Türkiye'nin Savunma Sanayi alanında yaptığı milli hamleler yerli üretimin ülke ekonomisine katkısını bir kez daha gözler önüne serdi. Türk savunma sanayisinde yerli ve milli üretim oranının hızla artması 'millileşme' süreci, pek çok askeri teknolojinin yurt içinde üretilmesine olanak tanıyarak dışa bağımlılığı azalttı. Bu da ülkenin askeri harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla' ya (GSYİH) oranında önemli bir düşüşe neden oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, Türkiye'nin savunma ihracatı bu süreçte büyüme göstererek 2002'deki 250 milyon dolar seviyelerinden 2023 yılında 5,5 milyar dolara çıktı.
Türkiye'nin savunma alanındaki hamleleri ve geliştirilen milli çözümler sayesinde savunma harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya oranı geriledi, savunma kapasitesi ve ekonomiye katkı arttı. Türk savunma sanayisinin 'millileşme' süreci, pek çok askeri teknolojinin yurt içinde üretilmesine olanak tanıyarak dışa bağımlılığı da azalttı.
Özellikle insansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçları (SİHA), zırhlı kara araçları, milli gemiler, füzeler ve radar sistemleri gibi birçok stratejik ürün artık yerli kaynaklarla üretiliyor. Bu projelerin başını Bayraktar TB2, Bayraktar Akıncı, Anka, Aksungur gibi İHA/SİHA projeleri çekiyor. Bunlar mühimmat, füze, silah sistemleri, milli gemiler ve askeri kara araçlarıyla destekleniyor.
Yerli üretim ithalat maliyetlerini düşürdü
Ulusal güvenliğin güçlenmesine katkı sağladı
Askeri harcamaların bütçe üzerindeki yükü hafifledi
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) verilerine göre, Türkiye 2000'li yılların başlarında savunma harcamalarını artırarak bölgesel ve küresel etkisini güçlendirmeye odaklandı, ancak yerli ve milli savunma sanayisinin gelişmesiyle birlikte, askeri harcamaların ekonomik büyümeye oranı yıllar içinde geriledi.