Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Türkiye ekonomisine ilişkin Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulundu. Yüksek faizin piyasayı zorladığını ve yatırım yapmak için acele edilmemesi gerektiğini vurgulayan Asmalı, “Biz şunu söylüyoruz; gelin yatırımlarınız için bankalardan kredi almayın. Kârlı yatırımlar varsa dostlarınızı ortak edin. Biz hep bunu savunduk. Ortaklık kültürünü daha çok yaygınlaştırmamız lazım. Sermayelerimizi bir araya getirecek cazip koşullarda yatırım yapmalıyız. Yoksa, borçlanarak yatırım yapmak hiç mantıklı değil ve kimseye de bunu tavsiye etmiyoruz. Borçlanarak yapılacak yatırım için en azından önümüzdeki seneyi beklemelerini tavsiye ediyoruz” dedi.
Asmalı, geçtiğimiz yıl sonu yaptıkları araştırma anketinde MÜSİAD üyelerinin yüzde 50'sinin finans ihtiyaçları ve yatırımlarını kendi öz kaynaklarıyla karşıladıklarını gördüklerini söyledi. Yılın 3’üncü çeyreğinden sonra Türkiye'de faizlerin aşağı geleceğini, finansmana erişimin daha kolay ve az maliyetli olacağını beklediklerini anlatan Asmalı, "Açıkçası yüzde 50'nin üstündeki politika faizini piyasalar artık kaldıramaz. Tabii Merkez Bankası enflasyonun seyrine bağlı olarak hareket edeceğini söyledi ama bu oranlar birçok yatırımcıyı 'bekle gör' pozisyonuna çevirdi" diye konuştu.
Asmalı, şöyle devam etti: "Geçmişte kredi maliyetleri enflasyona göre çok düşük oranlardaydı; yüzde 8, 8,5’lar civarında. Bu dönemde kullandırılan kredileri; yatırıma ve üretime gidiyor diye destekledik. Özellikle deprem, arkasından seçim derken sonuçta rezervlerde ciddi bir azalma oldu. Bu noktada Orta Vadeli Plan (OVP) açıklandı ve buna bağlı olarak faizlerde bir miktar revizyonlar yapıldı. Biz bunu, geçiş dönemi olarak görüyoruz. Geçiş döneminde sabırlı ve kararlı olursak ve bu dönemi atlatırsak bundan sonra finansal iklimin biraz daha yumuşayacağını öngörüyoruz. Son olarak kamuda açıklanan tasarruf tedbirleri büyük bir motivasyon oluşturdu. Enflasyon hedefi yüzde 38’i tutmasa bile 40 ya da 40'ın biraz üstünde olur. Bu noktada kararlı bir duruş var artık."
Asmalı, yüksek faizin enflasyona etkisi hakkında da şunları kaydetti: "Türkiye'de enflasyonu artıran parametreler var. Bunlardan biri de yüksek döviz kuruları ve kurlarda yaşanan aşırı oynaklıklardı. Çünkü ülkemize birçok ham madde dövizle geliyor, enerji girdi fiyatları dövizle oluyor. Dövizdeki artış, enerji fiyatlarındaki artış, ham maddelerdeki ve işçiliklerdeki artış enflasyonun seyri için önemli. Bunlar zaten enflasyonu oluşturan en önemli parametreler. Bu açıdan baktığımız zaman eğer faiz artışı, döviz artışını belli bir dengede tutuyor ve dövizle ilgili yüksek orandaki oynaklıkları dizginliyorsa, enflasyonu artırmaktan ziyade enflasyonu azaltıyor denilebilir."
Asmalı, geçtiğimiz günlerde Sanayi ve Teknoloji Bakanı ile yaptığı bir görüşmede 2023'te duyurusu yapılan düşük maliyetli Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi’ne (YTAK) müracaatların çok iyi olduğunun aktarıldığını dile getirdi. Asmalı, "Biliyorsunuz Merkez Bankası, YTAK kredisi olarak her sene için 100 milyar lira, toplam 3 senede 300 milyar lira bir kaynak ayırmıştı. Ama geldiğimiz noktada bu bütçenin yaklaşık 3 katından fazla yani yaklaşık 1 trilyon lira YTAK kredisi başvurusu var. İnsanlarımız çok cesaretli, yatırım ve üretim yapmak istiyorlar" ifadelerini kullandı.
Mahmut Asmalı, borçların ödenmesiyle ilgili, "Şu anda açıkçası bize gelen olumsuz anlamda çok fazla bir bilgi, üyeler arasında bir şikâyet yok. Ama piyasadaki daralma hissediliyor. Şu anda ciddi manada borcu çeviremiyorum, dönemiyorum diyen üyelerimiz yok. Yaptığımız araştırma anketinde; üyelerimizin yüzde 25'i krediyle ticaret, yüzde 70’inin öz kaynak ve ortaklık yolu ile, geri kalan yüzde 5’i de halka arzdan sağladığı kaynaklarla yatırımını yaptığını belirtiyor. Geçen sene sonunda 1.000 üyemizle yaptığımız bir araştırmaydı bu. Biz de bu oluşacak durumu tahmin ettik ve üyelerimizi uyardık. Yatırım konusunda acele etmeyin, stoklu çalışmayın, çok fazla ham madde için stok yapmayın ve borçlanmayın dedik" bilgisini verdi.
Mahmut Asmalı, sabırlı ve kararlı olunursa 2026 yılında Türkiye'nin tek haneli enflasyon rakamlarını bulabileceğini düşündüğünü anlattı. Asmalı, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu çok iddialı bir hedef gibi görünse de pekâlâ bunu başarabiliriz. İnşallah bu yıl yüzde 40'lara yakın bir enflasyon oranıyla, önümüzde sene yüzde 20'lerle, sonraki senede de tek haneli rakamlara enflasyonun geleceğini düşünüyoruz. Tabii yüksek faiz, bizi gerçekten rahatsız ediyor ama bu noktada hepimizin biraz sabırla ve kararlılıkla bu yeni ekonomi yönetimine destek olmamız gerektiğini düşünüyorum. Gelecekte yıldızımızın parlayacağı bir dönem olacak."