Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 14 Ekim Dünya Standartlar Günü dolayısıyla düzenlenen, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Türk Standardları Enstitüsü Başkanı (TSE) Adem Şahin'in katılımıyla gerçekleştirilen çevrim içi seminerde konuştu. Kovid-19 salgınıyla kararlı ve sonuç odaklı politikalarla mücadele ettiklerini dile getiren Varank, bu süreçte TSE kanalıyla yapılan yıkanabilir bez maske standartlarının belirlenmesi ve kılavuzların hazırlanması çalışmalarına değindi.
TSE ile hazırlanan kılavuzlar ve standartlarla, üretimin, hizmetlerin ve eğitimin, hijyenik ve güvenli olarak sürdürülmesine katkı sağladıklarını belirten Varank, 913 sanayi işletmesinin güvenli üretim, 502 özel okulun da "Okulum Temiz" belgesi aldığını bildirdi.
Varank, içinde bulunulan sürecin standartların önemini hatırlattığına işaret ederek, standartların firmaların maliyetini azaltırken, verimliliği artırdığını ve yeni pazarlara girilmesine yardımcı olduğunu ifade etti. Standartlara uygun bir ürünün, ürün ve hizmetlerin güvenli, muteber ve kaliteli olduğuna dair tüketicinin güven duymasını sağladığını vurgulayan Varank, "Bu noktada standardları kimlerin belirlediği, yani oyunun kurallarını kimlerin koyduğu önem kazanıyor. Küresel rekabette bir adım öne çıkmak istiyorsak, oyunun kuralları yazılırken o masada bulunmanız lazım. Standart hazırlama sürecinde aktif olmanız, nokta atışı müdahaleleri sürecin en başında yapmanız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Varank, standart oluşturma sürecine katkı sağlamak isteyenlerin TSE'den talepte bulunmasının yeterli olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: "Eğer talebinizle ilgili mevcutta bir ayna komite varsa, sizi hemen oraya dahil ediyoruz, aksi durumda, yeni ayna komiteler kuruyoruz. Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde ayna komitelere katılım belli bir ücret karşılığında yapılırken, biz her paydaşımıza ücretsiz katılım imkanı sağlıyoruz. Biz bu komitelerde başta sanayiciler olmak üzere, üretici birlikleri, tüketici dernekleri, üniversiteler, Ar-Ge kuruluşları ve kamu kurumları gibi paydaşların aktif katılımını çok önemsiyoruz."
Varank, standartlarda yeni teknolojiler boyutuna da değinerek, şöyle konuştu: "Hızlı bir teknolojik değişim ve dönüşüm çağında yaşıyoruz. Bu durum küresel standartlara da yansıyor. Türk sanayicisi ve girişimcisi, yeni gelişen teknolojilerde kullanılacak standartların hazırlanması ve takibinde mutlaka yer almalı. Elektrikli otomobiller, akıllı şehirler, akıllı şebekeler, büyük veri, nesnelerin interneti, yapay zeka ve veri merkezlerinin sürdürebilirliği gibi çok kritik alanlarda maalesef ayna komitelerimiz yok. Yenilenebilir enerji ve siber güvenlik gibi alanlardaki ayna komitelere yeterli seviyede aktif katılım sağlanmıyor. Bugünkü toplantımızın bence en kritik çıktısı, farkındalığı daha fazla artırmak olmalı. Yeni teknolojileri geliştiren firmalar, kendi alanlarındaki standartlarda kuralları koymak için yoğun çaba sarf etmeli."
TOBB ile 2017'de protokol imzaladıklarını dile getiren Varank, "Protokolle, sanayicilerimizin uluslararası standardizasyona katılımını teşvik edip, farkındalıklarını artırmayı hedefledik. Biz bu iş birliğinden hareketle, sektör meclisleriyle bir araya geliyoruz, bilgilendirmeler yapıyoruz. Üreticilerimiz hangi konulara ilişkin standartlarda acil çözüm bekliyorsa, bir öncelik listemiz olmalı. Münferit çabalarla ilerlemek yerine, gelin sonuç odaklı bir yaklaşım izleyelim, hem zaman hem de kaynak tasarrufu sağlayalım." çağrısı yaptı.
Varank, son 3 yılda 3 binin üstünde Avrupa standardının Türkiye'de ulusal standart olarak yayınlandığına ve sanayicilerin bunlara dahlinin sınırlı kaldığına işaret ederek, neredeyse her sektörde üretim yapabilen bir ülkenin işin mutfağında da mutlaka bulunması gerektiğini, teknik tartışmaların tarafı olunduğunda bilgi ve teknoloji transferinin de mümkün hale geldiğini vurguladı.
Türk sanayi ve teknoloji ekosisteminin gücüne güç katacak tarihi bir adım attıklarını belirten Varank, şunları kaydetti: "Son dönemin en kritik yapısal reformu hayata geçti. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Sanayileşme İcra Komitesi’ni kuruyoruz. Yani sanayi ve teknoloji politikalarının bugünü ve geleceği, devletimizin en üst makamı tarafından sahipleniliyor. Ekonomi tarihimizde böyle bir vizyon ilk defa hayata geçmiş olacak. Bu işin sekretaryasını Bakanlığımız üstlenecek. Bu Komitede, sanayimize seviye atlatacak ve ülkemizi geleceğe hazırlayacak kararlar, ilgili bakanlıklarla birlikte alınacak. Burada alınacak kararlarla, kamu alımlarının, yerli üretim öncelikleri doğrultusunda gerçekleşmesini daha sıkı denetleyebileceğiz. Uzun vadeli kamu alımlarını destekleyebileceğiz, böylece sanayide ölçek oluşumunu teşvik edeceğiz. Finansman, gümrük, çevre, altyapı, lojistik ve enerji gibi alanlarda kurumlar arası koordinasyonu hızlandırıp, yatırımcının önünü çok net görmesini sağlayacağız. Tedarik zincirlerindeki kritik ürünlerin yerlileşmesini teşvik edip, yurt içi üretim çeşitliliğini zenginleştireceğiz. İmalat sanayi firmalarının sermaye yapılarını güçlendirecek adımlar atacağız."