Doğan, yaptığı açıklamada, ülkede narenciye üretiminin yaklaşık 1 milyon 200 bin dekarlık bir alanda yapıldığını belirterek, “4,5 milyon tonluk bir üretim yapmaktayız. Bu üretimin yaklaşık yarısı ihraç edilmekte ve 1 milyar dolarlık ihracat geliri sağlanmakta. Bu üretim alanlarının 400-450 bin dekarı ilimizde bulunmaktadır” dedi.
Narenciye Enstitüsü’nün kurulmasının Adana tarımının gelişimi konusunda elzem olduğunu daha önce defaten vurguladıklarına dikat çeken Doğan, Adana’da narenciyenin geliştirilmesi, adaptasyon çalışmalarının yapılması, hastalık ve zararlılarla mücadelede başarı sağlanması için Narenciye Enstitüsü’nün kurulmasının şart olduğunu belirtti.
Bölgede yetiştirilen sert çekirdekli meyvelerde Akdeniz Meyve Sineği’nin bu sezon epidemi derecesinde zarar yaptığını kaydeden Doğan şöyle devam etti:
“Birçok bahçede biyoteknik (tuzak) ve kimyasal mücadele yapılmasına rağmen Akdeniz Meyve Sineği zararlısı ile mücadelede başarı seviyesi istenilen düzeye ulaşamamıştır. Bununda sebebi ılıman geçen kış mevsimi zararlının popülasyonunu arttırmış ve erken zarar vermeye başlamıştır. Akdeniz Meyve Sineği ile mücadelede uzun vadede mutlaka kısır erkek bireylerin doğaya salınımı için çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu yöntem bütün gelişmiş ülkelerde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır."
İlgili kurumlarla yaptıkları çalıştaylar sonrasında zararlının popülasyonunu azaltmak için bir dizi önlem aldıklarını belirten Doğan, “Popülasyonun kontrol altına alınabilmesi için bahçelerde dökülmüş olan meyvelerin mutlaka toplanması, biyoteknik mücadele (tuzakların kullanılması) ve 16-20 Temmuz 2018 tarihi ile Temmuz ayı sonunda bütün turunçgil alanlarında toplu ilaçlama yapılması kararı aldık. Bu mücadelenin en önemli adımı olan kısır erkek bireylerin salınımı çalışmalarını Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili enstitülerle işbirliği yaparak başlatması olacaktır” diye konuştu.