Tüfenkci yaptığı açıklamada, Türkiye olarak iyi komşuluk ilişkileri, uluslararası sözleşmeler ve anlaşmalar çerçevesinde, ülkelerin karşılıklı çıkarları doğrultusunda komşu ülkelerle ilişkileri geliştirmek istediklerini söyledi.
Bu ilişkileri üçüncü ülkelerin müdahalesine izin vermeden karşılıklı olarak geliştirme yönünde adımlar atmayı amaçladıklarını anlatan Tüfenkci, komşu ülkelerle sorunlu alanlar bırakmak istemediklerini ifade etti.
Tüfenkci, hükümet olarak dostların sayını artırıp, düşmanların sayısını azaltmayı hedeflediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Başbakanımızın da açıklamalarından anlaşılacağı gibi önümüzdeki aylarda Suriye ile ilişkiler noktasında farklı ilişkiler gelişebilir ve Suriye'deki durum farklılaşabilir. Yine Mısır'la ticari ve ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Özellikle iki ülke halklarının çıkarına olan ve iki ülke halklarının kazanacağı ticari ve ekonomik ilişkilerin yükseltilmesi, tavan yapması, buna konan ambargoların, engellerin ortadan kaldırılması noktasında girişimlerimiz olacak. Özellikle ulaştırma sektöründe Mısır'ın uyguladığı birtakım yaptırımlar var. İlk etapta bunların kaldırılması, özellikle Mısır ile ilişkilerin ticari anlamda geliştirilmesi bakımından önem arz ettiğini düşünüyorum."
Tüfenkci, geçmişte Türkiye ile Mısır arasındaki ekonomik ilişkilerin tarihiyle ilgili, "Geçmişteki ticari hacim ve ilişkilerimize baktığımızda şunu görüyoruz; Türkiye-Mısır ekonomik ilişkilerinin gelişmesi, ticaretin artması esasında Mısır halkının daha ekonomik, daha ucuz, daha kaliteli, daha güvenli malları tüketmesine vesile oluyor ayrıca Mısır'la Türkiye halklarının geçmişten bu yana kardeş olduğunu düşündüğümüzde böyle bir zeminin olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bülent Tüfenkci, Başbakan Binali Yıldırım tarafından bir süre önce Yeni Yatırım ve İhracat Teşvik Paketi açıklandığını hatırlatarak, "Müjdelerin bir kısmını verdik. Başbakanımız da açıkladı. Özellikle bayramdan önce de müjdeleri açıkladı. Bu noktada esnaflarımızla ilgili epeyce mesafe aldık ve müjdeleri gerçekleştirdik. Esnafımızın ihtiyaç duyacağı yeni düzenlemeleri yapmaktan hiçbir zaman kaçınmayız." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Tüfenkci, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı halkın dimdik ayakta durduğunu anımsatarak, "Türk halkının bu şanlı direnişini, halkın demokrasiye, hukuka sahip çıkışını adeta küçük gören bir Avrupa, Türkiye'de hayal kırıklığı yarattı. Avrupa'nın ikiyüzlü tutum sergilemesi, Türk halkında bir hayal kırıklığına neden oldu." şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği (AB) değerleriyle hareket ettiklerini belirten Tüfenkci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Demokrasi, hukuk, insan hakları, sivil insiyatif ve girişim AB'nin değerleridir. 15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişimi karşısında kim direniş gösterdi? Sivil halk, irade direniş gösterdi. Hiçbir silah kullanmadan, hiçbir terör eylemlerine bulaşmadan, hiçbir çapulculuk eylemi olmadan sadece ve sadece sivil irade, kışlalarından çıkan askerlerin tekrar kışlalarına dönmeleri noktasında çaba sarf etti, kurşunlara karşı göğüslerini gererek şehit oldular." dedi.
Tüfenkci, Avrupa'nın darbe girişimine karşı halkın gösterdiği tepkiyi görmezden geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Böyle bir sivil direnişi, böyle bir destansı direnişi göremeyen Avrupa adeta 'darbe niye gerçekleşmedi' diyerek şu veya bu bahanelerle, Türk halkının bu şanlı direnişini, halkın demokrasiye, hukuka sahip çıkışını adeta küçük gören Avrupa, Türkiye'de hayal kırıklığı yarattı. Avrupa'nın ikiyüzlü tutum sergilemesi, Türk halkında gerçekten bir hayal kırıklığına neden oldu. Artık Türkiye'yi eğer AB'ye alacaklarsa artık alsınlar almayacaklarla da bunu açık açık ifade etsinler.
Terörü kınayan, terörle bizzat muhatap olan bir Belçika'nın, Avrupa'nın, daha dün birçok askerimizi şehit eden ayrıca AK Parti Beytüşşebap Gençlik Kolları Başkanı'nı, sivil bir insanı şehit eden bir terör örgütünün Avrupa'nın göbeğinde kuruluş şenliklere yapmasına müsaade eden bir Avrupa'nın elbette ki Türk halkının hayat kırıklığına uğratması normaldir. Cumhurbaşkanımızı telekonferansla konuşturmayan bir Almanya'nın veya Avrupa'nın kalkıp bir terör örgütünün orada kutlama yapmasına izin vermesi ikiyüzlülüğün en açık delilidir."