise daha hızlı artıyor” dedi.

Türk savunma sanayisi ne yapacak?

Yaptırımların Türk silah endüstrisi üzerinde çok güçlü bir etkisinin olacağını vurgulayan
SIPRI Silah ve Askeri Harcama (AMEX) program uzmanı Siemon Wezeman
ise, “Yaptırımlar sınırlı kalsa bile (örneğin sadece F-35 üzerinde uygulansa), hala ileride meydana gelebilecek ABD yaptırımlarının tehdidi varlığını koruyacaktır” dedi.
  • Wezeman, Türkiye için en uç seçeneklerden birinin “taraf değiştirmek” olacağını belirtti.

Rusya ve Çin gibi ABD'ye bağımlı olmayan ortaklar bulmanın ve onlarla silah geliştirme ve pazarlar üzerinde çalışmanın Türkiye için 180 derecelik bir dönüş olacağını belirten Wezeman, bu dönüşün Türkiye’ye maliyetinin fazla, sonuç almanın ise yavaş olacağını ifade etti.

Türkiye’yi ittifakta tutmak NATO’nun menfaatine

Türkiye, ordu açısından NATO’ya en büyük katkı sağlayan ülkeler arasında yer aldığını ifade eden Wezeman, “
Silahlar, harcama ve stratejik konum. Birileri bunun ABD ve NATO için hala önemli olduğunu düşünebilir. Ancak, S-400 üzerindeki sürtüşme (Suriye ve Orta Doğu'daki politikalara ve Kürtlere destek) sadece ABD ile Türkiye arasındaki bir mevzu değil, bunun etkisi NATO’da daha geniş çapta. Bir çeşit ayrılığın ortaya çıkma ihtimali var
” dedi.

NATO’nun 2014’ten beri canlanan bir Rusya’yla karşı karşıya olduğunu ve Rusya’nın askeri gücünün artmasından şikayet etmeye devam ettiğini vurgulayan Wezeman, “Özellikle şu anda Türkiye gibi güçlü bir üyeyi ittifakta aktif tutmak NATO’nun kendi menfaatine uymaktadır” ifadelerini kullandı. Wezeman, “Bu nedenle, NATO’nun S-400’te bir anlaşmaya varması, en azından kötü ilişkileri yumuşatmak, bütün tarafların itibarını kurtarmak ve ittifakı korumak açısından çıkarına olacaktır. Buna bağımsız bir sistem olarak Türkiye’nin S-400’ü elinde tutması (NATO ağına tam olarak entegre olmadan), ABD’nin Patriot, diğer gelişmiş silah(daha düşük fiyat ve daha fazla teknoloji paylaşımı) veya Türk endüstrisi ile işbirliği konusunda daha iyi bir teklifle gelmesi de dahil” açıklamasında bulundu.

#ABD
#CAATSA
#Rusya
#Türkiye
#S-400
#NATO
#Türk savunma sanayisi
#SIPRI
#Ömer Faruk AKTAŞ
#Alexandra Kuimova
#Siemon Wezeman