Para çıkışı yok yeni yatırım var

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından ülkedeki yatırım ikliminin bozulacağı iddialarının tersine uzun vadeli planları devam ediyor. Hükümetin aldığı mali ve yapısal tedbirlerin yanı sıra dolardan borsaya temel finansal alanlarda da ciddi oynaklığın yaşanmaması ekonomi çevrelerine güven verdi. Yaşanan olayların ardından 1 hafta geçmesine rağmen Türkiye'den para çıkışı olmazken, tam tersi yeni yatırım haberleri geliyor. Son olarak Lübnan merkezli Odeabank 1 milyar lira sermayesini artırmak için dün BDDK'ya başvurdu

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, yabancı yatırımcıların ülkeden çıkışı gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, “Odeabank, 1 milyar lira sermayesini artırmak için dün BDDK'ya başvurdu, kabul ettik. Yakında getirecek” diye konuştu. Canikli, darbe teşebbüsünün ardından para çıkışı olmadığını, tam tersi yeni yatırım haberleri geldiğini dile getirdi.

Ekonomide kalıcı bir tahribat yaşanmayacağını belirten Canikli, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye değerlendirmelerine ilişkin ise şunları kaydetti: "Fakat birileri ısrarla darbecilerin amaçlarına uygun hareket ediyor, onların yanında duran adımlar atıyorlar. Bunlardan birisi S&P. Böyle bir olayın vukundan itibaren 3 gün içinde bir ülkenin ekonomisinin analiz edilerek notunun düşürülüp düşürülmeyeceğine rasyonel, objektif olarak karar verilemez. Kesinlikle kasıt var, başka türlü izah edilmesi mümkün değil. Daha rakamlar ortaya çıkmamış, darbe teşebbüsünün etkisi ortadan kalkmamış, tahribatın kalıcı olup olmadığı, ancak ondan sonra anlaşılabilir. 3 gün içinde not indirmek demek, darbe teşebbüsüne destek vermek demektir. Küresel boyutun ilginç yansımalarından birisi de budur."

Bu yeni değil, ama burada bir kez daha gördük ve suçüstü yakalandılar. Şu anda S&P suçüstü yakalandı. Onlar başarılı olamadı, ama ekonomik beklentileri olumsuza çevirerek, özellikle yabancı sermayeye mesaj vererek, notu düşürerek ülke ekonomisinde bir sıkıntıya yol açabilir miyiz amacıyla hareket ediyor. S&P'nin not indirimi başka hiçbir şekilde izah edilemez." Canikli, kredi derecelendirme kuruluşlarının kanaatlerinin mutlak olmadığını, Türkiye ekonomisinin sadece bu kuruluşlarının değerlen-

dirmelerine bakılarak anlaşılmaması gerektiğini vurguladı.

Kanun hükmünde kararnameyle kapatılan FETÖ ile bağlantılı kurum ve kuruluşlarla ilgili soru üzerine Canikli, vakıfların Vakıflar Genel Müdürlüğüne, diğerlerinin Hazine Müsteşarlığına aktarıldığını dile getirdi. Canikli, “Okulların büyük bölümü yine eğitim kurumu olarak devam edecek. Aynı şey sağlık kuruluşları için de geçerli” dedi. Canikli, “Şu sayılar korkutucu. Bir yapı düşünün. Binden fazla özel eğitim kurumu, 35 hastane, bin 229 vakıf ve benzer kuruluşları var. Bu kadar sayıda bir örgütlenmeyi ne amaçla bir yapı ortaya koyar?” diye sordu. FETÖ'nün ekonomik güç olarak hangi seviyelere ulaşmış olabileceğine ilişkin bir soru üzerine Canikli, devlete aktarılan kurum ve kuruluşların gayrimenkullerinin değerlerinin bile çok büyük rakamlara karşılık geldiğine dikkati çekti. Canikli, şöyle devam etti: “Bu kararnameyle devlete aktarılanları kast ediyorum. Kaba bir tahminle 1 milyar doların üzerinde. Binin üzerinde özel eğitim kurumu var, bunların hepsinin binaları var. Biliyorsunuz bunların üniversitelerine de devletin kıymetli arazileri aktarıldı. Dolayısıyla bunların 1 milyar doların çok üzerinde olacağını tahmin ediyorum."