850 bin kişinin KHK ile kadroya alınmasına teşekkür eden sendikalar, Kamu İktisadi Teşebüsü’nde görev yapan yaklaşık 50 bin işçi için de ısrar ediyor. Türk-İş bunun için Başbakan Yıldırım’dan randevu talep etti. Düzenlemeyi “Yakın tarihin en önemli reformu’ olarak nitelendiren Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan ise; kadroya alınmayan KİT çalışanlarıyla ilgili tavrını bugün açıklayacak.
Uzun zamandır gündemden düşmeyen taşeron düzenlemesinin detayları netleşince dün sendikalardan farklı yorumlar geldi.
Kararnameyle 450 bin taşeron çalışan kadroya alınırken, son ana kadar kadroya alınmaları beklenen 50 bin Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) personeli ise kapsam dışında bırakıldı. Düzenlemeyi değerlendiren sendika temsilcileri; 50 bin KİT çalışanına da kadro verilmesi konusunda ısrarcı. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, bu durumun kabul edilmez olduğunu savunarak konuyu görüşmek için Başbakan Binali Yıldırım’dan randevu talep ettiklerini söyledi
Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulunan Atalay, “Geçenler için kimin emeği varsa ellerine sağlık. Ama burada geçmeyenler de var. Yani 800 bin insan geçerken 20-30 bin personelin geçmemesi; 800 binin 30 binin gölgesinde kalmasına neden oluyor. Düzenlemede en önemli eksikliklerden bir tanesi 50 bin KİT personelinin kapsam dışında kalması. Bununla ilgili bir çare bulmak lazım” dedi.
Uzman bir ekiple düzenlemenin üzerinde çalıştıklarını belirten Atalay, “Bunun için bugün Başbakan Binali Yıldırım’dan bir randevu talep ettik. Bu eksiklikleri kendilerine tekrar sunacağız” bilgisini paylaştı. Atalay; kamuya geçen personel için memurlarla eşit statüde olacaklarını ifade ederek, sendikalarla bağlarının kesilmeyeceğini işaret etti.
Konuyla ilgili bir hazırlık içerisinde olduklarını paylaşan Hak İşçi Konfederasyonu (Hak-İş) Başkanı Mahmut Arslan da, düzenlemeyle ilgili yaptıkları çalışmayı bugün yapacakları bir basın toplantısında duyuracaklarını söyledi. Türkiye’nin 1930’lardan bu yana mevzuatta var olan taşeron sisteminden artık vazgeçtiğinin altını çizen Arslan, “Küresel kapitalizmin bütün dünyada hâkim olduğu bir dönemde atılan bu adım tarihi bir adımdır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin bu konudaki kararlılığını takdir ediyoruz. Bu bizim çok büyük bir adım” diye konuştu.
İkinci önemli noktanın ise; taşeron sisteminden vazgeçen devletin, taşeron eliyle yaptığı hizmetleri, kamu işçileri ile sürdürmek istemesi olduğuna işaret eden Arslan, “Yerel yönetim ve özel idarelerinde taşeron sistemden vazgeçmiş olması ve bu hizmetleri kamu işçisiyle belediye şirketlerindeki işçilerle yönetme kararı alması da önemli” ifadelerini kullandı. Bütün bunlara bakıldığında Türkiye için çok önemli bir düzenleme getirildiğini aktaran Arslan, “Bence yakın tarihimizin en büyük reformlarından bir tanesi” değerlendirmesinde bulundu.
- Memur-Sen de KİT'te ısrarlı
- Memur-Sen Mevzuattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul ise, “Taşeron işçiliğin kamuda son bulması ve taşeron işçilerin saygın iş ve insan onuruna uygun ücret noktasında hak ettikleri konuma kavuşması noktasında önemli ve değerli bir sonuç olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. KİT’lerdeki çalışanların durumuna da dikkat çeken Tonbul, “En kısa süre içerisinde KİT’lerde görev yapan işçilerden memur işlerini görenlerin memur statüsüne geçirilmesi, kamuda kadrolu memur istihdamı dışındaki istihdam türlerine son verilmesi gerekiyor. Bu düzenlemenin yapılması yaşanan birçok sorunu çözecektir” diye konuştu.