Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Seçim sonrası reform çalışmaları hızlandırılacak. Türkiye reformlar sayesinde büyük şoklara karşı büyük dayanıklılık göstermiştir. 5 yıllık yeni bir döneme gireceğiz. Türkiye inşallah yeni döneme çok daha güçlü bir şekilde girecek" dedi.
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Seçim sonrası reform çalışmaları hızlandırılacak. Türkiye reformlar sayesinde büyük şoklara karşı büyük dayanıklılık göstermiştir. 5 yıllık yeni bir döneme gireceğiz. Türkiye inşallah yeni döneme çok daha güçlü bir şekilde girecek." dedi.
Şimşek, Batman'daki temasları kapsamında, Türkiye Petrolleri Kristal Park Sosyal Tesisleri'nde gazetecilerle bir araya geldi.
- Mehmet Şimşek, dövizdeki dalgalanmalara ilişkin soru üzerine, dolardaki dalgalanmanın 3 husustan kaynaklandığını söyledi.
- Amerika'da faizlerin yükseldiğini belirten Şimşek, "Amerikan Merkez Bankası daha önce bastığı paraları şimdi piyasalardan çekiyor, yani bilanço küçültüyor. Bunun üzerine biliyorsunuz Amerika'da bir vergi reformu yapıldı. Aslında vergi reformu demek vergi indirimi, o da bütçe açığını artırdı. Artan bütçe açığını finanse etmek için Amerikan hazinesi daha çok dolar borçlanıyor. Bir taraftan Amerikan Merkez Bankası dolar likiditesini kısıyor, faizini yükseltiyor, bir taraftan da Amerikan hazinesi daha çok dolar talep ediyor. Bu da küresel dolar likiditesini olumsuz etkiliyor." ifadelerini kullandı.
Şimşek, doların yılın başından bu yana bütün para birimleri karşısında değer kazandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla birinci trend dış kaynaklı bu politika çerçevesinde. İkinci faktör de Türkiye artan petrol fiyatlarından olumsuz etkilenen bir ülke. Yani Türkiye'nin gerek enflasyon gerekse cari açığı artan petrol fiyatları nedeniyle olumsuz etkilendi. Bu da yatırımcı beklentilerine olumsuz yansıdı. Üçüncü husus ise Türkiye bir seçim arifesinde. Bunun yarattığı kısmi de olsa belirsizlik söz konusu. Tabii bu dönemde aslında erken seçim kararı piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Hatırlarsanız, biz erken seçim kararı aldığımızda piyasalar ilk anda çok olumlu tepki verdi, fakat ilginç bir zamanlamayla reyting kuruluşları en azından bir tanesi Türkiye'nin notunu düşürünce bu endişeler tabii arttı. Bu piyasayı olumsuz bir havaya soktu. Orada para politikasının duruşuna yönelik de birtakım endişeler vardı, 'maliye politikası acaba çok mu gevşer seçim öncesinde' diye birtakım endişeler ortaya çıktı. Biz bu endişeleri gideriyoruz."
"Türkiye kaynaklı endişeleri giderdik"
Şimşek, dış kaynaklı küresel trendlerin doğal olarak herkesi etkilediğini ama Türkiye kaynaklı endişeleri giderdiklerini vurgulayarak, "Nasıl Merkez Bankası para politikasıyla normalleşmeye gitti, çok güçlü bir tepki verdi, politikayı sadeleştirdi, çok net olarak bu şu anda hem içeride hem dışarıda takdir ediliyor." dedi.
Maliye politikasına yönelik eleştirilere değinen Şimşek, "Bu yersiz çünkü AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye'de 12 yerel seçim, genel seçim ile referandum yapıldı. Dolayısıyla bütün bunların sonunda Türkiye bütçe açığını her zaman kontrol altında tutmuştur. Türkiye'nin kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 28 gibi oldukça düşük düzeydedir. Dolayısıyla bu noktada bir kaygıya gerek yok." diye konuştu.
- Şimşek, imar barışı ve borç yapılandırmasına ilişkin de "Kısa vadede bizim vaadlerin karşılığı var. Emeklimize iki ikramiye, 3600 gösterge, 65 yaş üstü aylıklar için yapılan artışın tamamının maliyeti 30 milyarın altında. Kısa vadede, 1-1,5 yıl gibi kısa bir perspektifle imar barışı ve vergi yapılandırmasından zaten bu kadar gelir hatta daha fazlası gelebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlık sayısının azaltılması
Kamuda tasarrufun esas olduğuna işaret eden Şimşek, bu kapsamda AK Parti hükümetleri döneminde 30'un üzerinde olan bakanlık sayısı ve başbakan yardımcılıklarını azalttıklarını aktardı.
