ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, ‘mavi ekonomi’ ile Türkiye’nin sadece Akdeniz’deki ekonomik payını 5’e katlayabileceğini söyledi. Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olmasına karşın, getirisinin çok az olduğunu belirten Salihoğlu, “Diğer Akdeniz ülkeleri ekonomik olarak bizden çok daha fazla faydalanıyor” dedi.
Denizlerdeki potansiyele ilişkin olarak Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulunan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, uygulanacak ‘mavi ekonomi’ ile Türkiye’nin sadece Akdeniz’deki ekonomik payını 4-5 katına çıkarabileceğini söyledi. Mavi ekonomi sağlandığında Türkiye’ye çok büyük faydası olacağını belirten Salihoğlu, “Bu politikalarla önümüzdeki 10 yıllık süreçte payımızı 4-5 katına çıkartabiliriz. Denizlerin de planlanması lazım. Deniz ekonomisini sürdürülebilir hale getirmemiz lazım” diye konuştu. Uygulamanın gelişmiş ülkelerde hayata geçirildiğini aktaran Salihoğlu, şunları söyledi:
“AB, ABD, Avustralya, Japonya gibi ülkeler artık bu stratejiyi benimsiyorlar. Akdeniz’in ekonomik hacmine baktığımızda Akdeniz’in denizden olan ekonomik getirisi Türkiye ekonomisi büyüklüğünde neredeyse ama bizim bundan payımız çok düşük. Diğer Akdeniz ülkeleri ekonomik olarak bizden çok daha fazla faydalanıyor.” Mavi ekonomiye geçişle birlikte ekonomik olarak denizden faydalanma oranının önemli ölçüde arttığını vurgulayan Barış Salihoğlu, Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olmasına karşın, getirisinin çok az olduğunu söyledi. Salihoğlu, “Bütün denizlerimizde mavi ekonomi uygulamasına geçmeliyiz” dedi.
Marmara Denizi’nin sağlığının bozulduğunu ve müsilajın da bunun bir sonucu olduğunu aktaran Salihoğlu, “Müsilaj belki birkaç ay sonra ortadan kalkacak ama önemli olan uzun vadede Marmara Denizi’nin sağlığının korunmasıdır. Bunun yolu da sürdürülebilir çevre dostu ekonomiden geçiyor” ifadelerini kullandı.
Marmara’da ortaya çıkan müsilaj sorununu da değerlendiren Barış Salihoğlu, “Marmara’da özellikle 30 metrenin altında oksiyen seviyelerinin çok düşük seviyede. 30 metrenin altında azot ve fosfor miktarı çok yüksek. Marmara’ya bütüncül yaklaşmak gerekir. Marmara, ciddi anlamda insanımızın baskısının olduğu bir denizimiz” dedi.
