Tüketicilerin daha ekonomik bulduğu özel markalı ürünlere yönelik kalite algısındaki yükselişin sektördeki büyüme ivmesini yukarıya çıkardığını anlatan Gülsaç, “Nielsen verilerine göre 2018 yılının ocak-ağustos döneminde Türkiye hızlı tüketim ürünleri sektörü yüzde 17 büyürken özel markalı ürünler sektöründe yüzde 25’lik büyüme gerçekleşti. Özel markalı ürünlerde en yüksek büyüme gösteren ürün kategorisi yüzde 33’lük pay ile ev temizlik ürünleri olurken ev temizlik ürünlerini yüzde 24 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 23 ile kişisel bakım ürünleri izledi.” diye konuştu.
Yaptıkları araştırmaya göre, Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 66’sının özel markalı ürünleri daha ekonomik bulduğu için tercih ettiğini söyleyen Gülsaç, tüketicilerin yüzde 42’sinin aldığı ürünün kalitesinin ödediği paraya değdiğini düşündüğünü kaydetti. Gülsaç şunları söyledi:
“Özel markalı ürünler pazarındaki büyümede tüketicinin özel markalı ürünlere bakışında yaşanan değişim kadar mağaza sayılarındaki artışla birlikte daha ulaşılabilir olmaları da etkili bir faktör olarak dikkati çekti. Türkiye’deki modern kanal mağaza sayısı son 10 yılda üç katına çıktı ve 10 bin 152 seviyesinden 30 bin 640’a yükseldi. 400 metrekarenin altındaki mağaza büyüklükleri ile BİM, A101 ve Şok gibi indirim marketlerinin sadece son 2 yılda mağaza sayılarını yüzde 34 artırmaları private label pazarının büyümesinde en büyük rolü oynadı.”
Gülsaç, özel markalı ürünlerin toplam süpermarket pazarının cirosundaki payının Avrupa’da yüzde 18 ila yüzde 42 arasında değiştiğini, ortalama yüzde 31,5 seviyesinde olduğunu belirtti.
Türkiye’de ise bu oranın alkol ve sigara hariç yüzde 19,9’a ulaştığını kaydetti.
İnovatif ürünlerin daha çok küçük üreticilerden geldiğini anlatan Gülsaç, küçük işletmelerin toplam ciro içinde aldığı payın günden güne arttığını söyledi.
Bu yıl ocak-ağustos döneminde Türk tüketicinin harcadığı her 5 liradan 1’ini private label ürünlere harcadığını yineleyen Gülsaç, Avrupa’da bunun 3’te 1 şeklinde olduğunu söyledi.
Süt ürünlerinde bu oranın yüzde 42,3 olduğunu kaydetti. Türkiye’nin private label’e harcanan parada İtalya’yı geride bıraktığını aktaran Gülsaç, “Avrupa’dan bir ülkeyi yani İtalya’yı geride bırakmış durumdayız. Ancak özel markalı ürünlerde daha gidecek çok yolumuz var.” diye konuştu.
Bu büyümenin kalıcı ve sağlıklı olabilmesi için bir uzlaşma zeminine ihtiyaç olduğunun altını çizen İmer Özer, “Rekabetin zorlaştığı ve üretim maliyetlerinin arttığı bir ekonomik yapıda sanayicilerimizin ayakta kalması ancak karşılıklı anlayış ve uzlaşma ile mümkün olabilecektir. Özel markalı ürünler yani private label son dönemde hızla büyüyor ancak sürdürülebilir ve kalıcı büyüme için üretici ve perakendeci arasında bir uzlaşma zemini oluşturmamız gerekiyor.” diye konuştu.