Doğan, yaptığı açıklamada, ekim-kasım aylarının kira kontratlarının yoğun bir şekilde yenilendiği dönem olduğunu kaydederek, yüz binlerce hatta milyonlarca konut sahibinin kira artışı için TÜİK rakamlarını beklediğini söyledi.
Doğan, meskenler için geçerli olan bu kuralın, iş yerleri için 1 Temmuz 2020'ye kadar ertelendiğini anımsatarak, ancak gerek ÜFE'nin, gerekse Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) birden fazla hesaplanma yöntemi olduğunu bildirdi.
İzzet Doğan, TÜİK'e göre bu oranların, bir önceki aya göre değişim, önceki yılın aynı ayına göre değişim, son on iki aylık ortalamalara göre değişim şeklinde hesaplandığını kaydetti.
"Bu yüzden bazı mesken sahipleri en çok çıkan oranlarda kira artışı yapmaya kalkışabilir. Ancak her ne kadar kanunda hangi orandan zam yapılamayacağı belirtilmese de Yargıtay'ın verdiği karara göre yıllık kira artışları ÜFE'nin on iki aylık ortalamalarına göre hesaplanır yani yıllık bazda artış oranına göre değil.
Yİ-ÜFE eylülde aylık bazda yüzde 10,88, yıllık bazda ise yüzde 46,15 artış gösterdi. Eylül ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında ise yüzde 21,36 arttı. Yani Yargıtay içtihadına göre ekimde yıllık kira artışı en fazla yüzde 46,15 değil yüzde 21,36 olabilir. Tüketicilerimiz yüzde 21,6'nın üzerinde veya Yİ-ÜFE'nin yıllık bazdaki artışı olan yüzde 46,15 gibi bir artışla karşılaştığında Yargıtay'ın kararını emsal göstererek hukuki yollara başvurabilir."
Yargıtay'ın kararının tüketicilerin elini güçlendirdiğini dile getiren Doğan, "Bu içtihad olmasaydı belki de bazı konut sahipleri kira rakamında yüzde 40'ı aşan zamlar yapacaktı." diye konuştu.
"Ancak gelecek dönemlerde ÜFE'deki artışın TÜFE'ye de yansıması kaçınılmaz. Bu nedenle söz konusu düzenleme kısa süreliğine ve geçici avantaj sağlayabilir. Ayrıca ÜFE yerine TÜFE artış oranlarının uygulanması önümüzdeki yıl başından itibaren mümkün olabilecektir. Çünkü YEP 2019 yılında yürürlüğe girecektir. Bizce, tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin sözleşmelerinde her iki artışın ortalamasının esas alınması adil olur.
Bu bakımdan kira artış oranlarının sürekli yeniden belirlenmesinin önüne geçmek için yapılacak yasal düzenlemelerde, 'Bir önceki kira döneminde üretici-tüketici fiyat endekslerinden az olanın artış oranını geçmemek üzere geçerlidir' veya 'Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici-tüketici fiyat endekslerinin ortalamasındaki artış oranını geçmemek üzere geçerlidir' şeklinde yasal bir düzenleme yapılması yerinde olur."