Rusya-Ukrayna savaşı, Türkiye’nin 40 milyar dolarlık ticaretini tehlikeye attı. Otomotiv yedek parçası, tekstil hazır giyim ve tarım başta olmak üzere birçok sektörün bu ilki ülkeye satışlarını olumsuz etkilenecek. Sıcak gelişmeyi Yeni Şafak’a değerlendiren MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, “Bu ülkelere ihracat veya ithalat yapan firmalarımızın alternatif pazarlara yönelmesi gerekebilir” uyarısında bulundu.
40 MİLYAR DOLARLIK TİCARET TEHLİKEDE
Ülkemiz 2021 yılında Rusya’ya 5,8 milyar dolar, Ukrayna’ya ise 2,9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bununla birlikte iki ülkeyle yıllık toplam 40 milyar doların üzerinde dış ticaret hacmimiz var. Savaş şartlarının sosyal ve ekonomik açıdan olumsuz etkileri olacaktır. Bu olağan bir sonuçtur. Hazine ve Maliye Bakanlığı’mızın bir açıklaması oldu. Devletimiz gerekli tedbirleri süratle almaktadır. Dolayısıyla sağlam temeller üzerinde yükselen Türk ekonomisinin bu süreçten en az hasarla çıkması için bizler de üzerimize düşeni yapacağız. Krizin kısa sürede çözülmesi en büyük temennimiz.
ASGARİ DÜZEYDE ZARAR BEKLİYORUZ
- Ülkemiz dünya müteahhitlik pazarından yaklaşık yüzde 4,4 pay alırken, 40 firma ile üst sıralarda yer alıyor. Ukrayna bağlamında 2021’de 30’dan fazla anlaşma mevcut. 3 milyar dolar değerinde çeşitli düzeylerde projelerimiz devam ediyor. Bu krizin firmalarımıza olan ekonomik maliyetinin mümkün olduğunca asgari düzeyde kalacağını temenni ediyoruz.
‘RİSKLERİ AZALTIN’ ÇAĞRISI
Savaş şartlarının uzun sürmesi ve ticareti aksatması durumunda, bu ülkelere mal ve hizmet ihracatı ya da bu ülkelerden mal ve hizmet ithalatı yapan firmalarımızın alternatif pazarlar bulma noktasında farklı girişimlere yönelmesi gerekebilir. Söz konusu firmalar tedarik zincirlerini çeşitlendirmelidir. Yalnızca bu ülkelerle ticaret yapan firmalarımız değil bütün ihracatçı ve ithalatçı firmalarımız pazar ve ürün çeşitliliği ile risklerini azaltmalıdır. Bu sayede Türkiye ayrıcalıklı pozisyonunu sürdürecektir.
KDV İNDİRİMİ ENFLASYONU DÜŞÜRECEK
Mevcut yüksek enflasyon seviyesinde gıda ve enerjinin payının çok yüksek olduğunu, bunun bir ayağının da 20 Aralık öncesi son 1 aylık dönemde döviz kurunda gözlenen hareketlilik olduğunu söylemek lazım. 20 Aralık sonrası kurda sağlanan istikrarlı görünümle birlikte enflasyonun çok daha kötü noktalara çıkması engellenmiştir. Fakat özellikle taşıma/ulaştırma maliyeti üzerinden fiyatlara etki etmeye devam ediyor. Temel gıda ürünlerinde KDV oranının yüzde 1’e indirilmesi önümüzdeki dönemde enflasyondaki artışın ivme kaybetmesinde etkili olacaktır. Mevsimsel etkilerin ortadan kalması ve enerji ithalatının da azalmasıyla, yılın ikinci yarısından itibaren enerjinin de enflasyon üzerindeki baskısının azalacağını düşünüyoruz.
TÜRK İŞ İNSANLARINDAN DÖNME TALEBİ GELMEDİ
- MÜSİADGenel Başkan Yardımcısı Davut Altunbaş ise Ukrayna’daki durumu aktararak Türk iş insanlarının ülkeden çıkmaya yönelik bir talebi olmadığını belirtti. Altunbaş, “Ukrayna Büyükelçisi ile konuştuğumda orada Kiev’de yaşayan Türk sayısını 2 bin 100 demişti. Bin 100 firmamız var, 25 bin civarında komple Ukrayna genelinde Türk yaşıyor. Bir talep yok şu anda. Tahliye noktasında herhangi bir şey yok” dedi.
25 milyarlık yatırımla 25 bin istihdam hedefi
Anadolu Üretim ve Yatırım Hareketi ile başlattığımız üretim seferberliğini 2022’yi Yatırım Yılı ilan ederek genişlettik. Anadolu Üretim ve Yatırım Hareketi ile 2022 yılında üyelerimiz toplam yatırım bedeli 25 milyar lira olan yatırıma başladılar ve devam ediyorlar. Dolaylı olarak işgücüne de katkı sağlayacak bu adımlar ile toplamda 25 bine varan ilave istihdam oluşacak. Daha çok yatırım yapacağız, üreteceğiz ve istihdamı ülke geneline yayacağız. Belirli bir bölge veya alana sıkışmadan inşa ettiğimiz bu yeni ticaret anlayışında Anadolu’nun kapılarını yatırıma sonuna kadar açıyoruz.
Faizler kabul edilemez seviyede
- Politika faizinin yüzde 14 seviyesinde olduğu ortamda, bankaların tüketici ya da esnaf kredilerinde kullandırdıkları faiz oranları kabul edilemez. Hem özel bankaların hem de kamu bankalarının daha fazla ellerini taşın altına koyarak TCMB’nin liralaşma stratejisine desteklerini artırmaları elzemdir.MÜSİADolarak sıklıkla ifade ettiğimiz gibi, enflasyonla mücadele tek başına TCMB’nin görevi değildir. Diğer bankalar, üreticiler, işletmelerimiz, esnafımız; kısacası ekonominin bütün aktörleri üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirmelidir.