Moody's’ten siyasi karar

Yeni Şafak
Haber Merkezi
04:009/03/2018, Cuma
G: 9/03/2018, Cuma
Yeni Şafak
Moody’s’in kısa bir süre önce Türkiye’nin büyümesini yukarı yönlü yenilemesi ve kamu borçluluğunu en iyi ülkeler arasında göstermesi, kuruluşun değerlendirmelerindeki çelişkiyi gösteriyor.
Moody’s’in kısa bir süre önce Türkiye’nin büyümesini yukarı yönlü yenilemesi ve kamu borçluluğunu en iyi ülkeler arasında göstermesi, kuruluşun değerlendirmelerindeki çelişkiyi gösteriyor.

Türkiye’nin kredi notunu “Ba1”den “Ba2”ye düşüren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in kararının, ekonomik göstergelerle kıyaslandığında “siyasi” olduğu ortaya çıkıyor. IMF’nin 2017 tahminlerine göre, Türkiye, kendisiyle aynı nota sahip olan ülkelerden açık ara daha fazla büyüyecek ve kamu borcunun milli gelire oranında bariz pozitif şekilde ayrışacak.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu “Ba2”ye düşürerek Brezilya, Hırvatistan, Gürcistan, Azerbaycan ve Kosta Rika ile aynı grupta sınıflandırırken, ekonomik göstergeler kararın “siyasi” gerekçelerle alındığı görüşlerini destekliyor. Moody’s, dünkü raporunda Türkiye’nin kredi notunu bir basamak düşürerek “Ba1”den “Ba2”ye çekti, notun görünümünü ise “negatif”ten “durağan”a çevirdi. Söz konusu karara gerekçe olarak “kurumların direncindeki süregelen bozulma” ve “dış şok risklerindeki artış” gösterildi. Söz konusu gerekçeler, Moody’s’in daha önceki not değerlendirmelerinde de yer alırken, analistler kredi derecelendirme kuruluşlarının notlandırmasında “siyasi” nedenlerin baz alınmasının artık bilinen bir gerçek olduğunu belirtiyor.

YATIRIMCIDA KARŞILIĞI YOK

Piyasalarda hem borsa hem de döviz tarafında bir tepki gözlenmediğine BIST 100 endeksinin açılışın ardından devam eden alımlarla 117.400 puana kadar çıkarak önceki kapanışa göre yüzde 0,4 değer kazandığına işaret eden analistler, bunun da “kararın siyasi olduğu” görüşlerini desteklediğini vurguluyor. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) geçen yıla ilişkin ekonomik tahminlerine bakıldığında, Türkiye’nin aynı grupta değerlendirildiği ülkelerden ayrışması da Moody’s kararında ekonomik değil, siyasi gerekçelerin etkili olduğunu kanıtlıyor.

5 ÜLKE TÜRKİYE İLE AYNI NOTA SAHİP

Moody’s’in “spekülatif seviye” grubunda değerlendirdiği ülkeler arasında, “Ba1” notuyla Rusya, Portekiz, Nambiya, Guatemala, Paraguay, Fas, Karayipler’deki Trinidad ve Tobago bulunuyor. Söz konusu grupta “Ba2” notuyla Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, Hırvatistan, Gürcistan, Azerbaycan ve Kosta Rika, “Ba3” notuyla da Sırbistan, Fiji, Dominik Cumhuriyeti, Senegal, Bolivya, Bangladeş ve Fildişi Sahilleri yer alıyor. Böylece “spekülatif seviye” grubunda, 8 ülke Türkiye’den daha iyi, 7 ülke Türkiye’den daha kötü, 5 ülke de Türkiye ile aynı nota sahip olarak derecelendirilmiş durumda. IMF verilerine göre, “spekülatif seviye”deki grupta, “Ba1” ile Türkiye’den daha yüksek nota sahip birçok ülkenin makroekonomik göstergeler açısından Türkiye ile kıyaslanamayacak olması dikkati çekiyor. Son verilerde, Türkiye’nin aynı nota sahip olduğu ülkelerden de ekonomik olarak ayrıştığı görülüyor.