Şimşek, yeni sistemde de bakanlıkların azaltılmasına yönelik çalışma olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"8-10 bakanlık daha da azaltılabilir mi? diye bir çalışma var. Çalışma henüz açıklanmadan net bir şey söylemek istemiyorum ama eğer gerçekten söylediğimiz gibi bakanlık sayısı azaltılırsa bu her konuda kamudaki harcamaların kısılması demek. Buna ilaveten bizim bir gelir vergisi reform paketi zaten Meclis'te bekliyor. O reform vergiyi tabana yaymayı amaçlıyor. Birtakım imtiyazlar var, birtakım vergi istisnaları var. Onları kaldırıp verginin tabana yayılmasını sağlayacak mekanizmalar. Şimdi bunun sayesinde kalıcı bir şekilde o harcamayı telafi edebiliriz. Yani seçim vaadlerini telafi edebiliriz. O nedenle dedik ki 'Kamu maliyesine ilişkin endişeler yersiz, para politikalarına ilişkin endişeleri giderdik.' Dış kaynaklı bu şok, o da büyük ihtimalle çok kalıcı olmaz."
"Reform çabalarımızı hızlandıracağız"
"Seçim sonrası gerek makro ihtiyati gerekse kamu maliyesine ilişkin tedbirler ile reform çalışmaları hızlandırılacak. Bunları söyleyince genelde, '15-16 yıldır neredesiniz?' diyorlar." ifadelerini kullanan Şimşek, şunları kaydetti:
"Aslında birçok reform yapıldı. Türkiye eğer bu reformları yapmasaydı küresel krizden, Ortadoğu'daki kaostan çok daha fazla etkilenirdi. Türkiye reformlar sayesinde büyük şoklara karşı büyük dayanıklılık göstermiştir. Onun için bu reform çabalarımızı sürekli hızlandıracağız. Çünkü reform dediğiniz sürekli değişim demek. Sürekli yenilenme, sürekli bünyeyi şoklara karşı dayanıklı hale getirmek demektir. Bu konudaki çabalarımızı hızlandıracağız. Çünkü 5 yıllık yeni bir döneme gireceğiz. Türkiye inşallah yeni döneme çok daha güçlü bir şekilde girecek."
Terörle mücadele
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), Irak'ın kuzeyini terör örgütünden temizlemek amacıyla başlattığı operasyona ilişkin bir soruyu cevaplarken de Türkiye'nin terörle mücadelede hiçbir dönemde olmadığı kadar büyük başarı sağladığını söyledi.
Şimşek, "Suriye devlet olma niteliğini kaybetmişti. Bütün terör örgütleri için oldukça verimli bir alana dönmüştü ve bütün terör örgütleri 2015'ten itibaren Türkiye'yi bir anlamda hedef tahtasına oturtmuştu. Türkiye bu terör koridorunu kırdı, yıktı. Net olarak söyleyeyim, gerek Türkiye'nin aktif bir şekilde operasyonları dışarıya taşıması gerek sınırda örülen duvar gerekse teknoloji sayesinde ve hükümetimizin kararlılığı bir araya gelince oradan gelen tehditler önemli ölçüde bertaraf edildi" dedi.
- Irak'ta boşlukların olduğunu, bunun da terör örgütleri tarafından kullanıldığını ifade eden Şimşek, hükümetin terörle mücadelede kararlı olduğunu, şu anda Kuzey Irak'ın içlerine kadar terörle mücadele operasyonunun söz konusu olduğunu kaydetti.
"Hükümet olarak, ülke olarak asla ve asla ne Irak'taki ne Suriye'deki Kürt kardeşlerimizle asla bir sorunumuz yok." diyen Şimşek, aksine oradaki Kürtlerin hep yanında olduklarını vurguladı. Şimşek, şöyle dedi:
"Mesela Kuzey Irak'ta DEAŞ terör tehdidi ortaya çıkınca Kuzey Irak yönetimine, peşmergeye en güçlü desteği Türkiye vermiştir. Benzer şekilde Suriye'de de Kürt kardeşlerimizle bizim asla bir sorunumuz olmaz. Esed, oradaki Kürtlere zulüm ederken kimliklerini dahi vermemişken o dönemde Cumhurbaşkanımız girişimlerde bulunup, oradaki Kürt kardeşlerimizin kültürel ve diğer birtakım haklarının verilmesi konusunda uğraşmıştır. Dolayısıyla bizim ne Afrin'de ne de başka bölgelerde Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok. Sadece ve sadece Türkiye'ye yönelik terör tehdidini bertaraf etmek için bir mücadele, yaşamsal tehditleri durdurmak için bir çaba söz konusudur."