Türkiye yerli ve milli teknolojiye yatırımı bilişimden savunmaya kadar farklı alanlarda çeşitlendirerek sürdürüyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, her zamankinden çok daha güçlü olunması gereken bir dönemden geçildiğini belirterek, "Bu kadim coğrafyada, güçlü kalmak bizim için bir tercih değil, mecburiyettir. Bu da demektir ki, gerek savunma sanayisindeki çalışmalarımız gerek milli teknoloji hamlesiyle başlayan millileşme gayretimiz kesintisiz ve güçlenerek devam etmelidir ve edecektir" dedi. Varank, Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği (SAHA İSTANBUL) 3. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, derneğin, Türkiye için son derece önemli bir misyonu yerine getirdiğini vurguladı.
Yerlit teknoloji hamlesinde alınan yola dikkat çeken Varank, milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmek için gerekli olan altyapının büyük ölçüde kurulduğunu belirterek, "Türkiye, 206 üniversite, bin 400’ün üzerinde Ar-Ge ve tasarım merkezi, 83 Teknopark, 153 bin Ar-Ge personeli, 112 bin araştırmacı ile güçlü bir altyapıya sahiptir" şeklinde konuştu.
Türk savunma sanayisinin ürettiği üstün nitelikli ürünlerin, uluslararası fuar ve projelerde büyük ilgi görüyor olması bizleri gururlandırmaktadır. Dünyanın en büyük savunma sanayisi firmalarının arasına, her geçen yıl daha fazla sayıda Türk firmasının giriyor olması bizleri yüreklendirmektedir. 2023 hedefleri doğrultusunda, savunma sanayisinde satış gelirlerinin iç ve dış pazarda güçlü bir artış gösterdiğini dile getiren Varank, şunları kaydetti: Varank, üniversitelerin bilgi ve teknoloji birikiminin bu kümelenmeye dâhil edilerek, üniversite-sanayi iş birliğinin somutlaştırılmasının önemine değinerek, şu bilgileri verdi:
"TÜBİTAK SAYEM Programı'nın 1. faz çağrısında kabul edilen, lazer hava savunma sistemleri, hava araçları için iklimlendirme sistemleri, havacılık uygulamaları için katmanlı imalatta kullanılabilecek nikel metal toz geliştirilmesi, uydu haberleşme terminal sistemleri ve nano partikül takviyeli kompozit malzeme üretimi projeleri bu iş birliğinin ilk meyvelerindendir. Her biri, yüksek teknoloji odaklı ve kritik teknolojiler içeren bu projelerin sanayicilerimiz, TÜBİTAK enstitülerimiz ve üniversitelerimizin ortak katkılarıyla başarıyla tamamlanacağına yürekten inanıyorum. Sizlerin ortaya koyduğu bu örnek modeli, sanayinin tüm alanlarında yaygınlaştırmayı, iş dünyamızın her alanına yaymayı hedefliyoruz."