BİR ÖNCEKİ RAPORUNDA ÖVMÜŞTÜ

Zira Moody’s de 27 Şubat 2018’de, Türkiye’nin büyüme beklentisini bu yıl için yüzde 3,2’den yüzde 4,0’e revize etmiş, “Bu revizyon, hükümetin 2019’un kasım ayındaki başkanlık seçimi öncesinde ekonomik büyümeyi yüksek tutmak için mali önlemleri almaya devam edeceği görüşümüzü yansıtıyor” ifadesini kullanmıştı. Kuruluş, 23 Şubat’ta da Türkiye’nin 22 gelişen ekonomi içinde, Rusya, Bulgaristan, Şili ve Peru’nun ardından en düşük kamu borcuna sahip 5'inci ülke olduğunu bildirdi.

Türkiye kendi sınıfının en iyisi

IMF’nin 2017 tahminlerine göre, Türkiye’nin, kendisiyle aynı nota sahip olan Gürcistan, Kosta Rika, Hırvatistan, Brezilya ve Azerbaycan’dan açık ara daha fazla büyüyecek. Kamu borcu göstergeleri açısından da Türkiye, kendi grubundan bariz bir şekilde ayrışıyor. Türkiye’nin kamu borcu/GSYH oranının geçen yıl yüzde 27,9 olacağını öngören IMF, bu göstergenin Gürcistan’da yüzde 41,3, Azerbaycan’da yüzde 46,4, Kosta Rika’da yüzde 49,1, Hırvatistan’da yüzde 81,9 ve Brezilya’da yüzde 83,4 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyor. Öte yandan, milli gelir büyüklüğü ve toplam yatırımların GSYH içindeki payı açısından da en iyi durumda olan 2. ülkenin Türkiye olduğu görülüyor.


Reel sektörü etkilemez

Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Moody’s’in itibar görmeyen not düşürme kararının reel sektörün moralini bozamayacağını belirterek, “Türkiye’nin kararlı yürüyüşünü notla durdurmaya çalışıyorlar” dedi. Not düşürmenin ekonomik gerekçelerden yoksun siyasi bir karar olduğunu belirten Baran, bunun Türkiye ekonomisinin gerçekleriyle uyuşmadığını ifade etti. Baran, “Hükümetimiz ekonomimizi canlı tutmak için gerekli tedbirleri alıyor ve bu tedbirlerin sonuçları rakamlara yansıyor” dedi.


‘Not’ silahına yine sarıldılar

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Öztürk Oran, Moody’s’in Türkiye’nin kredi notu kararına ilişkin, “Sınırına yerleşmeye çalışan terörü yok etmek üzere 80 milyonun yekvücut olduğunu görenler, yine not silahına sarıldı. Büyük tezgahta sıra Moody’s’te... Ama silahları hep olduğu gibi bu kez de geri tepti. Piyasaların nötr kalması bunun ispatı” ifadelerini kullandı. Oran, şunları kaydetti: “Piyasa, gerçeğin peşine düşer. Ülkemize yabancı yatırımcı akışında ivme sürüyor. Borsa İstanbul tarihi seviyelerde. Şubat ihracatında yine rekor kırdık. Hisse senetleri ve devlet bonoları satışları da 5 yılın zirvesinde.”

Olağan tarih dışına çıktı

Ekonomistler, Moody’s’in Türkiye’ye ilişkin kredi notu açıklamasının piyasa tarafından beklenen bir gelişme olmadığını belirtti. QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, olağan Türkiye gözden geçirme tarihi olmamasına karşın alınan kararın sürpriz olduğunu söyledi. Kanlı ayrıca, sözk konusu değişikliğin piyasanın beklediği bir gelişme olmadığını da sözlerine ekledi.

Artık önemli rolleri yok

Kredi derecelendirme kuruluşlarının çok önemli olduğu devrin bittiğini dile getiren Başekonomist Burat Kanlı, bu kuruluşların hem geçmişte kötü sınavlar verdiğini hem de piyasaların bu kuruluşlardan çok daha hızlı ve daha iyi risk değerlendirmesi yapabildiğini vurguladı. Kanlı, “Bu kuruluşların öneminin daha da azalacağını düşünüyorum” dedi.

Sermaye için cazip ülkeyiz

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, küresel normalleşmenin yavaş işlemesi durumunda, özellikle büyüme cazibesi devam eden ve güçlü kamu dengelerini koruyan Türkiye ekonomisinin yabancı sermaye açısından tekrar cazip olacağına dikkat çekti. Tokalı, “Nitekim, kredi kuruluşu kararına ilk etkinin ılımlı kalması da bu beklentiye işaret ediyor” ifadelerini kullandı.

#Moody's
#Türkiye
#Kredi derecelendirme