Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "İşverenlerin, kadın çalışanların çocukları için kreş ücreti yardımı vermeleri halinde, 300 liraya kadar, belli bir sınıra kadar olan kısmının gelir vergisinden istisnasına yönelik bir hazırlığımız bulunuyor. Bunu da bir müjde olarak ifade etmek istiyorum" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) tarafından Wyndham Grand Otel'de düzenlenen "Kadın Girişimciler Uluslararası 2. Konferansı"nda yaptığı konuşmada, kadının güçlü olduğu bir ülkede aile ve toplumun da güçlü olacağını söyledi.
Son 15 yılda kadınların güçlendirilmesi ve her alanda etkin şekilde yer alması adına birçok düzenleme yaptıklarını ve önemli kazanımlar elde ettiklerini anlatan Kaya, hükümet programları ve üst politika belgelerinde de kadının güçlenmesi ve hayatın her alanında hak ettiği yeri alması hedefini ortaya koyduklarını dile getirdi.
Kadınların toplumdaki statülerinin güçlendirilmesi, kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddet ve istismarın ortadan kaldırılmasının, politikalarının temel ilkeleri olduğunun altını çizen Bakan Kaya, kadının iş gücüne katılımı ve girişimciliğinin desteklenmesinin de öncelikli çalışma alanlarından olduğunu dile getirdi.
Kadın istihdamına yönelik yasal düzenlemeler
Kadın istihdamını artırmak, aile ve iş hayatını uyumlu hale getirmek için birçok yasal düzenlemeye imza attıklarını vurgulayan Kaya, çalışan kadınlara hamilelik, doğum, süt izinlerini kullanmaları için esnek çalışma imkanı getirdiklerini hatırlattı.
Devlet memurlarının doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerinin derece ve kademe ilerlemelerinde değerlendirilmesini de sağladıklarına işaret eden Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Kadın istihdamını teşvik etmek amacıyla 12 ila 54 ay süresince sigorta primlerinin işveren hisselerinin işsizlik fonundan karşılanması uygulamasını başlattık. 2020 yılı sonuna kadar geçerli olacak bu destek sayesinde Haziran 2017 itibarıyla yaklaşık 163 bin kadının istihdamı gerçekleştirildi. Kadın istihdamının desteklenmesi noktasında özel kreş, gündüz bakım evleri yaygınlaştırılması çalışmalarımız adına yeni açılacak kuruluşlara beş dönem boyunca vergiden muafiyet tanıdık. İşverenlerin, kadın çalışanların çocukları için kreş ücreti yardımı vermeleri halinde, 300 liraya kadar, belli bir sınıra kadar olan kısmının gelir vergisinden istisnasına yönelik bir hazırlığımız bulunuyor. Bunu da bir müjde olarak ifade etmek istiyorum."
Mühendis kızların oranı yüzde 50'lere taşınacak
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, kadın istihdamının artırılması kapsamında organize sanayi bölgelerinde kreş açılması için "Annemin İşi Benim Geleceğim" adlı projeyi, nesiller arası kültür aktarımını sağlaması amacıyla "Büyükanne Projesi"ni, yükseköğrenimde cinsiyet eşitliğini desteklemek amacıyla da "Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi"ni hayata geçirdiklerini anlattı.
- Öğretmenlik ve tıp gibi alanlarda kız ve erkek çocukların oranlarının eşit olduğunu, ancak mühendislik alanında kızların oranının yüzde 30'larda olduğuna değinen Kaya, "Bu oranı biz yüzde 50'lere taşımak istiyoruz. Bunun için özel sektörle iş birliği içinde, 'Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi'ni hayata geçirdik. Bu projemizi de farklı paydaşlarımızla genişleterek tüm Türkiye'de çok daha fazla kız çocuğumuzun mühendislik alanında eğitim almasını destekleyeceğimizi de buradan ifade etmek istiyorum. Biz istiyoruz ki daha fazla kız çocuğumuz teknolojiye katma değer sağlayacak şekilde mühendislik eğitimi alsın" dedi.
Kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 34,3
Hükümetin izlediği politikalar ve yürüttüğü projelerle kadınların istihdam ve iş gücüne katılımında önemli artışlar elde edildiğini belirten Kaya, şöyle devam etti:
"Kadınlarımızın iş gücüne katılım oranı 2005 yılında yüzde 23 iken bu oran yüzde 34,3'e yükseldi. Bu bizim yeterli gördüğümüz bir oran zaten değil. Bunu ifade etmek istiyorum. Ama bu artışa da özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Yüzde 23'ten yüzde 34,3'e yükselttik 10 yıl gibi bir sürede. 2023 hedefimiz yüzde 41'i yakalamak. Ben inanıyorum ki inşallah 2023'te bu hedefi yakalayacağız. Bu oranı yüzde 50'lere doğru önümüzdeki 10 yıllarda sizlerin de destekleriyle hep birlikte çıkaracağız."
