Maliye Bakanlığınca, basına yansıyan bütçeye ilişkin değerlenlendirmeler üzerine, "Danışman sıfatı kullanılarak bütçe ile ilgili kamuoyuna yapılan açıklamalar gerçek dışı, yalan ve cahilcedir" ifadesi kullanıldı.
Bunların arasında Aile Hekimliği harcamalarının yer aldığına dikkat çekilerek, bu kapsamda 24,5 milyar lira harcama yapıldığı, 2018 Ocak-Nisan döneminde ise 2 milyar 368 milyon lira harcandığı belirtildi. Aile Hekimliği programıyla, bugün itibarıyla 25 bin 846 Aile Hekimliği birimi ile 81 ilde sağlık hizmeti verildiğinin altı çizilerek, vatandaşlar tarafından yıllık 235 milyon Aile Hekimliği ziyareti yapılarak, sağlık hizmeti alındığı kaydedildi.
Öte yandan "Engelli Bireylere Verilen Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmeti Harcamaları" kapsamında da bütçenin aynı tertibinden söz konusu dönemde 8,6 milyar lira, 2018 Ocak-Nisan döneminde ise 726 milyon lira harcama yapıldığı, bu hizmetlerden 354 bin vatandaşın yararlandığı bildirildi.
Söz konusu tertip kapsamında yapılan diğer harcamalar ise şöyle sıralandı:
"Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2014 yılından itibaren başlatılan özel okul eğitim ve öğretim desteği kapsamında 2,7 milyar lira 2018 Ocak-Nisan döneminde ise 357 milyon lira harcama yapılmıştır. Bu kapsamdaki desteklerden hali hazırda 344 bin öğrencimiz faydalanmaktadır. Milli Savunma Bakanlığına bağlı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığına NATO petrol hattının işletme ve bakımı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin akaryakıt ve madeni yağ sevkiyatı hizmeti karşılığında 1 milyar lira, 2018 Ocak-Nisan döneminde ise 55 milyon lira harcama yapıldı. ÖSYM tarafından yapılan merkezi sınavların organizasyonu kapsamındaki hizmet alımlarına ilişkin olarak 869 milyon lira, 2018 Ocak-Nisan döneminde ise 8 milyon lira harcandı. Merkezi Yönetim Bütçesine dahil tüm kamu idarelerinin 2013-2017 yılları arasında yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği çeşitli hizmet alımları için 1 milyar 758 milyon lira, 2018 Ocak-Nisan döneminde ise bu kapsamda 92 milyon lira harcama gerçekleştirildi. Bu harcamalar, 210 kamu idaresinin düşük tutarlı çok farklı hizmetlerini ihtiva etmektedir."
Yapılan harcamaların vatandaşa yönelik sağlık ve eğitim harcamaları ile engellilere yönelik sağlık ve rehabilitasyon harcamalarından oluştuğuna vurgu yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Yine anlaşılacağı üzere, söz konusu harcamalar 'danışmanlara yapılan ödeme' asla değildir. Dolayısıyla 'bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak', insanı 'danışman' da olsa cahilce açıklamalardan alıkoymuyor. Diğer taraftan, 'bakın bir tek kalemle ne kadar kaynak çıktı ortaya' deniliyor. Yaptığımız açıklama açıkça gösteriyor ki eğer buldukları kaynak bu ise bunların niyeti vatandaşlarımıza sunulan Aile Hekimliği hizmetlerini kaldırmak, engelli kardeşlerimize sunulan eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerini sonlandırmak, gençlerimize verilen eğitim desteklerini bitirmektir."
Öte yandan, 2014-2018 döneminde Cumhurbaşkanlığı bütçesinden "01- Personel Giderleri" ve "02- Sosyal Güvenlik Kurumlarına Devlet Primi Giderleri" ekonomik kodlarından yapılan toplam harcama tutarının yaklaşık 386,7 milyon lira olduğu belirtilerek, bu harcama kaleminden bütün personelin maaş ödemelerinin yapıldığı vurgulandı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Devletin milli güvenliğini ve yüksek menfaatlerini ihtiva eden bu harcamalara ilişkin ortaya konulmak istenen seviyesiz yaklaşım da aşikardır. Türkiye ve Türkiye ekonomisine ilişkin bir takım çevrelerde, gizli kapaklı ortamlarda gayri milli söylem ve dedikoduları yayanların, devletin milli güvenliğine ilişkin söz söylemeye hakları asla yoktur. Türkiye’de kamu maliyesi alanında hesap verebilirliği ve şeffaflığı getiren reformları AK Parti hükümetleri yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. Sayıştay denetimini gerçek manada hayata geçiren ve kamu idarelerinde (savunma güvenlik bilgileri de dahil) dış denetimin önünü açan AK Parti olmuştur. 2010 yılındaki Sayıştay Reformu sonrası dönemde yapılan bütün harcamalar yeni denetim çerçevesi içinde Sayıştay tarafından denetlenmiştir ve bu denetim raporları esas alınarak Meclise hesap verilmiştir. Dolayısıyla, 'Sayıştay Raporları' diye önümüze konulmak istenen husus, bizatihi hükümetlerimizin gayretleri sonucunda ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, 'Danışman' sıfatı kullanılarak bütçe ile ilgili kamuoyuna yapılan açıklamalar gerçek dışı, yalan ve cahilcedir. 'Danışmanı' böyle olanların vay haline. Bu açıklamayı yapan zat-ı muhteremi 'kamu maliyesine giriş' ve 'bütçe politikasına giriş' derslerini 25 Haziran’dan sonra ücretsiz almak üzere Maliye Bakanlığına davet ediyoruz. Hiç değilse herkesin bildiği ama kendisinin bilmediği, bilemediği kamu maliyesi gerçeklerini öğrenme imkanına kavuşur."