Ortadoğuda ABD öncülüğünde başlatılan savaş çığırtkanlğının ekonomik hedefi arasında ilk srıada petrol bulunuyor. ABD'nin İran'dan petrol ithalatı için 8 ülkeye verdiği muafiyet hakkını sonlandırması, ‘İran tehdidine karşı’ bölgeye 120 bin asker göndereceğine ilişkin iddialar, bölgedeki petrol boru hatları ve tankerlerine yönelik saldırılar küresel petrol arzına yönelik endişeleri arttırdı. Enerji krizine dönüşmesi muhtemel olan bu gerilim en fazla varil fiyatlarını etkilyecek. Ortadoğudaki gerilim küresel petrol arzını tehlikeye sokabilecek bir öneme sahip.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) son yayınlanan aylık petrol piyasası raporuna göre, nisanda küresel petrol arzı 300 bin varil azalarak günlük 99,3 milyon varile geriledi. Bu düşüş en çok Kanada, Kazakistan, Azerbaycan ve İran'dan kaynaklandı. ABD'nin 8 ülkeye muafiyeti kaldırması öncesi İran'ın petrol üretimi nisanda 130 bin varil azalarak günlük 2,61 milyon varile geriledi. Eylül 2013'ten bu yana en düşük seviyesini gören İran'ın petrol üretiminin, mayısta 1980'lerdeki İran-Irak Savaşı'ndan bu yana görülmeyen seviyelere düşebileceği uyarısında bulunuldu. Rapora göre, İran’ın geçen yıl mayısa kadar günlük ortalama 2,6 milyon varil olan petrol ihracatı da 8 ülkeye muafiyet hakkının tanındığı Kasım 2018’den bu yana ciddi bir düşüş göstererek günlük ortalama 1,4 milyon varil seviyesinde seyretti. Nisanda İran'ın petrol ve türevleri ihracatı günlük 320 bin varil düşerek günlük 1,3 milyon varile geriledi. Ülkenin sevkiyatı da günlük 130 bin varil azalarak 1,05 milyon varil oldu.
ABD-İran arasındaki gerilim ve 8 ülkeye verilen muafiyet hakkının kaldırılması küresel petrol arzında daralma yaşanması endişelerini artırırken, ithalatçı ülkelerin İran'ın petrol arzının azalması tehlikesine karşın farklı alternatifler arayışını da yoğunlaştırmasına neden oldu. Venezuela'ya uygulanan yaptırımlar ve Caracas'ın petrol ihracının durma noktasına gelmesi endişelerin giderilebilmesini zorlaştırıyor.