Bakan Fatma Betül Sayan Kaya, kadınların kendi adına iş yapan ya da işveren olarak da ekonomide etkin bir şekilde yer almalarını önemsediklerinin altını çizdi. Kadınların bilgileri ve üretkenlik sezgileriyle daha fazla yenilikçi fikir geliştireceğine ve ortaya çıkan fırsatları değerlendireceklerine inandığını dile getiren Kaya, şöyle konuştu:
"2016 yıl sonu verilerine baktığımızda ülkemizde toplam kendi hesabına çalışanlar içinde kadın oranı yüzde 16,5. İşveren olan kadınlarımızı da dahil ettiğimizde, iş hayatında aktif olan kadınlarımızın toplam içindeki payı yüzde 14,6. Bu oran bizim için asla yeterli değil. İşte bunun için buradayız. Bu oranları artırmak için hep birlikte bakanlıklarımız, sivil toplum kuruluşlarımız birlikte çalışmalara imza atıyoruz. Bu oranların çok daha yüksek seviyelere, bir arada, el birliğiyle çalıştığımız takdirde getirebileceğimize yürekten inanıyorum."
Kadın girişimcilere "pozitif ayrımcılık"
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadın girişimcilerin karşılaştığı sorunların başında finansal kaynak bulmada yaşanan güçlüklerin geldiğine değinen Kaya, bakanlık ve ilgili kuruluşların finansal kredi, eğitim, danışmanlık hizmetleri sağladığını, bu alanlarda kadınlara pozitif ayrımcılık yaptıklarını kaydetti.
- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin biçimde kullanılmasının da girişimcilere yeni fırsat pencereleri açtığını vurgulayan Kaya, özellikle e-ticaret alanında kadınlara daha fazla desteği vereceklerini bildirdi.
Dünya Bankası ile iş birliği içinde yürütülen "Türkiye'de Kadınların Ekonomik Fırsatlara Erişiminin Artırılması Projesi" kapsamında da kadın girişimciliği alanında bazı araştırmalar yaptıklarını anlatan Kaya, şunları söyledi:
"Bu araştırmalarımızın sonuçlarından biri, kadın girişimciliğinin önündeki en büyük engelin, finansal ve mali yetersizlik olduğunu gösteriyor. Nitekim kadınlarımız, resmi kurumlarda finansal hesaba sahip olanların sadece yüzde 33'ü, oysa bu oran erkekler için yüzde 82. Diğer yandan kadınlarımızdan kredi kullananların oranı yüzde 29, bu oran erkekler için yüzde 66. Bu nedenle Türkiye'de kadın girişimciliğinin artırılmasında lokomotif unsur, finansmana erişim imkanlarının sağlanması."
"Kadınları cesaretlendirmemiz gerekiyor"
Bakan Kaya, kadınların işveren olma eğilimlerinin de erkeklere kıyasla daha düşük olduğunu, ancak işveren olduktan sonra erkeklere kıyasla iş hayatında çok daha başarılı olduklarını ifade etti.
Bunun da fırsat ve cesaret verildiği takdirde kadınların neler başarabileceğini gösterdiğini dile getiren Kaya, "Bizlerin kadınları daha fazla cesaretlendirmemiz, onlara daha fazla destek vermemiz gerekiyor. Kendi potansiyellerini keşfetmeleri noktasında onlara destek olmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Kadın girişimcilerin öğrenim durumlarına göre dağılımda en yüksek oranın yükseköğrenim olduğunu da belirten Kaya, bu bulgunun kadın girişimcilerin geleceği bakımından ümit verici olduğunu dile getirdi. Yükseköğrenim gören kızların oranının, 15 yıl önceye göre 3,2 kat artarak, bugün yüzde 44,4'e yükseldiğini kaydeden Kaya, "Biz bu oranı da artırmayı hedefliyoruz. Son 15 yılda 3,2 kat yükseköğrenim gören kızlarımızın sayısını artırdık." dedi.
Çocuğunun bakımı desteklenen kadın girişimciliğe yöneliyor
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, çocuğunun bakımı konusunda desteği olan kadınların girişimciliğe çok daha fazla yöneldiğini belirterek, bu sonucun, gündüz bakım kuruluşlarının yaygınlaştırılmasını destekleyici politikalarının ne kadar doğru ve gerekli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Bu konuda da KAGİDER ile yürüttükleri bir çalışma da olduğuna değinen Kaya, ayrıca iş dünyasında başarı öyküsü olan kadınları, bilgi, deneyim ve vizyonlarını aktarmaları için girişimci adayı kadınlarla buluşturduklarını ifade etti.
Kadınların güçlü olması için bakanlık olarak gece gündüz demeden çalıştıklarını belirten Kaya, "Günümüzde kadının önünde önemli bir fırsat var. Bu fırsatın değerlendirilmesi adına hepimize ayrı ayrı sorumluluklar düşüyor. Devletimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, girişimcilerimize, iş dünyasına sorumluluklar düşüyor. Bu tür etkinlikler fırsatların farkına varılması, geliştirilmesi kadınlarımızın buluşturulması anlamında son derece önemli." diye konuştu.